Tesisat Dergisi 49. Sayı (Ocak 2000)

Söyleşi ------~~ -----------""'!'""--------~lnterview arasındaki bağlantılar, giriş katından üç adet üzeri kapalı köprü ile gerçekleştirildi. İnsanların mümkün olduğunca yağmura, çamura batmadan ıslanmadan terminal ile otopark arasında gidip gelmesini istedik. Geliş katında ise, geliş yoluna çıkmak veya koyduğumuz yürüyen merdivenlerle servis katına inerek, yine hiç ıslanmadan, soğuğa çıkmadan otoparka geçiş imkanı var. Servis katını, eski dış hatlar terminali, yeni dış hatlar terminali, otopark ve metro istasyonu ile bağlantı için kullanılacak bir merkezi nokta olarak tasarladık. Yeni iç hatlar terminali olacak eski dış hatlar terminali ile binanın bağlantısı yürüyen bantlardan yararlanılarak yapılacak. Yine aynı şekilde, eski dış hatlar terminalinden yeni terminalin geliş katı iskelesi boyunca terminale bağlanan 72 metre boyunda bir köprü ile sağla n abilecek bu bağlantıla r. Her ikisinde de yürüyen bantlar var. İki yönlü yürüyen bantlarla yolcunun konforu sağlanacak. Süleyman Bulak: Terminalin otomatik kumandal ı körük sistemi, bagaj karoseri ve barkot uygulamasının terminal binasındaki bagaj trafiğine etkisi konularınd a tasarlama ve uygulama aşamalarında örnek alınan "Havaalanında çok farklı birtakım teknik sistemler var. Havaalanında 24 saat devam eden bir fonksiyon, bir de onun kılıfı var. Bütün amaç; o fonksiyonu doğru şekilde arka arkaya dizmek, dizimi doğru yapmak, sonra da şık bir kılif giydirmek. Bu çok da zor bir şey değil aslında. Ama çokfazla telaıik sistem vaı: bunların hepsinin entegrasyonu, birbirleriyle doğru ilişkilerde yürümesi, mekanların o sistemleri çalıştıracak biçimde organize edilmiş olması gerekiyor. " bir başka terminal var mıydı? Bu sistemlerin özelliklerinden bahsedebilir misiniz? Ebru Kantaşı: Buralarda örnek alınan terminal, benim de yarışma sırasında birlikte çalıştığım Brüksel H ava li man ı Terminal İ şletmes i 'nin de önerileriyle, Brüksel'deki termiKantaşı; Terminal'de çok fazla teknik sistem olduğunu, bunların hepsinin entegrasyonu ve birbirleriyle doğru ilişkilerde yürümesi için mekanların o sistemleri çalıştıracak biçimde organize edilmiş olması gerektiğini anlattı. ___ _ ____________ _ TESİSATDERGİSİ SAYl49 ~ OCAK2000 nal oldu büyük ölçüde. Atatürk Havalimanı'nda birçok ülkede olmayan bagaj eşleme sistemi var. Bu sistemde, körüklere binmiş yolcunun biniş kartının okutulmasıyla bagajının uçağa gidiş talimatı otomatik olarak veriliyor. Dolayısıyla, geçmişte uçağın kapısında tek tek bagaj gösterme gibi pek de modern, çağdaş olmayan bir uygulamanın ortadan kaldıracağını düşünüyoruz. Otomatik bagaj sistemleri de tabii ki yolcunun bagajının kaybolmaması, daha çabuk bu i şlem lerin yapılması için bir kolaylık sağlayacak diye düşünüyorum. Havaalanında çok farklı birtakım teknik sistemler var. Havaalan ında 24 saat devanı eden bir fonksiyon, bir de onun kılıfı var. Bütün amaç; o fonksiyonu doğru şekilde arka arkaya dizmek, dizimi doğru yapmak, sonra da şık bir kılı f giydirmek. Bu çok da zor bir şey değil aslında. Ama çok fazla teknik sistem var, bunların hepsinin entegrasyonu, birbirleriyle doğru ilişkilerde yürümesi, m ekanların o sistemleri çalıştıracak biçimde organize edilmiş olması gerekiyor. Tabii bu durum çok önemli bir konu; aslında bir mimar için çok ciddi bir yük. Sadece mimarlık yapmıyorsunuz. Ben sadece mimarlık yapmadım; o kadar çok şey öğrendim ki ... Başka hiçbir binada göremeyeceğiniz bir sürü teknik sistem var. Mekanik sistemlerden elektronik sistemlerine kadar. Bunların buradaki önemi çok büyük. Her ofis binasında güvenlik sistemleri veya güvenlik kaygıları çok da önemli olmayabilir, ama bu öyle bir bina ki, güvenlik konusu hayati. Bu proje çok ciddi bir okul oldu hepimiz için. Sadece benim için değil, herkes için. Bu çapta bir projenin içinde yer alıp, bu kadar farklı sistemin birarada tasarlanması gerektiği bir proje çok fazla yoktur, diye düşünüyorum . Süleyman Bulak: Söyleşi için çok teşekkür ederiz.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=