Söyleşi oldukça gelişmiş. İnanılmaz kurgular, teknojiler var. Bizdeki gibi müzikal deyince on kişi dansetmi yor. Burada yatırımcının bakış açısı, insanla rı önce daha eğlenceli şovlarla ısındırmak şeklinde şekillendi. Ben de projemi elime a ldım ve bütün dünyadaki en iyileri do l aşmaya başladım. Birçok şeyi bilmiyordum ve öğrenmem gerekiyordu. Bu nedenle, İ ta l ya'da birçok koltuk fi r masını dolaştım, tiyatro yapmış mimarlarla gör ü ştüm . Almanya'da onar defa şovları seyrettim. Londra'da dünyanın en iyi yapı firmasına ulaştım. Bir numara olan bir firma bu. İna nıl maz alt yapısı var. İ nşallah Türkiye'de de bir gün öyle olacak. Firman ı n bin 500 kişinin çalıştığı laboratuvarı müthiş. Çok etkilendim. Adamlar da projeden ina n ılmaz etkilendiler. Türkiye'de birçok ki şinin demin söyl ediği m gibi sorgulaması -:ar. "Bunu bir Türk mimar yapm ış olamaz" diye yak ı ştı rmada bulunuyorlar bazen. Bu insanlar dünyada iş yapıyorlar ve etkilendiler. Gurur verici ve teşvik edici olan da oydu. Dediler ki, "Bu fikir olarak bir şaheser". Muhittin Tekman: Bu tesisi yapan kim? Bir Alman firması mı? M. Hakan Kıran: Alman firmasının bazı şartları oldu. Örneğin; Alman firma dedi ki, "tamam biz bunu yaparız, bu bizim için dünyada bir iddia; ama tavanın her m2'si 100 kg ağırlıkta olacak şekilde yapacaksınız". Onu hesapladık, taşıtabilmemiz için yapının 4-5 misli ağırlaşması, pahalılaşması ve ha ntal l aşması gerekiyor. Zaten onun için iki tane altyapı vardır. Hemen vazgeçtik. konsepti yeniden ele aldık ve ilk düşüncemize, ilk etkileşimimiz olan arenaya döndük. Akustiği mükemmel çözme şansımız vardı, ama çok zordu. Çadırı içeriden içinde taşyünü olan yanmaz bir tülle kapladık. Çadırın etrafında 4-5 metrelik d uvarlarım ız var. Herkese garip gelen bir şey yaptık; "üstü çadır" dendi. Bu yapı çadır değil aslında. Sadece üstü çadır. Üstünün çadır olduğunu unuttuk ve 5 metrelik duvarları hem ses yalıtım ı , hem ses yutucu luğu ve hem yansıtıcılığı çözecek şekilde katmanlarla çözdük. Ciddi bir prefabrik akustik bir duvar o luşturd u k . Tiyatro, müzik salo~u kadar mükemmel akustiği olmayacak. Muhittin Tekman: Asl ında genel amaçlar düşü nü ldüğünd e acaba akustik o kadar önemli mi; yani sırf müziğe yönelik bir mekan olmadığı için? M. Hakan Kıran: Benim bundan sonraki hedefim, önce başlayıp bitiremediğimiz işi yapmak, yani akustiği olan bir yapı yapmak. Çok iyi tınısı olan bir akustik yaratmak. Ama şu kadarını söyleyeyim, burası nı n elektro akustiği mükemmel çözüldü. Tınlama yok bir kere, etrafın ı çevirdik, yutuyor herşeyi. Ayrıca sahneyi bölmeyi düşünüyoruz. Örneğin bir stand-up şov veya bir müzikal olursa ne yaparız diye. Onu da çözecek altyapıyı gerçekleştirdik. Yani bir çadır havası yok içeride. En ince detaylar düşünüldü. Olabileceğin en iyisi yapılıyor. Muhittin Tekman: Şimdi aslında bizi ilgilendiren akustiği veya gösteri özelliği değil, bizi gerçekte ilgilendiren işin tesisat kısmı ve ya ngın la, güvenl ikle ilgili alınmış olan önlemler. Sırasıyla bu konulardan k ı saca bahsedebi lir misiniz? Öncelikle bir yangın diyelim. Yangınla ilgili hangi önlemler alındı, hangi projeler geliştirildi. Şu andaki uygulama nedir? M. Hakan Kıran: Yangınla ilgili Türk İtfaiye Müdürlüğü'nden bilgiler alındı. Mümkün olduğu kadar yangın konusunda ciddi da nı şmanlar tuttuk. Türkiye'de daha önce yangın sistemi düzenlemiş olan Strauss adındaki bir Alman uzman bize Berlin'i gezdirdi, Berlin'deki benzer yerleri gördük ve dünya standartlarını inceleme imkanı bulduk ve şöyle bir sonuca geldik; en iyisini yapacağız. Yani bu yine bir çadır Interview değil, 5 bin 600 kişinin girdiği bir bina. Zaten bize göre çadır ya da bina olması fark etmez. O insanı bir mekana sokuyorsunuz. Neler yaptık bugüne kadar? 150 tonluk yangın su rezervi depomuz artı 100 tonluk tesisat su depomuz var; onları birleştirdik ve 250 tonluk rezerv depomuzu yaptık. İçerdeki tüm yangın dolapları, dışarda çepeçevre yangın h i d rantları, bilgi işlem odası trafo gibi yerlere gazlı söndürme sistemleri, tüm backstage'deki ofisler, kul lan ım odaları , soyunma odaları ve tribün altlarına yangın dedektörleri koyduk. Onun dış ında Türkiye'de daha önce ku l lanılmayan borulu bir sistemi ring etrafında 19 m'de deriler üzerinde dolaştırdı k. Orada iki tane sa ntralı, beyni var. İçine sürekli havayı almak suretiyle havanın kimyasal analizini yapıyor ve dedektörlere göre çok daha güvenli. Üstelik merkeze sormadan anında karar verebiliyor. Muhittin Tekman: Yani yapımcı firma Alman mı? M. Hakan Kıran: Hayır, sadece onlardan yapı mla ilgili bilgileri ald ı k. Burada hiçbir şey kurmadılar. Övünerek i şi Türk ekiplerine teslim ettim. Elektrik taşeronumuz Net Mühendislik; onu bilgilerle don attı k, malzemeyi kendisi buldu, diğer ekipmanları Pupa ve Odes fi rmaları ge rçekl eştirebi idi. Muhittin Tekman: Burada ku l lanılan malzemelerin marka bazında değerlendirmesini yaparsak; bunları Türkiye'den mi satın aldınız, yoksa yurt dışından mı? M. Hakan Kıran: Hiçbiri Türkiye'den deği l. Çünkü Türkiye'de teknoloji yetersiz. Muhittin Tekman: Temsilcilikler var mı Türkiye'de? M. Hakan Kıran: Temsilciliklerin isimlerini verebilirim. Taşeronumuz TESİSATDERGİSİ SAYl49 _ _ ________ ___ ___ _ _ w l ~ OCAK2000
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=