,ııemmı için mutluluğun da tanı mı gerekir. Mutluluk bir insanı n maddi ve manevi hayatı nda yukarı ya gidiş demektir. Bir insan müsteşarken genel müdür olursa mutsuz olur. Bir adam otobüsten dolmuşa binerse, yani dolmuşa binmeye başlarsa mutludur. Bir adam ise arabaya al ı şmı şsa taksiye binerse mutsuzdur. Eğer evleniyorsanız ve çok zenginseniz karı nıza ilk günden çok kıymetli şeyler almayın, çünkü ikinci sene onu mutlu edemezsiniz artık; her şeyi vardı r. Oğlunuz varsa hemen altı na bir Mercedes çekmeyin, kullanılmış bir Murat alın, oradan başlası n ondan sonra yavaş yavaş mutlu olsun. Şimdi Anadolu'dan İstanbul'a geçmiş olan insanlar mutludurlar, çünkü köylerinden daha iyi bir hayatları vardır her şeye rağmen. Bu insanlar geleneğiyle, göreneğiyle gelmiştir. Böyle geldiği için de namusludur, dinine sadıktı r. Fakat ikinci Agenda değildir." diyebilmeliyim. değildir, herkes kendi mecburiyetindedir. Herkes çıkarıyla uğraşı r, ayı p ekmeğini müdaafa etmek İyi bir proje yaptı rdı ktan sonra, bizde pek rastlanmayan bir safha geliyor: Method-statement yani "işi nası l yapacaksı n?" Diyeceksin ki "tel fı rçayla fı rçalayacağız, onun üzerine çulhal ı zımpara çekeceğiz, bunun üzerine iki kat boya vuracağız". "Bunu yaptım, gel gör" dediğiniz zaman bizim kontrolörlerimiz bunu reddediyor. "Tekrar yap ve teker teker kontrol edeceğim." Yapı ldı ktan sonra ya imzası nı atar ya da mührünü basar. Bu şekilde yapılan binalarda, bu şekilde yapı lacak tesisatlarda yanlışl ık olmaz, zarar gelmez. Fakat her şeyden evvel bir method statement'ı nızın da olması lazı m. jenerasyon böyle olmayacaktı r; ikinci jenerasyon büyük bir tehlikedir. Çünkü bu insanlar bu ileti şim imkanları ile veya televizyonlarla ve reklamlarla güzel şeyleri göreceklerdir ve isteyeceklerdir. Bunu çalışarak elde etmenin zorluğu karşı sı nda illegal yollara yöneleceklerdir. Türkiye'de, İstanbul'da önümüzdeki on senede günlük polis vakaları geometrik şekilde artacaktır. Bunu önleyecek tek şey benim kanı ma göre Türkiye'de eğitimi geliştirmektir. "İyi birproje yaptırdıktan sonra, bizde pek rastlanmayan bir safha geliyor: İ ş yapı m standardı nı ortaya koymadı ğı nı z zaman ortaya çürük binalar çı kar. Bunun nedeni sistemsizliktir. Asl ı nda sistemin olması yetmez, bu sistemin uygulanı �:nın da takibi gerekir. Eğer bu sistemin uygulanı p uygulanmadı ğı nı takip etmezseniz, ideal sonuca varmanız da mümkün olmaz. MethodProjenin kontrolünü yaptı ktan sonra, bunun uygulanması için "TUS" dedikleri bir teknik uygulama sorumluluğu ortaya çıkı yor. "Teknik uygulama sorumluluğu" altı nda bir mühendis ismini kiral ı yor. İsmini kiralayan Proje, Projeci ve Kontrolör statement, yani işi nasıl yapacaksın? " Bizde proje konusunda da derin problemler var. Batıda projeye, projeciye, kontrolörlüğe çok önem veriliyor. Biz projeye yeteri derecede önem vermiyoruz, projeciyi hakir görüyoruz. "Bir iş el l i milyondur, biz ona bir milyon verelim o yapsı n bunu" mantığı geçerli. Proje iyi olmadı kça iş iyi olmaz. Yalnız işi tümüyle projeciye bı rakmamak lazı m, çünkü işi yapacak olan müteahhidin başka çı karları vardı r. Bu çı karları hiçbir şekilde projeci bilmez. Öyle projeler yapı l ıyor ki... Örneğin bize bir proje yapıyorlar; içine Alarko malı nı sokmuyor, başka bir malı tercih ediyorlar. Demek ki bu adam, bu işi benim menfaatlerime uygun yapmıyor. Adamda mı kabahat? Hayı r bendedir. Ben o projeciyi adı m adım takip etmeliyim. Ancak, benim disiplinimde onu takip edecek ve benim menfaatlerimi koruyacak bir adamı m olduğunda, o projeciyle beraber çalışabilirim. Zaman zaman onunla beraber çal ışarak ve onun ne yaptı ğını , nası l yaptı ğı nı kontrol ederek "hayır bunu böyle yapma, bu benim çı karı ma uygun şahıs çok kere TUS aşaması nda binayı dahi görmüyor. Bu TUS'un asl ı nda bu method-statement'ı istemesi lazı m. İ ş yapı m metoduna göre de i şi n yapı ldı ğı nı adı m adı m kontrol etmesi veya ettirmesi gerekir. Türkiye'de hiçbir projenin ekinde bir metod yoktur. Nasıl yapılacağı nı n metodu ne yazı k ki verilmiyor ve bu bilgiler verilmediği için de kontrol bahis konusu değildir. Proje için, "Engineer" dediğimiz kontrol mühendisi tayin edi l ir. Bu kontrol bunları istiyor bizden. Biz bunu PETKİM'de yaptı k; çünkü bizden method-statement istenildi. On-on beş sene evvel lrak'ta bir rafineri yaparken, izolasyon çal ı şması sı rası nda bazı arkadaşları mız ağlayarak geldiler ve Filipinli bir yetkilinin yapılan işlerin tekrarı nı istemesinden yakındı lar. O Filipinli'nin yaptı ğı doğruydu bence. Bunun üzerinde durmamı z lazı m; elemanları mızı buna göre yetiştirmemiz lazı m. ------------------TESİSATDERGİSİ SAYI 48 ---'--------------- � ARALIK'99
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=