TESİSAT MALZEME VE EKİPMANLARINDA YERLİ ÜRETİCİLERİN . . KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR, iTHALAT VE IHRACATIN SORGULANMASI Ege Soğutma San. ve İş Adamları Derneği (ESSİAD) Üyesi Erkut BEŞER. Türkiye'de tesisat sektöründe üretim, diğer sektörlerde olduğu gibi 60'l ı yı lların başlarında genç girişimciler ve mühendislerce başlatı lmıştı r. Dış dünyaya oldukça kapal ı olunan 60-80 yılları arası ndaki dönemde iç pazarı mızda tesisat malzemeleri gereksinimi Tü rkiye'nir. gelişmesine paralel olarak zamanla art ı ş göstermiştir. 90'l ı yıllarda özellikle Gümrük Birliği'ne giriş sürecinden sonra üretici Türk firmalar ı yoğun rekabet şartlarıyla karşı karşıya kaldı lar. 2000'li yı llara çok yakı nken ülkemizde çoğu firmaları mız üretim yerine ya dış partnerlerinin ürettiklerini pazarlamaya öncelik vermişler ya da dı ş partnerlerle üretim konuları nda ortak hareket tarzları nı oluşturmaya başlamışlardı r. Sektörümüzde üreticilerimiz başarıl ı üretim süreçlerini hızla geçmek zorundalar. Ayrıca, teknolojik benzerlik değil, üstünlük yaratma gereği var. Marka olmak kolay değil. Bugünkünden çok daha uzmanlaşmış kadroları mız olmal ı . Bunlar sektördeki dünya gerçeklerini çok iyi bilmeli. Çok iyi yöneticilerimiz olmal ı . Ayrıca dünya standartları na uygun laboratuvarları mız olmalı . Hatta bu yeni teknolojik know how' ı yaratmada üreticilerin; üniversite ve devletin araştı rma geliştirmeye destek olan kuruluşlarıyla işbirliği yapmaları gerekiyor. Yukarı da söylediklerim belki bundan önceki dönemlerde dile getirilmiyordu. Ancak bundan sonrası için ülkemizde üretim olacaksa bu şartt ı r. Özgün araştı rma geliştirme temeline dayal ı üretim yapma gereği vardı r. Bu nedenle halen belli bir süre Türk üreticilerinin korunma, desteklenme gereği vardır. Bugün devletlerin kendi ülke üreticilerini suni yollarla korumaları mümkün olma maktad ı r. Devletlerin üretici ve girişimcilere desteği artık araştı rma geliştirme ve yatı rı m konuları nda finansal destekler şeklinde olmaktadı r. İleri ülkelerde; o ülkelerin üreticileri, artı k sahip oldukları sivil toplum örgütleriyle korunmaya çal ı şı l maktad ı r. Bu ülkelerin standardizasyon, sertifikasyon çal ışmaları ve toplumları n kendi üreticilerinin ürünlerini kullanma kültürlerinin oluşturulması ciddi boyutlarda gizli güçlerdir. Örneğin; Amerika'da resmi yapı lara, Amerikan mal ı olmayan ürünlerin monte edilmesini sendikalar engellemektedir. Bir başka örnekte ise; aynı ürünleri üreten gelişmiş Avrupa ülkeleri, birbirlerinden bu ürünlerin al ı mları nda çok küçük oranları geçmemeye gayret gösteriyorlar. Biz buralarda yaratılmaya çalışılan mekanizmaları anlamak, kendi ülkemiz yararına geliştirmek ve kullanmak zorundayız. Ülkemizde devlete bağı mlı araştırma geliştirme faaliyetlerine destek olan, kuruluş sayısı çok yetersizdir ve çok yavaş işleyiş biçimlerine sahiptirler. Bunların sayı ları artı rılmalı işleyiş biçimleri hızlandı rı lmal ıdı r. Bu kuruluşların araştı rma geliştirme faaliyetlerine ayı racağı kaynaklar büyütülmelidir. Son olarak şunları söylemek istiyorum: Türkiye'de üreticiler, girişimciler sektörümüzün hangi konularında yatı rı m yapmal ı dı r, nası l teşvik edilmelidir? soruları na da yanıt aramak gerekir. Bunun için dünya gerçeklerini ve dünya pazarlarındaki boşlukları çok iyi takip eden devlet mekanizmaları kurulmalı , ilgili sektör örgütleriyle tamamen entegre, yarınları mıza ışı k tutacak üst çalışmalar yapılmalı , raporlar üretilmelidir. Ancak daha çok örgüt kurmal ıyız, daha çok üst sistem yaratmalıyız. Bunlar, hızlı bir şekilde ülke üreticileri yararı na devamlı , doğru ve kal ıcı çalışmalar yapmalı dı rlar. Hepimiz biliyoruz ki, zamanı mız çok kıymetli. TESİSATDERGİSİ SAYI 48 � ARALIK'99 1 / 1 �
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=