Tesisat Dergisi 47. Sayı (Kasım 1999)

"kazanıldığı" sanılan bazı yerlerin sıvılaşma sonucu mukavemetini kaybedip, yine denizin içine kayması olayı var. Prof.ÜLKER bu olayı: "denizin öfkesi" (belki intikamı) gibi görüyor. 1.3. Depremin İvmesi "Depremin ivmesi" deyimi kullanılıyor. Örneğin insanın belinden (ağırlık merkezinden) kendi ağırlığının yüzde 15'i kadar bir kuvvetle ani ve devamlı olarak itilmesine, 0,15 g eleniyor. Yani 80 kiloluk insanın, belinden 12 kilo yükle itilmesi gibi, bir anlamı kasdedi liyor. Bazı zeminler bu yatay deprem etkisini büyütüyor. 17 Ağustos depreminde Yarımca civarında 0,30 g olan yatay etki, Beyoğlu'nda 0,06 olduğu halde Ambarlı'da 0.22 g olmuş. Demek ki Ambarlı zemini deprem yatay etkisini, Beyoğlu'na göre, 3,66 misli büyütmüş. Yani Beyoğlu'ncla deprem 100 kiloluk bir insanı 6 kiloluk bir kuvvetle iterken, Ambarlı'cla 22 kiloluk bir kuvvetle itmiş. Bilgi alışımı, direkt sorular yönelterek sürdürüyorum: 1.4. Temel Derinlikleri Soru: Temelleri derinleştirmenin, yapı gücüne katkısı nasıl olur? Prof. ÜLKER: Deprem herşeyden önce, temelleri zorlar. Bu nedenle temellerin, yapı yüksekliğinin yaklaşık 1/6'sı kadar derinlikte yapılması gereklidir. 5 katlı bir binada, bir bodrum yapılması şarttır. Soru: Yapılmazsa nasıl sonuçlar doğar? Prof.ÜLKER: Aclapazarı'ndaki büyük yıkımların bir nedeni, yalnız 60-70 santim derinlikte yapılan temellerden kaynaklanmıştır. Hem Prof.ÜLKER hem Prof.YORULMAZ, zayıf zeminlerde yapılan çok katlı bina temellerinin, raciye olmasını yeğliyorlar. Yine ikisi de, bodrum dış duvarlarının, iskelet yapısı ile bütünleşen betonarme perde olarak inşasını zorunlu görüyorlar. 1.5. Yumuşak Kat Soru: Zemin katlar için neden "yumuşak kat" deyimi kullanılıyor? Prof.ÜLKER: Depremin en büyük etkiyi yaptığı zemin katlarda, yeterince kolon-perde ve duvar alanı olmayışı, bu katları zayıflattığı için ... Gerçekten de örneğin dükkan yapılan zemin katlarda, o rta lığın iyice açılması için olabild iğince az engel isteniyor. Sonradan dükkan yapılan yerlerde ise, mevcut dolgu duvarlarının yıkılması bile, binayı zayıflatıyor. Bu dolgu duvarlarının dahi, belirli bir yararı var. Üstelik depremin en büyük yıkıcı etkisi, zemin kat üzerinde patlamakta. Soru: Üst katlar nasıl etkilenir? Prof.ÜLKER: Deprem sarsıntılarının temellerden üst yapıya aksetmesi, zemin kat vasıtasıyla olur. Bu nedenle zemin katların kuvvetli yapılması, yani yumuşak kat olmaması ve zemin katlardan üst katlara geçen titreşimlerin, sınırlı bir elastik deplasman (yerinden oynama) yapması, arzu edilen önemli bir husustur. Üst katlar elastik sallanmaları esnasında deprem enerjisini, önemli ölçüde söndürür. Böyle sallanmalar, bina için yararl ıdır. Bu noktada Prof.ÜLKER sallanan üst katlarda korkmanın gereksiz olduğuna işaret etti. Ancak eklemek gerekir ki, sallanma, kendisinin de belirttiği gibi, elastik sını rlar içinde kalsın ... Yani, tekrar geri dönmeyip -düzelmeyecek bükülmeler - eğilmeler olmasın. 1.6. Rezonans Soru: Rezonans etkisi ne demektir? Prof.ÜLKER: Yapının doğal titreşim periyodu ile, zeminin doğal titreşim periyodunun, birbirine yaklaşması sonucu üst yapıda oluşan ve büyük deplasmanlar (yerinden oynamalar) doğuran fizikı bir olaydır. Soru: Önlemenin çaresi nedir? Prof.ÜLKER: Çok basit. .. Örneğin beş katlı bir bina, her bir katı 0,1 hesab ı yla 0,5 saniyelik bir doğal periyoda sahiptir. Oysa plastik katı bir kil ve orta sıkılıktaki kum zemin de 0,5 saniyelik doğal bir periyoda sahiptir. Öyleyse böyle bir zeminde, beş katlı bina yapılmamal ıdır Çözüm: Ya üç kat, ya da yedi kat yapmaktır. Soru: Yapılmazsa? Prof. ÜLKER: Adapazarı'ndaki sonuçlar doğar. Adapazarı zemini, Sakarya nehrinin yüzyıllarca getirdiği alüvyonlar üzerindedir. Bu sebeple bu zeminin özgül periyodu, yani zemin titreşiminin değeri, yaklaşık olarak 0,5 saniye ile 0,8 saniye arasındadır. Üst yapının özgül periyodu ile zeminin özgül periyodu birbirine yaklaşı rsa, rezonans olayı doğar. Yani deprem o bölgelerde ve binalarda, daha uzun ve şiddetli sürer. Üst yapıdaki tabiı titreşimler ve büyütmenin etkisiyle, daha yıkıcı olur. Rezonans olayı, Aclapazarı'ndaki çok yıkıntının önemli nedenlerinden birisidir. 1.7. Bina Çıkm aları Ülkemizde temelden çatıya kadar şakul ünde çıkan binaya, çok az rastlanıyor. Kaynaklandığı neden: İmar planlarının, hele imar yönetmeliklerinin, çok katlı binalarda çıkma yapılmasını teşvik etmenin de ötesinde, zorunlu biçime dönüştürmesidir. Pek çok binamız bu yüzden, çepeçevre çıkma ve balkonlarla donatıİ maktadır. Prof. YORULMAZ, böylece binal arımızın depreme karşı en güçsüz betonarme ___ _ _________ ______ TESİSAT DERGİSİ SAYI47 _ ____ ____________ _ ~KASIM'99

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=