kıstaslarla yapılır ve dikkate alınır. Ancak deneyimler, normal işletme koşullarında klasifikasyon sınır değerlerine uyabilmek için çok daha düşük miktarlarda hava miktarlarının yeterli olduğunu göstermektedir (4). Temiz odada partikül yoğunluğu için dinamik bir davranış biçimi esas alınacak ve buna ilaveten, emisyon oranının kısa bir süre için yükselmesi durumuna karşı hava miktarının kısa bir zaman için yükseltilebilmesi hesaba katılacak olursa, bu durumda dahi klasifikasyon 100.000 ve 10.000 arasındaki temiz odalarda hazırlanacak hava miktarında % 30-50 arası bir işletme maliyeti tasarruf potansiyelinin bulunduğu görülecektir. Bu metot tabii ki sadece özel kontrol sistemleri ile gerçekleştirilebilir. • Hava girişi ile ilgili üçüncü metot partiküllerin tanımlanmış olan bir yatay veya düşey akış yolunda doğrudan temiz ortamdan dışarı itilmesini öngörmektedir. Bu tür hava girişi, düşük çevrintili itilme akışı (Laminer akım) olarak adlandırı lır. Bu alternatif, klasifikasyon 100 ve üstü klasa sahip Temiz Odalar için geçerlidir (Resim 3). Bu tür hava giriş yöntemi ile ilgili en önemli kriter, itilme akış etkisine ucu ucuna ulaşılabilmeyi garanti eden, minumum bir akış hızıdır. Bu hız üretilen ürünün hemen yanındaki ısı kaynaklarına bağlı olarak, 0,5 m/s ile 0,25 m/s arasında değişir. Bu da, hava gereksinimini mümkün olduğunca aza indirgeyebilmek için, yan koşu lların hassas bir analizini zorunlu kıl maktadı r. Resim 3. Düşük çevrintili hava girişine sahip temiz oda. 1 Translation Hava giriş çeşitlerinin yanı sıra, atık havanın atılması ile ilgili de çeşitli alternatifler bu lunmaktadır (5). Özellikle havanın yüksek klaslı Temiz Odalardan, düşük klaslı temiz odalara doğru taşırılması veya giriş havasının, yüksek klaslı mekanın atık havası ile karıştırılması yatırım ve işletme giderlerinde tasarruf olanakları sunmaktadır. Yeni projeden sorumlu Temiz Oda mühendisinin bu kademeye kadar, uygulanacak sistem konsepti için önemli, daha sonradan düzeltilmesi pek mümkün olmayan ve beklenen maliyetleri esasta etkileyecek kararı vererek, farklı alternatiflerden birinde karar kılmak zorundadır. Hava Hazırlama Temiz odanın çalıştırılmasında gerekli olan enerji giderlerinin en düşük seviyeye indirilebilmesi için, tüm sistem prensipte ve çoğun lukl a çevrim havası ile çalıştırılmalıdır. Gece ve hafta sonlarında, yani Temiz Odada hiç kimsenin bu lunmadığı ve çal ışma süreci nedeniyle partiküllerin ortaya çıkmadığı durumlarda hava miktarı, sistemin çalışması, yalnızca artı basıncın tutulmasını sağlamaya yönelik olduğundan, sistem sadece artı basıncı koruyacak şekilde tasarlanmalıdır .. Aynı kural taze hava için de geçerlidir. Taze hava Temiz Oda'da çalışan kişiler için gereklidir ve dışarı atılan atık havanın, yani zehirli gazların emilmesi yoluyla veya dahili ısı ve nem kaynaklarınca oluşturulan havanın yerini alır. Atık hava kaynakları devreden çıkarılınca, sadece artı basıncı sağlamak için taze hava verilerek enerji tasarrufu sağlama olanağı bulunmaktadır. Personel için taze hava oranı, yürütülmekte olan işle bağlantı lı olarak, kişisel taze hava gereksinimine uygun olarak tayin edilmelidir. Bunun ötesinde, uygun yüksek basıncın sürekliliğini sağlamak için gerekli olan hava miktarının hesaplanmasında, kapı, pencere ve diğer kapatma yüzeylerinin sızdırmazlığı konusunda hassas bir analizin yapılması gerekliliğine dikkat edilmelidir. Örneğin "toplam hava miktarının % 10'u'' gibi standart değerler, deneyimlere göre, uygulamaların büyük bir bölümü için çok yüksektir. Çünkü temiz odaların özel duvarlarının sızdırmazlığı, normal duvarlara oranla çok daha fazlad ı r. Gerçekten gereksinilen taze hava miktarının titiz bir biçimde hesaplanması nın, Temiz Oda'ya sevk edilen taze havanın hazırlanması için harcanan enerjinin en alt seviyede tutulması için çok önemlidir. Bu enerji taze havanın yazın neminin ------------,--------TESİSATDERGİSİ SAYI 45_--;-- - - - -- - - - - -- - - -- ~ EYLÜL'99
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=