Tesisat Dergisi 44. Sayı (Ağustos 1999)

Şehir şebekelerinde çoğunlukla kullanılmakta olan servis kutularının toprak üstüne monte edilen tip olmasının nedeninin maliyetler olmadığı, buralarda yapılan ve yapılacak olan yol ve kaldırım yapımı gibi belediye faaliyetleri olduğu öğrenildi. Bu gibi durumlar, yer tipi kutular için problem yaratıyor. Ama deprem ve yangın gibi facialarda da yer üstü kutuların dezavantaj ve risklerinden de kurtarıyor. Kalorifer ve bina içi doğal gaz hatlarının depremlerde oluşan sallantılara karşı bina mukavemetini olumlu etkilediği ve hatta çelik boru hatlarının çökme tehlikesindeki binalardaki insanlara kurtulmalarında bir dayanak sağladığı ve belki de pek çok kişinin kurtulmasına yardımcı olduğu düşünülmekte. Yeraltı sevis kutuları, doğal gazla ilgili riskleri minimuma indirmekte. Bu kutular içindeki regülatörler herhangi bir kaçak anında zaten otomatik olarak gaz geçişini durduracağı için kaza ve kullanım açısından hiçbir sorun yaratmamakta. Bunlar dışında yeni kurulacak şebekede zemine ve dolgulara çok dikkat edildiğnden ve yumuşak zeminlerde iyi bir dolgulama yapıldığından ana şebekelerin yapımında esnekliği yüksek malzeme kulanıldığı için çatlama ve sızıntı endişesi duyulmamakta. Örneğin zemin tüm altyapı çalışmaları için çok önemli bir faktör olduğundan İstanbul projesinde toprak kayma riski olan yerlerden geçen hatları iptal edilmiş. VİNSAN'ın İzmit'teki diğer projeleri olan Çevre Entegre Projesi, Çöp Depolama Tesisi, Katı Atık Yakma ve Enerji Üretme Tesisi, Arıtma ve Dere ıslahı ile kollektör sistemleri yapmıştır. Yapılan ilk incelemelerde bu tesislerin hiçbirinde herhangi bir sızıntı veya arıza olmadığı görülmüş. Deprem sonrası yapılan çalışmalarla ilgili olarak da VİNSAN'ın iş kapasitesini yarıya indirerek sahip olduğu SO'nin üzerindeki iş makinasını deprem bölgesine getirdiği ve kurtama-enkaz kaldırma çalışmalarına tahsis ettiği belirtilerek, özellikle sanayinin yoğun olduğu bu bölgenin tüm Türkiye'nin özen ve ilgisine muhtaç olduğuna, yıkılan binaların enkazlarının kısa zaman içinde kaldırılarak yerlerine depreme dayanıklı binaların acilen yapılmasının önemine dikkat çekilmekte. Ülkemizde l 990'1arın ilk yıllarından itibaren kullanılmaya başlanan doğal gaz henüz İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir ve İzmit'Le kullanılıyor. Ancak Rusya, Türkmenistan, İran, Azerbaycan ve lrak'tan çeşitli projelerle getirilecek olan doğal gazın bu güzergahlardaki şehirlerimizde de kullanılmaya başlanacak olması nedeniyle, özellikle deprem kuşağındaki şehirler için günümüzde yaşanan bu depremin vereceği çok önemli dersler olduğu dile getirildi. Bu konudaki genel değerlendirmeler ise aşağıda özetlenmektedir: 1. İzmit ve İstanbul'da uygulanan yüksek basınç çelik şebeke ve orta basınç polietilen şebekenin seçimi ile kullanılan malzeme seçimlerinin doğru seçimler olduğu görüldü. 2. Ana şebekeler yapılmadan önce zemin etüdleri çok iyi yapılmalıdır. Şebeke yapımında kayma olan ve yumuşak zeminlerden kaçınmalı, bu tür yerlerden geçmek zorunda kalınırsa mutlaka dolgularının çok iyi yapılmasını ve boru hatlarının korunması tümüyle sağlanmalı. Bu durumlar zemin etüdleri kullanılarak belirlenmekte. 3. Ayrıca özel doğalgazgeçişlerinde uyulması gereken teknik konuları tamamıyla uygulamak gerekiyor. Ana şebekenin polietilen kısımlarında malzemenin esnek olması nedeniyle önemli bir sorun yaşanmıyor. 4. İstanbul ve İzmit doğal gaz projelerinde bölge regülatörleri ve vana odaları belediyelerin alanlarına koyulmak zorunda kalındığı için ya cadde ortalarına ya da binalardan fazla uzak olmayan yerlere monte edildi. Öncelikle yol üzerinde olmayan, fakat ulaşımı kolayca olabilecek kamu arazileri seçilmeli ve mümkünse bölge regülatörleri ve vana odalarının yer üstünde olmasına özen gösterilmeli, gerekiyorsa uygun yer temini için kamulaştırmaya gidilmeli veya arazi satın alınmalı. 5. Bina servis kutularının, herhangi bir çökme sonucu zarar görebilecekleri bina duvarlarına değil, sokakların kaldırımlarına veya bahçe duvarlarına monte edilmesine dikkat edilmeli ve mümkün olduğunca gömülü tip (yer tipi) kutu kullanılmalı. Son olarak; Tüm şehirleşme çalışmalarının öncelikle zemin etüdleri dikkate alınarak ve doğal gaz hatlarının da bu çalışmalara paralel olarak yapılmasının çok önemli bir husus olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu husus gelecek yıllar için hem ilgili belediye kuruluşlarını hem ilgili gaz dağıtım kuruluşlarını doğrudan ilgilendirmektedir. Yaşanan bu felaket doğal gazdan kaynaklanan herhangi bir yangın, patlama ve benzeri kötü bir olaya neden olmamasına rağmen, çok büyük miktarda bina yıkımına, can ve mal kaybına neden olması dolayısıyla bizlere öğrettiği derslerin iyi kavranmasını ve bir daha böyle büyük felaketlerin olmamasını, fakat olması halinde ele bu kadar büyük yıkımların yaşanmamasını dileriz. SAE-VİNSAN Ortaklığı Proje Müdürü Yasar ASLAN Genel Yayın Yönetmenimiz MuhiUin TEKMAN'a İzmit Doğal Gaz Şebekesi hakkında bilgi verirken. --------- -- -------- - TESİSAT DERGİSİ SAY! 44 ___________ ________ ::-, AĞUSTOS '99 212 �

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=