Tesisat Dergisi 44. Sayı (Ağustos 1999)

Bina yapımında kullanılan betonun kalitesi de çok önemli olup, en az 1 225 denilen tipte, yani ortalama 225 kglcm2'Iik basınca dayanıklılıkta olmalıdır. Hatta 225 kglcm2'Iik bu değeri en az sağlayacağı garanti edilen bu kaliteden daha iyi bir beton çeşidi de vardır. Ancak tüm bu koşullar bilinmesine rağmen Adana'da yapılan tespitlerde; 1 990 yılından önce inşa edilmiş binaların çoğunun bu özellikleri taşımadığı görülmüştü. Bu durumun önlenebilmesi için ilk akla gelen hazır beton kullanımıdır. Günümüzde çok gelişmiş uygulamalara sahip hazır betonu kullanmak yerine hala inşaat yerinde ve işi iyi bilmeyen kişilerle, adeta çamur gibi betonlar hazırlamak, olması gereken kalitede binalar inşa etmemizi riske sokmaktadır. İmar Kanunu'nda da yer alan "eski yapıların beton ve donatılarının incelenmesi ve günümüz yönetmeliklerine uygun olarak güçlendirilmesi" mutlaka zaman geçirilmeden uygulamaya başlanmalıdı r. Güçlendirme maliyeti yeni bina inşa maliyetine göre yaklaşık %30-40 kadar olduğu için tespitlerin titizlikle yapı lması gerekmektedir. Çünkü sahip olduğumuz az miktardaki maddi kaynağı doğru ve yerinde kullanmak zorundayız. Ancak öncelikle ve muhakkak İstanbul, Kocaeli, Yalova, Sakarya, Bolu gibi birinci derecedeki deprem kuşağında bulunan illerin hastane, postane, okul ve benzeri diğer kamuya açık binaların ve hatta sinema, tiyatro gibi eğlenceyerlerindeki yapıların tespitleri yapılmalı ve durumu kritik bulunanların zaman geçirilmeden güçlendirilmesi için çalışmalara başlanmalıdır. Çünkü depreme karşı önlem, deprem olmadan alınmalıdır. Bu konuda yararlanılabilecek, örneğin İTÜ gibi kökleşmiş üniversitelerimizin hem yetişmiş, etik ve geniş kadroları vardı r. Depremden Sonra Aletsel büyüklüğü 5 ve üstü olarak belirlenmiş bir depremden hemen sonra binalarda oturanların yapması gerekenler kısa başlıklar olarak şöyle özetlenebilir; 1 . Elektrik tesisatı devre dışı bırakılmalıdır. Örneğin, hemen ana elektrik şalteri indirilmelidir. 2. Yanmakta olan soba, kazan vb. ateşli cihazlar kontrol edilmelidir. 3. Doğal gaz, LPG boru hatlarının durumuna bakılmalı, mümkünse kaçak olup, olmadığı kontrol edilmelidir. Kaçak varsa hemen ilgili gaz kuruluşuna haber verilmelidir. Sigorta GünLimüzde yapı sigortası ve mesleki sorumluluk sigortalarının taşıdığı önem bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Yeni İmar Kanunu Taslağı 'nın bu konularda da çok önemli yenilikler getirdiği bilinmekte olup, uygulamanın ülkemize sağlayacağı yararlar şimdi daha kolay anlaşılabilmektedir. Tüm riskleri taşıyan bir yapı sigortası doğaldır ki yapı sahibi tarafı ndan yaptı rı lacak ve karşı l ı klı pek çok koşulun yer al ınası sağlanacaktır. Mesleki soruınI uluk sigortası nda ise inşaat sırasında görev almış her aşamadaki kişilerin sorumlulukları belirlenınekte ve herhangi bir zarar olduğunda bu kişilerin zararı karşılayabilmeleri için kendilerini sigorta ettirmeleri zorunlu tutulmaktadır. YENİ İMAR KANUNU TASLAĞI - YAPI DENETİM SİSTEMİ Yapı denetim sis\eminde ise yapının denetiınini bir bağımsız kuruluş yürütece!<. Bu kuruluş çalışma yetkisini Yapı Denetiıni Üst Kurulu'ndan alacak. Bu üst kurul ise Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bünyesinde ancak bakanl ı k dışından uzınan kişilerce oluşturulacak ve yapı denetiın kuruluşunun çalışınalarını düzenleyerek denetleyecek. Yapı denetim kuruluşlarında görev alacak mühendis ve ınimarların sahip olmaları gereken mesleki yeterlilik belgesi belirli bir süre ıneslek tecrübesine sahip olan kişilere Mesleki Yeterlilik Üst Kurulu tarafından beş yıl süre için verilecek. Ancak buna hak kazanınak için kdnuyla ilgili olarak ÖSYM tarafından organize edilen bir sınavda başarılı olınak gerekiyor. Bu belgelerin geçerlilik süreleri yapılan denetimler sonrasında uzatılabilecek. Mesleki Yeterlilik Üst Kurulu ise anayasal düzenlemeye göre TMMOB bünye-sinde oluşturulacak. Bu sistemin işleyişinde ilk aşama; yapı sahibinin ınimari ön projesi ile belediyeye başvurması. İkinci aşamada ise; öncelikle belediyenin bu projeyi imar durumu bakımından uygun bulması gerekiyor. Sonra uygulama projelerinin hazırlanması için ınevcut ön projeyi onaylıyor ve denetim için bir yapı denetim kuruluşu ve bu denetimin ücretini belirleyip, yapı sahibine bildiriyor. Denetim ücreti yapı sahibi tarafından belediyeye, belediye tarafından da denetim kuruluşuna ödeniyor. Yeni yasa taslağındaki diğer bir önemli belirleıne inşaat ınüteahhitlerinin tanımlanması ve sınıflandı rılması. Bir yapı yaptırmak isteyen kişi öncelikle yapının büyüklüğüne uygun inşaat yapına yetki ve yeterliliğe sahip bir müteahhit ile anlaşacak ve belediye de bu ınüteahhiti onaylayacak. Yani her isteyen kendi başına veya istediği herhangi bir kişiye yapı inşa ettiremeyecek. SONUÇ Böylece inşaatlarda pek çok çağdaş malzeme ve uygulama standardının uygulanması ve bunların sıkı bir denetim ve kontrolünün sağlanacağı bir zincir kurulmuş olacak. Bu zincir bir kere kurulursa, sistemin işleyişi sırasındaki zorluklar da teker teker aşılacak ve bu tür felaketleri çok çok daha az insan ve mal kaybıyla atlatmamız ınümkün olabilecek. Bu deprem felaketinden çıkaracağımız daha pek çok ders var. Önümüzdeki dönemde bu konuların daha ayrıntılı ve titiz bir şekilde işleneceğini, konuyla ilgili herkesin derinliğine değerlendirmeler yapacağını ve gelecek 2000'Ii yıllarda bu tür felaketleri bir daha yaşamayacağımızı ümit ediyor, ilgililerin göreJ ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getireceklerine ve dolayısıyla daha iyi yarınlara ulaşacağı mıza inanıyoruz. _____ _______ ________ TESİSATDERGİSİ SAYI 44___-,--_______ _____ __ _ � AĞUSTOS'99

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=