Tesisat Dergisi 43. Sayı (Temmuz 1999)

Zaten şu an uygulamada yapılan önemli bir hata var. Şöyle ki; 90-70°C sistem denilen kalorifer sisteminin standardı 11070°C'clir. 1 1 o0C'ye kadar olan tüm sistemler patlamayan sistemlerdir. Ve klasik kalorifer tesisatı ile aynı standardın içine girer. Ama klasik kaloriferde 1 1 o°C yapamazsınız. 90°C insanların doğrudan kullandıkları ısıtıcılarda yanma sıcaklığıdır. O yüzden 90°C ile yüzey sıcaklığı 60°C'nin altında kalır ve el yakmaz. Aslında standardın kendisi DiN 4751 'dir ve 1 1 o0cye kadar çıkar. Hatta maksimum 1 20°C'ye kadar ela çıkar. 1 20°C'ye kadar kurduğunuz sıcak sulu sistemler, klasik kalorifer tesisatından daha tehlikeli değildir. Muhittin TEKMAN: O zaman bu sistemleri burası gibi büyük ısı ihtiyacı olan yerlerde kullanmak çok büyük avantaj. Bir başka konu ise günümüzde giderek yaygınlaşmakta olan düşük sıcaklık sistemleri. Bu sistemlerin uygulanması hakkında ne düşünüyorsunuz? Hakan AL TEPE: Şimdi öncelikle 90-70°C sistemleri kurulmuştu. Çok uzun yıllardan beri bir 90-70°C'i belirleyen sistem, 110°C'a kadar sistemler ekonomik ve optimum sınırın bulunmasıydı. Burada optimum sınır neydi? Yeteri kadar büyük, çok fazla büyük olmayan radyatör alanlarının çıkmasıydı vs. getirdi. Neredeyse ya minimum %95 verimle ya da yıllık ortalama verimle çalışabilir hale geliyorsunuz. Tabii bunlar ısıtıcılı, yani doğrudan doğruya radyatör ya da başka türlü ısıtıcı yüzeyler kullandığımız şeyler için geçerli. Burada durum böyle değil. Muhittin TEKMAN: Evet, burada ısıtıcı olarak radyatör kul/anılmadığı için durum biraz farklı bir konumda. Arıcak kalorifer tesisatıııııı nerelerden geçeceğini ve ne şekilde kurulacağını, ayrıca bu su sıcaklık farkının kullanılmakta o/an boruların malzeme ve çaplarını nasıl etkilediğini anlatır mısınız? Boru tesisatını nasıl etkiledi? Hakan ALTEPE: İki tane temel standart var. DiN 4751; aslında kurduğunuz sistemin temel özelliklerini güvenlik standartlarını belirliyor. Birçok ekonomik faktörü, örneğin ilk yatırım işletme maliyetini dikkate alıyorsunuz, ama bunların sınırlarını belirleyen şey güvenlik sistemleridir. DiN 4751 ve DiN 4752. Eskiden, üç dört yıl önceki haliyle ifade etmek istiyorum, 1 10°C'ye kadar olan sistemler, güvenli sistemlerdir. 90-70°C'de bunun içine girer. 110°C'den büyük olanların, yani kızgın su diye ifade ettiklerimizin diğerine göre iki avantajı vardır. Birincisi gidiş ile dönüş arasındaki sıcaklık farkını büyütebilirseniz, dönüşte transport maliyetiniz daha az olur. "Gidiş ile dönüş İkincisi daha yüksek sıcaklıklara ulaşabilirsiniz. Şayet çok yüksek sıcaklıklara ihtiyacınız yoksa DiN 4751 'in içinde 110°C gidiş suyu sıcaklığında çalışırsınız. Ve 11070°C kurarsınız. Bu kızgın suyun büyük, uzun şebekelerde daha az transport maliyetinin önemli olduğu noktalarda kızgın suyun getirdiği bütün avantajları ortadan kaldırır. 110-70°C'ye geçtiğiniz zaman bütün avantajlara sahip olursunuz. Bu 90-70°C sistemlerin ilk kurulduğu dönemlerdeki kazan verimlerine bakın verim o/o70-75'Iercle seyrediyor. Daha sonra teknoloji gelişmeye başladıkça düşük sıcaklığın kazan verimini çok fazla etkilediği görüldü. 90-70°C'cle ortalama sıcaklık 80°C'clir. Bir kazanı ortalama 80°C sıcakta çalıştırmakla 60°C arasında çalıştırmanın arasındaki verim farkı arasındaki sıcaklık farkını büyütebilirseniz, transport maliyetiniz daha az olur. " ortalama yıllık o/o1 0'clur. Çok ciddi bir farktır. O zaman mümkün olduğunca buradan elde edilen tasarrufun, ilkyatırım maliyetini karşıladığı görül Lir. Bunun üzerine Avrupa 75-60°C denilen sisteme geçti. 7560°C'ın söyleyebileceğimiz bir başka özelliği daha var. Kullandığınız malzemelerde ekonomiye gidebiliyorsunuz. Çelik boru kullanmak zorunluluğundan kurtuluyorsunuz. Ya da polyester kullanmaktan kurtulabiliyorsunuz. Bildiğiniz polipropilen borular var. Bu boruları 65-70°C sıcaklıkta kullanabilir, 90°C'de kullanamazsınız. Şimdi düşük sıcaklığa geçtiğiniz zaman bir sürü malzemede zenginleşiyorsunuz. Çok ciddi bir zenginlik veriyor. Biliyorsunuz döşeme ısıtmasında 45-55°C vardı. O da şimdi 35°C'lere çekildi. Ama o da çok büyük bir işletme ekonomisi Aynı avantajlara, üstelik bedavaya sahip olursunuz. Neden? Kızgın sulu bir kazan dairesini gemi kazanları şartnameleri sınırlar. Bütün boru devrelerinde patent kullanmak zorundasınız. Vana standartlarınız değişir vs. Çünkü suyun sıcaklığı arttıkça, buharlaşmaması için basıncını da artırmak zorundasınız. Muhittin TEKMAN: Peki bu sistemin hiç dezavantajı yok mu? Hakan ALTEPE: Hayır. Hiçbir dezavantajı yok. İlerleyen yıllar, daha avantajlı olduğunu gösterdi. Neden? Çünkü daha düşük kazan sıcaklıklarında çalışıyorsunuz. Kazan sıcaklığını ne kadar düşürürseniz kazan verimini o kadar yükseltirsiniz. Muhittin TEKMAN: Buradaki uygulamada, sıcaklık değeri farkı; olayı nasıl etkiledi? ___ ____ ________ _____ TESİSATDERGİSİ SAYl43 __________ _ _______ � TEMMUZ'99

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=