radyasyon yükü ve bu yapının içinde insanlardan gelen yükler çok fazla oluyor. Şimdi bizim buradaki sınır değerimiz 16 °C. Dış hava sıcaklığı 16 °c oluncaya kadar radyasyon ve insan yükü ne olursa olsun soğutma nıakinalarını işletnıeye almaksızın, bu yapıyı soğutabileceğiz. ·ı 6 °C'yi geçerse o zanıan soğutma makinalarının devreye girmesi gerekecek. .,.. m·tm ···"' @"'1·+• Bu ciddi bir noktadır. Çünkü insan yükü, elektrik yükü, radyasyon yükü 16 °C'cle bugün birçok yapıda soğutma makinalarının çalıştırılması ihtiyacını ortaya çıkartıyor. Ornek veriyorum, dünkü hava sıcaklığı kaç dereceydi bilmiyorum, ama ·ı 4-1 S°C civarındaydı. Biz Maslak' taki Polaris binasındaydık. Soğutma makinalarını çalıştırıyorduk. Enerji tasarrufu açısından bir başka ilginç nokta santrallerde seyrek kanatlı fanlar kullanılmasıdır. Burada ilginç bir durumdan söz etmek istiyorunı. Bizim toplam soğutma yükümüz 12,5 milyon kilokalori, yani yaklaşık 15 bin kilovat. 15 bin kilovatın COP'sinin nıininıum 5 olduğunu kabul ederseniz, soğutmada harcayacağımız elektrik enerjisi 3 bin kilovat denıektir. Soğutma sisLenıinin çalışması ve yapıdaki toplanı süre itibarıyla bakarsanız, bunun yaklaşık o/o50'siclir. Yani toplam işletnıe süresi içinde harcamış olduğu enerji nıiktarı, toplam enerji miktarının hemen hemen o/o50-60'ı kadardır. Böyle bakarsanız bizinı burada saatlik enerji harcamamızın soğutnıa makinaları için yapacağınıız harcamanın ı 500 kW ile ·ı 800 kW arasında olacağını söyleyebiliriz. Diğer taraftan attığınıız ısıyı, yani enerji transferini santrallerinıizle sağlıyoruz. Dolayısıyla ısıtma santrallerimiz sürekli çalışan cihazlardır. l<lima Doğu-Batı iskelesinden Kuzey-Güney iskelesinin ve kulenin görünüşü. santrallerimizin kurulu molor güçlerine bakarsanız o ela 1500 kW'tır. Bu çok çarpıcı iki büyüklük. Yani bir binada soğutma nıakinelerinin toplanı çektiği enerjiye eşdeğer bir enerjiyi klima santrallerinin motorlarına harcıyorsunuz. Dolayısıyla ki ima santralleriniıı motorlarında enerji tasarrufu yapılması çok ciddi bir mesele haline geliyor. "Enerji tasarrı�fit acısından bir baska , , Sık kanatlı fanları kullandığınız zaman klima santrallerde ortalama olarak verimin, tabii bu basınca ve debiye ele bağlı, yaklaşık 50 mmSS basınca kadar sık kanatlı fanlarla seyrek kanatlı faılar arasında verim farkı ihmal mertebesindedir. 50 mmSS basıncı geçnıeye başladığınız zaman, seyrek kanallı fanların verimleri hızlı bir şekilde yükselir. Sık kanatlılarda da verinı düşmeye başlar. Biz bunu araştırmaya başlayınca, iki tane ilginç nokta; santrallerde seyrek kanatlı fanfar kullanzlmasıdu� " önemli nokta ortaya çıktı. Bütün santrallerin üfleme fanlarının seyrek kanallı seçilmesine karar verdik. Neden böyle bir karar verdik? Şimdi çok kaba anlamda bir ayrını yapnıak gerekirse, sık kanatlı faıılarla kurduğunuz bir klinıa santralinin ortalanıa verimini o/o6S'ler civarında tutabilirsiniz. Halla o/o60-65 arasında gezer. Seyrek kanatlı fanlarla kurduğunuz bir klima santralinde ise verinı o/o 70-75 arasındadır. Fan teknolojisinin üç tane temel çarpıcılığı var; -Sık kanatlılar, -Seyrek kanatlılar, -Seyrek kanatlı ve aerodinamik yapıda olanlar. Biz bu nedenle 45 mmSS'nin üzerindeki fanlarınıızda seyrek kanatlıya geçtik. Veriler itibarıyla baktığınız zanıaıı 45 mnıSS'nin altı fark etmiyordu. Seyrek kanatlıya geçlik ve ________________ __ _ _ TESİSAT DERGİSİ SAYI 43 -----'---------------- : =ı TEMMUZ '99 t 48 1 i J:. ■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=