� öneride sera gazlarının şinıcliki seviyesinden daha azaltılması yerine, sera etkisine neden olan diğer gazların (HFKW), (PFC), (SF6) kullanılıııasıııııı frenlenmesi öngörülnıekteclir. Böylece Avrupalıları n "peynir tabağı fanusu" modeline karşı Anıerika "şemsiye" modelini getirmiş oluyor. Bundan şu anlaşılıyor ki, Amerikan firmaları sadece Amerika'cla değil, dünyanın başka yerlerinde, örneğin; gelişmekte olan ülkelerde yapılacak yatırımlarda ela tercih edilme durumuna getiriliyor. Gelişnıekte olan ülkeler en son teknoloji ile yatırım yapılnıasını isterlerse, Amerika, sera etkisine neden olan ülkelere sınırsız izin vermeme hususunda baskı yapacaktır. Bunlara sınırlar gösterilirse en son teknolojiyi i.ı'lkelerine getirnıek için ilgi duyacaklardır. CO2'nin azaltılması konusunda ise, enıisyona karşı yeni orınan ağaçlandırılması yapılnıasını hesaplamalarına izin verilecektir. Sanayileşmiş bir Batı Ülkesi olan Almanya, sera emisyonunu azaltmada örnek i.'ılke olarak referans yılı olan 1990'clan beri Batı Bölgesinde herhangi bir emisyon azalması olmaksızın Doğu Bölgesinde sanayinin çökmesinden dolayı kazançlı çıknıış olnıası nedeniyle; Amerika ve diğer sanayi t.'ılkeleri ele Doğu Blokunun ve Sovyet Rusya'nın çökmesinden ötürü kazanç sağlanıak istenıekteclirler. Bu nedenle gelecekte Enıisyon Hukuku konusunda bir ticaretin başlanıasına izin verilecektir. Buna herkesten önce Amerika gayret etnıekteclir. Kyoto İklim Anlaşması Zorlu çekişnıelerle geçen onbirinci gunun sonunda (10.12.1997) 155 ülke İklim Korunıa Protokolünü inızalanııştır. Bununla, 2008'clen 201 2 yılları arasında sanayileşmiş ülkeler altı adet sera gazını % 5,2 oranında indireceklerini taahhütetnıişlercliı·. Bu gazlardan en önemli olan ilk üçü için (Karbonclioksil, nıetan ve gülnıe gazı) referans yılı 1990, diğer üç gaz için ise referans yılı 1 995 kabul edilmiştir. İndirim oranları ülkelere göı·e değişiktir. En çok inclirinı olan % 8, Avrupa Birliği, İsviçre, bazı orta ve doğu Avrupa Ülkeleri için geçerlidir. Avrupa Birliği "Peynir Tabağı Fanusu" ile ortak bir modelle ortaya çıknıakla, bu nıoclele Portekiz ve Luxenıburg ela katılnıaktaclır. Tüm konferans boyunca sadece 1990 emisyon düzeyinin korunnıası için gayret gösteren Amerika % 7'yi kabul etmiştir. J aponya önce - % 5 ile ortaya çıkmış % 6'cla karar kılmıştır. Buna Kanada, Macaristan ve Polonya ela katılmıştır. Bazı ülkeler için 2012 yılına kadar 1990 düzeyine inilnıesi kararlaştırılnııştır (Rusya, Ukrayna ve Yeni Zelancla). Bazı ülkelere ise birazeklenti yapılmıştır, Norveç % 1 , Avustralya % 8 ve İzlancla % 1 O. Birleşmiş Milletlerin resmi cleğerlenclirnıesi ise olumludur. Zira 2000 yılındaki beklenen emisyon düzeyi ile kıyaslandığında protokolde öngörülen indirim oranlarında % 1 O kadar iyileştirme görülmektedir. Diplomat EstraclaOyuela Konferansın çok güzel bir resim verdiği clüşüncesincleclir. Kyoto anlaşması devletlere amaçlarını gerçekleştirebilmek için birçok alternatif sunmaktadır. İklim sorunu bilincine sahip birkaç ülke anlaşma metninde adeta bir sığınak bulnıuşlarclır. Böylece Amerikanın "Şemsiye" modeli çerçevesindeki ısrarlarına karşı emisyon hukuku üzerinde pazarlık yapmaları mümkün olmuştur. Bu pazarlığın kesin kuralları üzerinde henüz tam bir mutabakat yoktur, kesin kurallar Kasını 1998'cle Buenos Aires'cle yapılacak toplantıda belirlenecektir. Alman Çevre Bakanı Bayan Merkel 'Alnıanya bu protokolü ancak pazarlık kuralları tatmin edici olursa onaylayacak, sanayi ülkeleri indirimin sağlanması için sadece teknolojik yatırımlardan değil, eski Sovyetler Birliği'nin ekonomik çöküşünün sonuçlarından ela yararlanacaklardır" clenıiştir. Buenos Aires'cle , protokolde bahsedilen indirimlerin sağlannıasına karşılık olarak diğer pazarlıkların ela yapılacağı ihtimali mevcuttur. Örneğin, ormanların ağaçlanclırılnıası ağırlıklı olarak ele alınacaktır. Bundan başka Topluluk Projeleri gelişmekte olan ülkelerle birlikte ele alınacaktır. Amerika tarafından istenen; gelişnıekte olan üI kelerin çıkardıkiarı sera gazlarının sınırlandırılması için sorumluluk getirilmesidir. Bunlar Kyoto'cla gerçekleştirilememiştir. Kyoto Konferansı'nın başlangıcında ülkeler arasında görülen bakış açısı farklılıkları, konferansta bir an önce bir konsensüs sağlanmasını isteyen birçok ülkeyi ele rahatlatmıştır. Bu hususta Bayan Merkel "kutlamak için erken, fakat yine ele bir adını atılmıştır" elemiştir. _______ _ _ _ _ __ _____TESİSATDERGİSİ SAYI42 ___________________ l . .. •., HAZİRAN '99 !129 � .ı t .... ._. --
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=