~.#tafn 11 ,m a ~IDJl,i-111 belirginleştirmiş bulunmaktadır. Eskiden "Suyun başı " yaklaşımıyla Ankara; başkent olmasının avantajını, merkezi yöntemle özleşen bürokratik güç ile ekonomide sağlad ığı etkinlikleri yavaş yavaş kayhelıııektL', New York - Washington benzerliğine clönCışmekteclir. 13aşkent'te odaklaşan siyasi otorite, kültür göstergesinin yansıttığı birinci sınıf ayd ı nla r, kamu ve üniversiıc kuruııılarına rağmen, hizmet sınıfında İstanbul arayı giııikçe açmakta, üretici sı nıfı ulusla rarası modern topluııı düzeyine yaklaştırmaktad ır. Bu değişi mde, Devlet y<1p ı s ın claki atalet, siyasi kadrolaşmada yozlaşma öneıııli rol oynamış, yeniden yapılaşmadaki hedefler kaıııucl ;:ı n özel sektöre aktarıl mıştır, diğer bir deyimle kapitalizıııiıı odakladığı "PARA" bireysel ve toplumsal yaşan,ın an,ı endeksi haline ge lm iştir. Bu anlamda özerkleşen kurumlar ilk fırs;:ıtta İstanbul'a yerleşmekte, mecly;:ı İstanbul'cla hükıııCınü sürdürmektedir. Sermayenin başşehri İsıanhul\ın hızlı gelişimini yakl;:ışık ·ı 5 milyona erişen nCıfusunun yanı sırcı cloğ;:ıl güzelliği, yaşam ol;:ınakları, ekonomik düzeyi, iş o!Jn;:ıkları nedeniyle Ankara'n ın ötesinde Avrup.ı ha~~ehirlerini geride bırakmış durumdadır. Öyleki Anaclolu'dan gü<~ edip, İstanbu l 'a yerleşen kırsal kesim ins,rnl;:ırı cl;:ıhi İstanbul havasıyla özcleşere k, Bizansa özgü miraslarla bezenip kendilerini İstanbul potasında eriııııckıe ve İsıanbul'a sahip çıkmaktadırlar. 1985 yılı soıır.ısı liberal ekonominin sağladığı avantajlar özel sektör yatırııııl;:ırını ıeşvik etmiş, İstanbul ekonomide, ticareııe, külıi.ir ve sa n;:ıı ta keneli b;:ışı na Avrupa Birliği'nin küçük ülkelerinin /)nünde yer a lm ıştır. Özellikle modern yapıla~manın doğurduğu imkanlar gCıni.imi.izcle İstanbul yiiremizclc çal ı şan mimar ve mühendislerin hizmeılerincle farklı nitelik ve kaliteyi gündeme getirmiş, bununla kalmayıp, Ankara'da sergilenen ülke teknik lıizınctleriııin kCıçümsenmesine neden olmuştur. Ekonomik lxığıııısızlığın doğal sonucu olan bu fobi'nin zamanla sorun kır c;ıbracağı, yapı sektörünün birlik halinde sağ kı y ,ı c,ığ ı gCıcCı n ülke çap ı nda değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Cünüm(.ize elek, başken! Ank,ır.ı'cla kamu kesimi, üniversiteler, oda ve bilimsel kuruluşlar eşgüdüm içinde mesleğin gelişimine yönelik çabalar gösı ermişlerdir. Buna rağmen odaların kamu kes iıııi , kamu kesiminin üniversite, üniversitenin oda, ihıisas dernekleri ve sivil toplum kurul uşla rı ile ilişkileri ye!L•rli düzeyde sağlanamamış, Cılkemizcle yapı teknolojisi ile ilgili zorunlu kurallar uygulamaya ko nul anıaırn~ tı r. Özellikle uluslararası standartlara uygun imar y,ıs.ıl.ırımızın olın,ııııası ülkemizde yörelere göre farklı uygulamcıl,ırı ve ikilemleri doğurmakta, üretimde kalite farklılıkları gi">rülıııekıeclir. Mesleki gelişimde amaç; ülkelerin gel işmiş veya geri kalm ı ş yörelerinde hizmet veren bütün teknik e l e m a nların ül ke çapında hizmet vermesini, kurumsallaşmasını sağlamak olmalıdır. Bu yönelen anayasal kurulu ş l ar olan Ocla'lara büyük görevler düşmek tedir. Bu görevlerin başında Oda'ların keneli şemsiyelerinde ihtisas derneklerini kucaklamaları, onların destekleri ile bilim ve teknikte güçlü otorite olm a l.ırı gelmektedir. Aksi takdirde ülkemizin önemli yapıları olan oı·el, hastane, kongre bina ları, hava meydanları, işhanları, al ışveriş merkezlerine imza atan deneyimli profesyonel mimar ve mühendislerimiz mühendislik ve mimarl ı k camiası kurallarından kopmak zorunda kalacakl,ır, deneyimlerini genç meslektaşlarımıza aktara m ayaca klard ı r. Tesisat Proje Hizmet Bedellerindeki Sorunlar Sektörd eki hızlı gelişime karşın, tesisat mühendislik hizmetlerimiz inşaat işlerinde sürekli ikinci pl;ına atılmakta, önemsenmemektedir. Bu durum hizmetlerimizi taşeron statüsüne att ığı gibi hizmet bedellerimizi yetersiz bırakmaktadır. Bayındırlık ve iskzın Bakanlığı Mimarlık ve Mühendislik Proje Hizmet Yönetmeliği'ne göre bir yapının toplam proje h izmeı bedeli o/ı,I 00 mimari, %75 statik, %50 tesisat, ',¼,38.5 elektrik hizmeıleri ile sın ı rl a nmı ştır. Günümüze kadar ıesiszı t hizmeti ısıtma, havalandırma, sıhhi tesisaı, klim,ı kapsamında ele alınırken; bugün sektöre! gel işim sonucu enerji, çevresi sağlık, yangın, hijyen, akustik, iç h.w,ı kalitesi, mutfak, çamaşırhane, hastane, otomasyon vlı. özel tesisat alanlarına yayılmış; buna karşın hizmet bedelleri artmamıştır. Çok önemli yapılar olan hastane, otel, kongre merkezi, hava alanları, iş merkezleri, hipcrmarkel Lesisat projelerinin bedellerinin bu oranlara göre belirlenmesi, tesisat mühendislik hizmetlerine kar~ı yapılan insaf sınırlarını aşkın bir haksızlıktır. Haklı gerekçelerle mimari hizmetlerin dekora syonl.ı '.¼',200, statik hizmetlerinin deprem yörelerine göre o/o".10 sınırlarına çıktığı uygulamalarda taşeron olarak iinemli yap ı lar ı n mekani k ı es i sat projelerini yöne ı mel i k bedellerinelen ilave tenzilatla yapmanın suçu öncelikle bizlere aittir. Bu sorunların çözümü, ODAMIZ ve TTMD'nin Bayı nd ırlı k ve İskan Bakanlığı nezdinde girişimi ile başlayıp, bu lür yapıların tasarımını yapan sayıları yüzLi geçmeyen profesyonel mühendislerin katkılarıyla mümkün görülmektedir. r_ .Lı .,ı,_/ ~ =~ -~ v Celal OKUTAN ---------------- ---TESİSAT DERGİSİ SAYI41_ ______ _ ___ ___ ____ ;;'1 MAYIS'99
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=