Tesisat Dergisi 347. Sayı (Kasım 2024)

57 TESİSAT • Kasım / 2024 hacmine göre iş alma maliyetleri ile bu teşviklere sahip olunabilmekteydi. Bundan dolayı birçok ciddi müteşebbis bu teşviklerden yararlanamamıştır. 1980 başında 10 sente muhtaç olan ülkemiz 80’lerin ortalarından itibaren yatırımların denetlenmediği ve maddi yaptırımların hemen hemen hiç uygulanmadığı gereğinden fazla şişirilmiş proje tutarları ile turizm yatırımlarını yapmıştır. Şüphesiz tasarımcılar ve tesisat müteahhitleri için olumlu olan bu durumun yerli imalatçılara yaradığını söyleyebilmek pek mümkün değildir. O zamana hâkim olan 1 kuruş daha ucuz olacaksa malzemeyi yurt dışından getirtiriz anlayışı yerli üretimin önünü kesmiş, inkişafını (gelişmesini) engellemiş, birçok üreticinin piyasadan silinmesine veya ithalata yönlenmesine neden olmuştur. Turizm sektörünün bugünlerdeki müthiş ve dünya çapındaki kalite seviyesini teslim etmekle birlikte, bir gelir gider hesabı yaptığımız zaman Cumhuriyetin kıt kaynakları ile ve daha sonra 1980 yılına kadar zor bulunan ve azami tasarruflu kullanılan mali kaynaklarla yapılan yatırımlarla karşılaştırıldığında büyük ölçüde dış borçlarla yapılan bu yatırımların devlet hazinesine sürdürülebilir bir kaynak sağlayıp sağlamadığını, projelerin daha düşük maliyetlerle yapılabilirliği ve teşviklerin daha adil verilip verilmediğini araştırmak gerekir. Yerli sanayinin gelişip ilerleyememesinde ve yeterli istihdamın sağlamamasında geçmişteki lüzumsuz ithalat kapsamları ile yapılan yanlışlıklar da ortaya konulmalıdır ki, oradan bir ders çıkarılabilsin. Buna karşın aynı yıllarda desteklenen ve bir çığ gibi artan yurt dışı taahhüt işleri dünya çapında bir iş sahası yaratmış, sonra artarak devamlı döviz sağlayan bir sektör haline gelmiştir. TEKRAR SELNİKEL Selnikel Yönetim Kurulu Başkanı rahmetli Faik Bey’in daveti ile 1989’da Alman Gerco firması ile ortak kurulan doğal gaz yakan kat kaloriferi imal edecek firmanın genel müdürü olarak tekrar kuruluşa geri dönmüştüm. Aynı zamanda Ankara’da yapılan Sheraton Oteli ve Karum Çarşısı’nın mekanik tesisatına teknik danışmanlık yapıyordum. Almanya’da yaptığım teknik incelemelerden sonra 1990 başlarında kat kalorifer imalatını gerçekleştirdik. Doğal gaz brülörü, otomatik kontrol cihazları, ısı ve basınç göstergeleri gibi kalemler dışındaki çelik sac gövde ve aksamını Selnikel’in bünyesindeki fabrikanın bir bölümünde imal ediyorduk. Bilahare aynı firma çatısında Alman Fröling firmasının teknik işbirliği ile apartman tipi standart ve yüksek verimli yoğuşmalı çelik doğal gaz kazanı üretimlerini de yapar hale gelmiştik. Kat kaloriferlerinin çelik gövdelerini sonra Alman ortağın firmasına ihraç etmiştik. Ev tipi kalorifer kazanlarında 19901991 yıllarında çelik mi olsun döküm mü olsun? tartışmaları uzun zaman sektörü meşgul etti. Termik verimi daha düşük, Azot oksit emisyonu daha yüksek ve dolayısıyla çevreye daha zararlı olmasına rağmen, başlangıçta ithal edilen kombiler daha az yer kapladıkları, daha ucuz oldukları için piyasaya hâkim oldular. Merkezi sistem 2 veya 3 geçişli kazanların daha verimli olmaları ve çevreyi daha az kirlettikleri gerekçelerle yapılan yönetmelik değişiklikleri ile ancak 20 sene sonra kombi uygulamalarındaki kısıtlamalara geçilebildi. Ama, Türkiye ve çevre bu arada çok zarar gördü. Klima teknolojisinin modern uygulamalarından temiz oda sistemlerinin hastane, ameliyathaneler, ilaç sanayii, gıda sanayii ve diğer hassas endüstri dallarında yurdumuzda da gerçekleştirilmesi memnuniyet vericidir. Zaman içerisinde bu konuda uzmanlaşmış yerli firmalar da yabancı rakipleri ile boy ölçüşür hale gelmişlerdir. Bu sahada çok emek vermiş ve kitap yazmış olan dostum Rahmetli Prof. Dr. Taner Özkaynak’ı üniversite öğretim üyesi olarak teknolojiyi yerli üretimde en iyi uygulayan çok değerli bir bilim adamı olarak anmak isterim. Kendisi ile 2000-2001 yıllarında TETİSAN firmasında TÜBİTAK destekli bir Laminar Flow hava dağıtım sistemli ameliyathane kurulması ve deneylerin yapılması konulu benim proje yürütücüsü olduğum bir projede birlikte çalışmıştık. Uluslararası akredite bir Belçıkalı firma tarafından valide edilen Laminar Flow sistemleri bilahare sektörde ameliyathane projelerinde uygulanmıştı. SEKTÖREL DERNEKLER ve ALDIĞIM GÖREVLER Klima, ısıtma, havalandırma ve soğutma sektörü tasarımcı, üretici, uygulayıcı ve malzeme tedarikçilerinin buluştuğu, fikir alışverişinde bulunduğu ve dost oldukları dernekler bünyelerinde birleşmelerinin başlangıcı, 1992’de duayenimiz Celal Okutan’ın TTMD’yi kurması ile başlar. 1993’de TEBA murahhas azası Mustafa Baygan’ın İSKİD’in kurulmasında inisiyatif alarak Form ve Selnikel ile mutabakat sağladıktan sonra Alarko, Friterm, HSK, Arçelik ve diğer sektör firmaların da katılmasıyla dernek bünyesinde dostane pozitif bir sinerjinin yaratılmasıyla çok önemli bir adım atılmış oldu. Ben İSKİD’in yönetim kurullarında 6 yıl memnuniyetle ve heyecanla görev yaptım. Hemen hemen aynı yıllarda kurulan DOSİDER, İZODER, ESSİAD sektördeki birleşmeyi sağlamış oldu. İSKİD’in 1997’de kurduğu ISKAV, Isıtma, Soğutma, Klima Araştırma ve Eğitim Vakfında 2002-2006 arası Genel Koordinatörlük ve CE danışmanlığı yaptım. Alman TÜV SÜD denetim firması ile yaptığımız bir anlaşma ile sektördeki firmaların CE belgelerinin alınması sağlanmıştı. Sektörün gelişmesi, Avrupa Birliği’ne uyum sağlaması için çalıştık. Çalışmalarımıza ciddi destek veren Yıldız Teknik Üniversitesi ile başta Sayın Rektör Ayhan Alkış olmak üzere, Rahmetli Prof. Dr. Doğan Özgür, Prof. Dr. Hasan Heperkan ve Termodinamik kürsüsü asistanları ile Üniversite-Sanayi BAŞARI ÖYKÜLERİ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=