Tesisat Dergisi 347. Sayı (Kasım 2024)

56 TESİSAT • Kasım / 2024 BAŞARI ÖYKÜLERİ Bir Ömür, Türkiye’nin İklimlendirme Sektörünün de Tarihi... YÜKSEL KÖKSAL ANLATIYOR İstanbul ve Tetisan Tecrübem... 3. ve son bölüm Ben 1978 yılında teknik müdür olarak fabrikayı Büyük Sanayiden yeni yeri olan Esenboğa’ya taşınmasına nezaret ettikten sonra, fueloil darlığından dolayı kömüre geçilen kazanların yarattığı Ankara’daki hava kirliliğinin had safhaya ulaşmasından ötürü daha yeni doğmuş olan çocuğumu o atmosferde yaşatmamak için İstanbul’a taşınma kararı aldım. Daha önce Selnikel’den ayrılmış olan Ethem Mağden ve diğer 2 ortakla birlikte bir proje ve taahhüt şirketi (TETİSAN) kurarak endüstrinin ihtiyaç duyduğu mühendislik ve araştırma isteyen tesisat işlerine girmiştik. O zor yıllarda (1979 ve1980) yeni bir başlangıç yapmak bir hayli zahmetliydi. Benzin, mazot, fueloil, tüp gaz tedarikinde sıkıntılar ve bazı gıda maddelerinin temininde güçlükler vardı. Aldığımız işlerden biri de Küçükköy’de bir basma fabrikasından çıkan baca gazındaki gazyağını kurduğumuz orijinal bir sistem ile geri kazanmaktı. Bu tesisin teknik hesaplarını literatürden, bir Rus mühendisin kitabından esinlenerek yapmıştım. Tesis başarı ile çalıştı, geri kazanılan gazyağı ısı santralında brülörün ilk ateşleme devresinde hafif yağ olarak kullanılmıştı. Fabrikadaki diğer 2 sistemin işini ise bize vermediler, piyasada çalışan ustalara bizim sistemi taklit ettirmek işlerine gelmişti. Renault-Mais şirketinin Küçükyalı’daki bir araba boyama tesisini yaptık. İlk defa 3 kabinli, boyama, dinlenme ve kurutma kabinli bir sistemi uygulayarak ve arabaları ray üzerinde zincir tahrikiyle kabinler arasında hareket ettirerek değişik bir sistemi başarı ile gerçekleştirmiştik. Aklımda yer etmiş olan bir iş hatıram da Kazlıçeşme’deki bir deri boyama fabrikasına verdiğimiz tekliftir. O zamanlar deri sanayicilerinin yoğun olarak bulundukları Kazlıçeşme 1980’li yıllarda Tuzla Organize Deri Sanayiine taşınmıştı. Deri sanayi son derece kötü şartlarda imalat yapıyordu, çevre kirliliği inanılmazdı. Fabrika sahibi mevcut pistoleli, bantlı deri kumaş boyama ve kurutma tesisinin kurutma tünelini daha verimli hale getirmek için tesiste revizyon teklif etmemizi istemişti. Ben teklifi hazırlayabilmek ve mevcut tesisten teknik doneleri elde edebilmek için 3-4 gün sabahtan akşama kadar fabrikada inceleme yapmış ve ölçümler almıştım. Sonra iyi hazırlanmış bir teklifi projesi ile birlikte takdim ettik. Hava, ısıtma ve kurutma kapasiteleri, gerekli bant hızını vermiştik. Detaylı teklif vermemizdeki gaye teklif muhteviyatını sınırlamak, bu şekilde teklif kapsamını net bir şekilde belirlemekti. Ancak fabrika sahibi bedavaya alışkın olduğu için, projeyi kendi ustalarına verip çok daha ucuza işi yaptırma yolunu seçmişti. Yeni piyasaya girmiş taahhüt firmalarından beklenti, mühendislik gereken işleri, küçük atölyelerin fiyatlarına yapmalarıydı. Ben bir müddet sonra taahhüt işlerinden çıkıp başka alanlarda çalışmayı tercih etmiştim. 80’Lİ YILLAR, TURİZM YATIRIMLARI… 1980’li yıllara damgasını vuran sektör faaliyetleri, yurt dışı mekanik müteahhitlik ve turizm sektörüne verilen teşviklerle yeni otel mekanik tesisatları kurmaktı. Türkiye’de teşvikler her zaman istismar konusu olmuştur. Teşvik alabilmek için kurulmuş danışmanlık şirketlerinin, sahip oldukları yetkili mercilerdeki ilişkilerine ve işin

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=