68 TESİSAT • Eylül / 2024 Yeşil Binalar Pazarı ve Sürdürülebilir Finansman Araçlarının Dönüştürmede Gücü Sürdürülebilir finans, çevresel, sosyal ve yönetişim (Environmental, Social and Governance-ESG) kriterlerini iş veya yatırım kararlarına entegre eden her türlü finansal hizmeti ifade eder. • Geleneksel finans yatırım kararlarını finansal verilere göre alırken sürdürülebilir finans ile yatırımların ve kredilerin çevresel ve sosyal risk ile fırsatlar açısından değerlendirilmesi ve finansal olmayan verilerin göz önünde bulundurulması esastır. Sürdürülebilir finans, karbon nötr ve sürdürülebilir bir dünyaya geçişi teşvik etmede kilit bir rol oynamaktadır; zira finansal kaynaklar olmadan ulusal ve uluslararası iklim hedeflerinin gerçekleştirilmesi mümkün değildir. • İklim değişikliği hedefleri çerçevesinde, işletmeler, kaynak verimliliğine, sağlıklı ekosistemlere öncelik veren ve döngüsel ekonomiyi destekleyerek sürdürülebilir uygulamaları benimsemeye, ve çevresel performanslarını iyileştirip, ekolojik ayak izlerini azaltmaya teşvik edilmektedir. • Örneğin, Avrupa’da finans kuruluşlarının önde gelen isimleri, küresel olarak tüm finansmanın «sürdürülebilir» olması gerektiğini vurgulamıştır. • Paris Antlaşması Madde 2.1(c) ile de tüm finansal akışların emisyonları azaltacak ve iklim değişikliğine dirençliliği artıracak şekilde yönlendirilmesi hedeflenmektedir. Dünyada sürdürülebilir finans araçları ile sağlanan finansman miktarı 2016 yılındaki 100 milyar dolardan 2022 yılında 1,3 trilyon dolara ulaşmıştır. Uluslararası Finans Kurumu (IFC)’ye göre sürdürülebilir finansın önemli oyuncuları olan finansal aracılar toplu olarak yeşil geçişin itici gücü olabilir. Bankalar konut alıcılarına yeşil mortgage, geliştiricilere yeşil inşaat kredileri ve eski binaların kademeli olarak yeşil renovasyonu ve güçlendirilmesi için bina sahiplerine sürdürülebilirlikle bağlantılı finansman gibi özel ürünler sunabilir. Bankalar aynı zamanda, çelik, çimento ve cam şirketleri gibi tedarik zincirindeki emisyon yoğun sektörlere geçiş finansmanı da sunabilirler. Türkiye’de yeşil sertifikalı binalar için düzenleyici teşvikler yaratılırsa, politikalar finansal aracılara yardımcı olabilir, ancak finansal aracıların kendileri de ürün inovasyonu ile bu geçişi sağlayabilir. Bu doğru yapılırsa, daha sonra bu ürünleri piyasalarda kendi yeşil tahvil ihraçları ile finanse ederek sermaye piyasalarına ve kurumsal yatırımcılara erişebilirler. Avrupa Birliği (AB) ’nin sürdürülebilir finans alanındaki en temel düzenlemeleri: AB Taksonomisi (The EU Taxonomy) Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (Corporate Sustainability ReportingDirective) Sürdürülebilir Finans Raporlama Direktifi (Sustainable Finance Disclosure Regulation) olarak özetlenebilir. Taksonomiler ve yeşil bina sertifikaları, bu geçişe öncülük eden finansal aracıların başarısının merkezinde yer alır. Varlık düzeyinde, borçlu düzeyinde, yeşil bir mortgage, ortaya çıkan evin veya binanın gerçekten yeşil olmasına dayanması gerekir. Bir binaynın yeşil olduğunu bilmenin yolu, YES-TR, LEED, EDGE, BREEAM gibi bir sertifikasının olması. Sertifikaya dayalı verilen finans için taksonomiler, tahvil satın alan yatırımcılara, fonların gerçek iklim faydaları sağlayan yeşil binalar için kullanılacağına dair güvence vermek için eşit derecede önemlidir. Burada, finansal aracılar tarafından ürün geliştirme DOÇ. DR. DUYGU ERTEN, AIA, PE Yeşil Konut Platformu Başkanı AB Taksonomi Komitesi Üyesi (2019-2021)
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=