59 TESİSAT • Eylül / 2024 BAŞARI ÖYKÜLERİ bul Rami’de fabrika kurarak da imalata başlamıştı. Aynı zamanda sektörün ihtiyacı olan ürünleri ithal ederek malzeme satışı işini de yürütüyordu. Kazan sektörünün öncüsü ise kazan denince akla gelen rahmetli Sabahattin Sunguroğlu idi. Kendisi Amerika’dan 1946’da ısıtma konusunda uzmanlaşarak ve iş hayatında tecrübe kazanmış yüksek lisanslı makina mühendisi olarak Türkiye’ye döndü. İstanbul’da çalışma hayatına 1946’da ısıtma işlerinde taahhüt işleri yaparak başladı. Taahhütlerinde kullandığı çelik kazanları küçük atölyelere yaptırırdı. İlk işi Balta Liman’ındaki hastanenin ısıtma taahhüdü idi. İstanbul’da çelik kazan imal eden atölyelerin en meşhuru kendisi Yugoslav göçmeni olan rahmetli İlyas Köksal’dı. İlyas Bey, hayatı hakkında film yapılmış çok dürüst, çalışkan ve teknik yönden başarılı, vatansever ve müstesna bir şahsiyetti. Selnikel onun ustabaşısı olan rahmetli Hüseyin Karamağra’yı 1960 başında Ankara’daki fabrikasına transfer etmişti. Hüseyin ustamız çok yetenekli ve çok iyi bir insandı. Ben geldiğimde Kazan atölyesinin imalat şefiydi. Rahmetli Sabahattin Bey 1957’de Silahtarağa taraflarındaki fabrikasını kurmuş ve hızla imalat yelpazesini genişleterek yüksek basınçlı buhar kazanları, 3 çekişli kızgın su kazanları ve kısmen yerinde imal edilen su borulu sanayi kazanları ile yüksek basınçlı kapları Alman DIN Normlarına göre imal ederek komple ısı santrallarını anahtar teslimi olarak yapar duruma gelmişti. Vefatına kadar sektöre 50 yıla yakın hizmet etmiş olan bu saygıdeğer duayenimizden merhum Mesut Eren’le birlikte, Kazan ve Basınçlı Kaplar Sanayicileri Birliği Derneği’ni kurmuştu ve ben de 1990’lı yılların başlarında derneğin yeni kurulduğu yıllarda Selnikel temsilcisi olarak ilk toplantılarına katılmıştım. Sonra maalesef firma mevcudiyetini sürdüremeyerek faaliyetine son vermişti. Ancak, Sungurlar 1982 yılında 200 mühendis toplam 1200 çalışana ulaşan şirket bir okul gibi sayısız uzman mühendis ve sanayici müteşebbis yaratmıştır. Tekrar Ekim 1970’e dönersek Selnikel’de imalat ince sac ve kalın sac olmak üzere 2 ayrı atölyede yapılırdı. Klima ve hava tekniği ile ilgili ince sac imalatının konstrüksiyon çizimlerinin ve mühendislik hesaplarının yapılması benim sorumluluğumdaydı. Kalın sac atölyesinde imal edilecek kazan ve basınçlı kapların imalat resimlerinin hazırlanması ve hesaplarının yapılması da Almanya Siegen Mühendis Okulundan (Ingenieurschule) mezun mühendis Hasan Tüter’in sorumluluğunda idi. Her ikimiz de teknik müdür rahmetli Şükrü Yazıcıoğlu’na bağlı idik. Her üçümüz de Alman ekolünden geldiğimiz için mühendislik anlayışlarımız uyumluydu. Bizler sadece imalattan sorumlu değildik, aynı zamanda satıştan ve taahhütten sorumlu mesai arkadaşlarımızın istedikleri, standart imalatın dışındaki her konu ile ilgilenmek durumundaydık. Genelde müşteriler tesisat projesi olmayan tesislerin mimari projeleri ile satışa müracaat ederler. Onlar da standart cihaz veya kazan dışında uzmanlık isteyen veya mühendislik hesapları yapılması gereken teklifleri bize pas ederlerdi. Müşterilerin, bina ve tesislerinin önce tesisat projelerinin tasarım bürolarına yaptırılması gerekliği konusunda genel bir anlayışları yoktu, mühendislik çalışmalarının ehemmiyeti kavranamamıştı. Aldıkları malzemelerin parasını verince bedava mühendislik hizmeti beklerlerdi. Ciddi kurumsal firmalardan aldıkları tekliflerle merdiven altı ustalara gidip aynı ürünleri çok daha ucuza alma yolunu tercih ederlerdi. Teknik verilerin garanti edilmesi değil, onlar için yeterli ve önemli olan cihazların çalışması ve ucuz olmalarıydı. Dolayısıyla Selnikel ve diğer kurumsal üreticilerin, standart tabir edebileceğimiz sıcak hava cihazları, fan-coil, konvektör, alçak basınçlı vantilatör, sıcak su kazanı, boyler, hidrofor, basınçlı kaplar gibi ürünleri satabilmeleri piyasada benzerlerinin daha ucuza bulunabilmelerinden dolayı çok zordu. Benzer tarzda, uzmanlaşmış tesisat proje büroları da, basit apartman, bina veya fabrika projelerinde, piyasada birkaç yıl tecrübe kazanmış proje mühendisleri ile rekabet edemiyorlardı. Gerek projeler gerekse ürünler yönünden ciddi mühendislik isteyen konularda, hastane, iş merkezi, konser salonu, üniversite yerleşkeleri, endüstri tesisleri gibi komplike projelerde müşteriler Ankara’da isim yapmış Celal Okutan, İhsan Önen, Aydın Bingöl, Mustafa Dayı, Necdet Uran, Akdeniz Hiçsönmez, Şadi Tamer, Fahrettin Sönmez, Kazım Kızılca gibi tasarımcılara baş vururlardı. İstanbul’da Kevork Çilingiroğlu (Erdinç Boz bir ara Ankara’da onu temsil etmişti), Haçik Aram, Engin Kenber, Fikret Taşangil tanınmış tasarımcılar idi. Üretim sektöründe de Alarko, Form, Teba, Sungurlar, Desa ve Selnikel de ciddi projelerde başvurulan imalatçılardı. Taahhüt tarafında Selnikel kardeş inşaat şirketi Klima ile birlikte komple anahtar teslimi ihaleler alırdı. Selnikel, Tokar ve Alarko ile Mekanik tesisat, Isı santralları alanında da Sungurlar ve Desa ile yarışıyordu. Malzeme satışında en önemli merkez İstanbul Perşembe pazarı ve Necati Bey Caddesiydi. Alarko çok geniş yelpazede malzeme satardı. Petek, Honeywell temsilcisi olarak otomatik kontrol malzemesi satardı. Özköseoğlu, brülör ve aksamı satardı. Ankara’da Form, soğutma malzemeleri, Alarko, klima, otomatik kontrol cihazları, Monarch brülörleri satardı. Ankara’nın Perşembe pazarı da Rüzgârlı sokaktı, burada her türlü malzeme satılırdı. Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun da burada 1970’lerin sonunda tesisat malzemesi satan bir mağazası vardı. n Devamı gelecek sayımızda...
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=