Tesisat Dergisi 342. Sayı (Haziran 2024)

47 TESİSAT • Haziran / 2024 ÇEVİRİ MAKALE DEI konuşmalarında ön plana çıkma eğiliminde olup, yaş ayrımcılığı gibi konuları gölgede bırakmaktadır. Yaş ayrımcılığı, bireyi yaşamı boyunca farklı düzeylerde etkilediğinden, bu konuda yapılan konuşmalarda büyük önem taşımaktadır. Yaş ayrımcılığı büyük ölçüde toplum tarafından kabul edilebilir olarak görülüyor. Aslında Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre her 2 kişiden 1'i yaş ayrımcılığı ile karşılaşmaktadır (de la Fuente-Núñez ve Mikton, 2021). İstihdamda Yaş Ayrımcılığı Yasası (ADEA), kırk yaşın üzerindeki kişileri istihdamda ayrımcılığa karşı korur. Ancak bu, iş gücümüzde yaş ayrımcılığının olmadığı anlamına gelmiyor. Birkaç farklı kuruluştaki araştırma ve çalışmalar bunun aksini gösteriyor. 2021'de yapılan bir Harris Anketine göre, “Çalışan yetişkinlerin üçte biri (%34) işyerlerinde yaş ayrımcılığının bir sorun olduğuna inanıyor ve neredeyse bir o kadarı (%31) bunu kişisel olarak deneyimliyor” (Rosanwo, 2021). Yaşlı bir çalışan, kanuna göre yaş ayrımcılığı olarak sınıflandırılabilecek hangi önyargılarla karşı karşıya kalabilir? Eylemler, birinin yaşıyla ilgili olumsuz ifadelerden, teknolojiye daha az aşina olan yaşlı çalışanlar için özel eğitimin reddedilmesine, çalışanın emeklilik yaşına yakın olması nedeniyle daha genç bir çalışanın terfi için devredilmesine kadar çeşitlilik göstermektedir. Bu eylemler çalışanların zihinsel ve duygusal refahını etkileyerek yaşlı personelin üretkenliğini ve motivasyonunu azaltır. ABD yasalarına benzer şekilde, önceki araştırmalar ağırlıklı olarak yaş ayrımcılığının daha yaşlı nesiller (genellikle 50 yaş ve üstü) üzerindeki etkisine odaklanmıştır. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA), bu araştırmanın genç nesilleri göz ardı ettiği için yaş ayrımcılığı yaptığını savunmaktadır. APA'nın 2020 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, her yaştan birey, yaşa dayalı ayrımcılık yaşadığını bildiriyor ve bu da gelecekteki araştırmaların tüm yaş aralıklarını kapsaması gerektiğini gösteriyor (Bratt ve diğerleri, 2020). Yukarıda bahsedilen Harris Anketinin sonuçları, genç profesyonellerin %36'sının yaşa dayalı ayrımcılığa maruz kaldığını bildirdiğini göstermiştir (Rosanwo, 2021). Yaş ayrımcılığı hem genç hem de daha deneyimli profesyonelleri etkilemekte; bu da daha önce kabul edilenden daha önemli bir soruna işaret etmektedir. Yaş ayrımcılığıyla mücadelenin işverenler için neden önemli olduğu kendilerine sorulabilir. Şirketlerin çalışanlarına saygılı davranma yönündeki etik görevinin dışında, şirketlerin uzun ömürlülüğü nesillerin bütünleşmesine bağlıdır. DEI yapbozunun bu parçasını görmezden gelen şirketler için potansiyel riskler nelerdir? Basitçe söylemek gerekirse: işgücü kıtlığı, işyerindeki gerilim ve bilgi boşlukları. İşgücü Eksikliği: Çalışma İstatistikleri Bürosu'na göre ekonomik tahminler, 2025 yılına kadar ABD'nin mevcut oranda üreteceğinden yaklaşık 1 milyon daha fazla STEM uzmanına ihtiyaç duyulacağına işaret ediyor (Xue ve Larson, 2015). Yetenekleri işe almak ve korumak, işverenlerin personel projelerinde çalışırken karşılaştıkları bir engeldir ve olmaya devam edecektir. Çeşitlilik içeren bir çalışma ortamına yatırım yapmak, mevcut yeteneklerin korunmasına yardımcı olacağı gibi potansiyel yeteneklerin de aramıza katılmasını teşvik edecektir. İşgücü kıtlığı sırasında mevcut işgücünün önemli bir bölümünün yabancılaştırılmasını önlemek iyi bir iş uygulamasıdır. İşyerinde Gerilim: Bir başka APA araştırması, büyük şirketlerdeki ofis çatışmalarının %60'ının yaşlı çalışanların genç meslektaşlarına yönelik olumsuz algılarından kaynaklandığını ortaya çıkardı (Raymer ve diğerleri, 2016). Düşmanca çalışma ortamları personel arasında üretkenliği ve motivasyonu azaltır. Şirketler yalnızca yeteneklerini kaybetme riskiyle karşı karşıya değil, aynı zamanda şirketin mali refahı da etkilenebilmektedir. Çeşitlilik içeren ve kapsayıcı bir kültüre odaklanmak, işyerindeki gerilimin ortadan kaldırılmasına ve yeteneğin korunmasına yardımcı olacaktır. Bir kişinin kaynaklarının koruyucusu olması iyi bir iş uygulamasıdır. Bilgi Eksiklikleri: İşgücünün neredeyse %40'ı 50 yaşın üzerindedir (Schramm ve Figueiredo, 2020). 15 yıl içinde uzmanlık ve bilginin üçte birinden fazlası sektörden çekilmiş olacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=