Tesisat Dergisi 332. Sayı (Ağustos 2023)

45 TESİSAT • Ağustos / 2023 kısmı fosil yakıt kaynaklarından elde edilmektedir. Bu ihtiyaçlara harca- nan enerjinin sadece güneş enerjisi ile sağlanabilmesi mümkün değildir. Bu duruma çözüm olarak enerji tüketimini dengeleyen sıfır enerjili binalar fikri ortaya çıkmıştır. Sıfır enerjili binalar, ihtiyaç duy- dukları enerjiyi yenilenebilir enerji kay- naklarından elde ediyorlar. Bu binaların çatılarında güneş panelleri, çevrelerinde rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enerji kullanım sistemleri bulunur. Hava şartları elverişli olduğu müddetçe ihtiyaç duydukları enerjiyi bu temiz kaynaklardan karşılarlar. Hava şartları elvermediğinde ise standart elektrik şebekesini kullanırlar. Fakat şebekeye hala bağlı olan bu yapılar hava şartları mümkün kıldığında ürettikleri enerji- nin fazlasını şebekeye geri verirler. Yani kendi enerjisini üreten fabrikalar gibi bu yapılarda kendi enerjisini üreten ve şebekeden aldığı borç enerjiyi yine şebekeye geri veren yapılardır. Sıfır enerjili binaların tasarımında enerji verimliliği yüksek, düşük karbon ayak izine sahip, çevreye ve insan sağ- lığına duyarlı malzemeler ve cihazlar kullanılması temeldir. Sadece enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılanmasının dışında bu binalarda ısıtma, soğutma, aydınlatma, havalan- dırma gibi ihtiyaçları sağlayacak cihaz- larında minimum enerji tüketmesi önemlidir. Sıfır enerjili bina tasarlarken, TS-825 standardına göre ısı yalıtımı- nın sağlanması, ısıtma ve soğutma ihti- yacının toprak kaynaklı ısı pompası ile sağlanması, evsel tüketimde kullanılan sıcak suyun güneş kollektörü ile sağlan- ması, hibrid aydınlatma kullanılması, güney cephe tasarımında FDM trombe duvar kullanılması gibi tasarım unsu- larına dikkat edilir. Bununla beraber bu binaların, gün ışığını etkin şekilde kullanabilecek konumda olması, CFC (Chlorofluorocarbon) 10, HCFC (Hydrochlorofluorocarbon) ve ozon aşınımına neden olabilecek malzeme- lerin tercih edilmemesi, bina kabuğu- nun izolasyonunun, çatıların, kapı- ların optimum kalınlıkta, sürekli ısı yalıtımı sağlayan, yüksek performanslı ve çevreye duyarlı ürünlerle yapılması gerekir. Ayrıca uygun termal ve güneş kontrolü kaplamalı camlar kullanılarak yazın soğutma yükünün azaltılması, bina ısısının içte tutulmasını sağlanır. Sadece enerji tüketimi değil, kar- bon ayak izi de binaların çevreye olan etkisini ölçümlemek için bir paramet- redir. WorldGBC (Dünya Yeşil Bina Konseyi)’nin Net Sıfır Karbon Binalar Taahhüdü ile işletmeleri, kuruluşları, şehirleri, 2050 yılına kadar tüm bina- ların Net Sıfır Karbon’a ulaşması hedefi doğrultusunda aksiyonlar almaya çağır- mıştır. Genel olarak standart konutlardaki enerji tüketiminin %30’u sıcak su üre- timi, % 46’sı ısıtma ihtiyaçları için, %17 elektrikli ev aletleri, %6 aydın- latma ve %1 ‘i soğutma ihtiyaçları için harcanmaktadır. Sıfır enerjili binalar ise standart binalara göre %50 ile %70 arasında daha az enerji tüketirler. 20 yıl içinde tümTürkiye’de kentsel dönüşümün tamamlanması planlanan 6.7 milyon konutun sıfır enerjili bina konseptiyle yeniden yapıldığını farz edersek, enerji maliyetleri aynı kalsa dahi -ki tabi ki kalamaz- standart bina konseptine göre % 8 daha az enerji tüketeceğiz. Kaldı ki kentsel dönüşüm dışında, ihtiyaca bağlı yapılan yeni binaları da bu konsepte göre tasarlar ve üretirsek tasarruf rakamları oldukça artacaktır. Wilo ürün gamında özellikle HVAC uygulamaları için yüksek enerji verimli ve kullanıcı dostu ürünler bul- mak oldukça kolay. Örneğin; EEI değer 0,19’den küçük, 5 m3/h debi 8 mSS basınç sağlayan akıllı sirkülatörümüz Stratos MAXO25/0,5-10 190 watt elektrik tüketmektedir. Yani 3 odalı bir evde tüm odalardaki ışıklar yanar- ken harcanan elektrik kadar diyebiliriz. Eğer ki pompayı dynamic adapt plusta çalıştırırsak %20 daha da az enerji tüke- tiriz. HVAC dışında, basınçlı su temi- ninde de IE5 motorlu, MEI>0,7 hidro- lik verimlilikli Helix 2.0 VE ile basınçlı suya minimum enerji harcayarak ulaşa- bilirsiniz. Örneğin 6 katlı 29 daireli bir apartmanda Helix VE 2.0 sadece 1,2 kW enerjiye ihtiyaç duyar. (P1) Sadece konut olarak değil, hava- alanlarından alışveriş merkezlerine, hastanelere topyekün bir bakış açısı değişimiyle sıfır enerjili binalar tasar- lama konusunda ciddi bir değişim dönüşüme ihtiyacımız var. Bununla ilgili olarak bu yıl Şubat ayında resmi gazetede yayınlanan binalarda enerji performansı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelikte toplam yapı inşaat alanı 2.000 m2 ve üzeri olan binaların neredeyse sıfır enerjili bina olarak inşa edilmesi zorunludur mad- desi bulunmaktadır. Ayrıca aynı yönet- melikte 1/1/2023 tarihinden 1/1/2025 tarihine kadar 2.000 m2 olarak belirle- nen toplam yapı inşaat alanının 5000 m2 olarak uygulanacağı belirtilmiştir. Sıfır enerjili binalar, kentsel dönü- şüm ve kamu binalarında enerji verim- liliği süreçlerini eğer birbirine entegre edersek hem depreme karşı hazır olmuş hem de sürdürülebilir bir dünyanın parçası olmak adına kendimize düşen görevi gerçekleştirmiş oluruz. Bizler önce vatandaş olarak bunu talep etmeli, mühendis olarak tasarımda ve teknolo- jide katkıda bulunmalı ve sektörümü- zün ürün sağlayıcısı olarak doğru ürün ve uygulamayı buluşturmayı kendimize görev edinmeliyiz. n GÖRÜŞ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=