Tesisat Dergisi 314. Sayı (Şubat 2022)

81 TESİSAT • Şubat / 2022 ÇEVİRİ MAKALE Farklı RH'deki çökme ile ortamdan uzaklaştırma verimleri arasındaki fark, damlacık boyutu aralığındaki bir artışla artacak olsa da, havalandırma hızıyla ortamdan uzaklaş- tırma verimliliği RH değerinden bağımsız olduğundan, bu farklılıkların daha yüksek havalandırma hızlarında toplam ortamdan giderme verimliliği ile karşılaştırıldığında küçük bir etkisi olacaktır. Şekil 3 ve 4'teki enfeksiyon riskinin değerlendirilmesi, insan bağışıklık sisteminin Bağıl nemde meydana gelen değişikliklere tepkisini dikkate almaz. Bu alanda, Bağıl nemin etkilerine ilişkin kanıtlar, çalışmalar bağıl nemin alt sınırının %10, %20 veya %30 RH olabileceğine dair bir gösterge verdiğinden biraz çelişkilidir ve tam değildir. Nazal sistemlerin ve mukus membranlarının duyarlılığı kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Andersen ve arkadaş- ları, (1974), kuru, kirlenmemiş havaya maruz kalmanın 78 saatinde, %50 RH'ye kıyasla %9 RH’da, mukosiliyer klirenste değişiklik gözlemlememiştir. Diğer çalışmalar, nazal sistemlerin ve mukus membranların %10-20 RH'de enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olduğunu göstermiştir (Salah ve arkadaşları, 1988, Kudo ve arkadaşları, 2019). Düşük Bağıl nemin, göz yaşı filmini ağırlaştırdığı ve “kuru göz” gibi göz semptomlarına yol açtığı iyi bilinmektedir, bu konuda Wyon ve arkadaşları (2006) %25 ve %15 RH arasında belirgin farklılıklar olduğunu göstermiştir. Burun ve boğaz kuruluğu hissi, %10'un altındaki RH'lerde (kuru ortamlarda) daha belirgin olmak üzere, biraz gecikme- den sonra, ortamın kirli olmasına bakmaksızın, burun ve boğazda da meydana gelir (Wolkoff 2018). Bu nedenle kışın, ISO 17772-1:2017'de önerilen %20-30 seviyelerine ulaşmak için bir miktar nemlendirme, eğer kurulu nemlen- dirme sistemleri varsa, tasarım kriteri olarak kullanılmak üzere faydalı olabilir. Diğer taraftan, nemlendiricilerin kullanımı, enfeksiyonlara bağlı olarak artan kısa süreli hastalık izni (istirahat) oranları ile bağlantılıdır (Milton ve arkadaşları 2001). Nemlendirme, en önemli IAQ (İç ortam hava kalitesi) riski faktörlerinden biri olarak bilinen klima sistemlerinde ıslak yüzeylere yol açabilen enerji yoğun bir işlemdir. Enfeksiyonlara karşı hassasiyeti azaltmak için nemlendirme ilavesi, kirli ortam havasında havanın kuru olmasının enfeksiyonlara karşı hassaslığı artırdığı ifade edilmesine rağmen, söylenildiği kadar faydalı olmayabilir, (Andersen ve arkadaşları, 1974). Sonuç olarak, geliştiril- miş havalandırma, özellikle bağıl nem seviyeleri düşük olduğunda, virüsleri ortamdan kaldırama ve seyreltme ve dolayısıyla hassaslığı azaltma ile fayda sağlayabilir. Ayrıca yüksek RH'nin (%40-50'nin üzerinde) özellikle kış aylarında zararlı olabileceği de unutulmamalıdır. Yük- sek nem seviyeleri, ev tozu akarlarına bağlı küf ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Şekil 4. Hava taşınan küçük ölçekli ( ≤ 5 μ m) enfekte olmuş damlacıklar için şahıs konuşmayı sonlandırdığında damlacıkların ortamdan kalkma verimi (kaynak bilinmemektedir); yerçekimi çökmesi ile, etkisiz hale gelme ve üç farklı havalandırma oranı( 0.5, 2, ve 6 ACH ) için. Ortamdan uzaklaştırma verimi (%) D suyu alınmış parçacık ≤ 5 µ m Çökme Havalandırma Havalandırma 0,5 ACH Havalandırma 2 ACH Havalandırma 6 ACH

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=