Tesisat Dergisi 309. Sayı (Eylül 2021)
54 Tesisat / Eylül 2021 tesisat.com.tr reye ulaşana kadar sıcaklık düşüyor, daire geç ısınıyor ve dönüş hattındaki su sıcaklığı daha düşük olduğu için kazan olması gerekenden daha fazla yakıt (enerji) harcıyor. Boru- lardaki suyun belli bir derece- nin altına düşmesi de kazanın verimliliğini düşürüyor. Boru- lardan geçen su sıcaklığının korunması ise ancak yalıtım sayesinde sağlanıyor. Sıcak su tesisatında ve iç ortam kul- lanımlarında camyününden imal edilen İzocam Prefab- rik Camyünü Boru ile isteni- len enerji verimliliğine erişme imkanı sağlanıyor. İzocam Camyünü Şilte ve levhaları da benzer şekilde kazan ve boruların ısı kaybetmesine karşı önlem alınmasında yardımcı oluyor. Isı yalıtım ekonomisi açısından bakıldığında İzocam Optiflex tesisatta “Optimum Isı Yalıtımı, Optimum Yatı- rım Fiyatı” dengesini sunuyor. İzocam Optiflex, -20˚C den 80˚C’ye kadar olan uygulamalarda güvenle uygula- nabiliyor. µ 5000 niteliği ile bu sene yenilenen “Optiflex” tesisatlarda daha iyi yoğuşma kontrolü sağlıyor. Ürün, CFC içermiyor ve uygulama esnasında ise oldukça esnek yapısıyla uygulama kolaylığı sağlıyor. Dünya yalıtım sektörü ile Türkiye yalıtım sektörünü kıyaslayarak, değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Ülkemizde yalıtım sektörü 11 milyon m³’lük bir pazara sahip ve kişi başına 5,5 m2 yalıtım malzemesi tüketimi olduğunu görüyoruz. Avrupa nispeten doygun bir pazar olmasına rağmen kişi başı ortalama 12 m2 yıllık yalıtım tüke- timi bulunuyor, Almanya’da bu değer 15 m2’lere çıkıyor. Geçmiş yıllara göre kıyasladığımızda toplumun yalıtım bilincinde önemli bir artış olduğunu biliyoruz ancak daha alınacak çok yolu- muz olduğu da bir gerçek. Türkiye’deki 10 milyonun üzerinde binanın iyimser bir tahminle sadece yüzde 20’si TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda… Türkiye’ye baktığımızda 2019 yılında enerji ithalatımızın 41,2 milyar dolar ile 202,7 milyar dolarlık toplam ithalatın %20,3’ünü teşkil ettiğini görü- yoruz. 2020 yılının ilk 9 ayında ise enerji ithalatımızın 21,5 milyar dolar ile 156,2 milyar dolarlık toplam ithalatımızın %13,7’sini oluşturmuş. Bu düzeyiyle enerji ithalatının, dış ticaret açığımızın en önemli kısmını teşkil ettiğini söyle- yebiliriz. Yine Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda, Türkiye'nin enerji ithalatı faturası 2021 yılının ilk çeyreğinde 8 milyar 695 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Son 10 yılda toplam enerji ithalatının ülke ekonomi- sine maliyeti 450 milyar doların üze- rinde… Tükettiğimiz enerjinin yarısın- dan fazlasını dışarıdan ithal ediyoruz. Cari açığı daha düşük seviyelere indir- mek ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve iyi yalıtım uygulamaları şart. 1 Ocak 2020 itibariyle yürürlüğe giren Enerji Kimlik Belgesi (EKB) zorun- luluğu mevcut binalarda da binaların ısı yalıtımı açısından değerinin belirlenme- sini görünür kılarken, enerji tasar- rufu konusunda atılan önemli bir adım oldu. EKB’nin binaların alın- ması, satılması hatta kiralanması sırasında ibraz edilmesi gerekti- ğini artık biliyoruz. Enerji Kimlik Belgesi, orta vadede bizim de çok önemli oldu- ğunu düşündüğümüz binalarda enerji tasarrufu sağlanması konu- sunda ciddi bir katkı sağlayacak- tır. Eski binalarda belge mevcut duruma göre veriliyor ancak yeni yapılacak veya yapılmakta olan binaların EKB sınıfının en az C sınıfı gerekliliklerini sağlaması gerekiyor. Bu ancak inşaat sırasında ısı yalıtımı standartlarına uygun olarak tasarlanırsa sağlanabilir. Önümüzdeki dönemde ruhsat için başvuracak olan halen inşaatı devam eden binaların ve yeni inşaatlara başlayacak olan bina- ların sorumluları bu konuyu mutlaka dikkate almalı. Sürdürülebilir bir gelecek için, EKB gibi yalıtım uygulamalarının yaygınlaş- ması gerekir. Sadece yönetmeliklere uygun yapılan yalıtım ile bir bina, yalı- tımsız bir binaya göre %60’ın üzerinde enerji tasarrufu sağlıyor. Yalıtım kendini geri ödeyen bir sistemdir. Ülke ve hane ekonomisine katkı sağlamasının yanı sıra salımlar ve çevreye katkısı da göz ardı edilemez boyuttadır. Dolayısıyla enerji verimliliği açısından, salımlar açısından teşvik edilmesi gereken yalı- tım ürünleri ve yalıtım uygulamalarının KDV’sinin inşaat sektörünün bazı kolla- rında olduğu gibi %1’e inmesi önemli bir kaldıraç olacaktır. Enerji verimliliği amaçlı yalıtım teknolojilerinin desteklenmesi; sadece KDV indirimi değil, geliştirilecek özel destek mekanizmaları ile uygulamaların pratiğe geçirilmesi ve sıfıra yakın ener- jili binaların özendirilmesi hem yalıtım sektörünün hem de sürdürülebilir yapı- ların gelişimini sağlayacaktır. n SÖYLEŞİ
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=