Tesisat Dergisi 306. Sayı (Haziran 2021)

72 Tesisat / Haziran 2021 tesisat.com.tr [6] tarafından gösterilmiştir ve bunların genelleştirilmelerini kısıtlamıştır: (i) veriler kıyaslanamaz niteliktedir veya kıyas- lanmaları zordur; (ii) maruz kalmalar uygun olmayan bir şekilde karakterize edilmiştir; (iii) havalandırma sistemlerinin bakımı dahil olmak üzere kapalı alan kirlilik kaynakları ile ilgili veri yoktur; (iv) açık alan havasının temiz olduğu (kirlen- mediği) varsayılmıştır; (v) sağlık sonuçları uygun olmayan şekilde karakterize edilmiştir ve kronik sağlık etkileri hakkında hiçbir verinin olmadığı esas olarak kendiliğinden tahmin yapılan akut belirtiler içermektedir. (vi) havalandırma yeterince karakterize edilmemiştir ve sıklıkla havalandırma oranının ham ölçümlerine dayanmakta- dır; (vii) maruz kalan popülasyon ve onların hassasiyeti yeter- siz bir şekilde karakterize edilmiştir; ve (viii) deneysel tasarım zayıftır. Bu sınırlamaları göz önünde bulundurarak, Carrer ve ark. [45] minimum taban olarak başka havalandırma oranı önermiştir: kişi başına 4 l/s. Bu oranın akut sağlık belirtileri riskini düşük tutmak için yeterli olduğu kabul edilmiştir, fakat ancak Dünya Sağlık Örgütünün hava kalitesi kılavuzlarına [53, 54, 55, 56] uyulması ve asıl kirlilik kaynağının oturanlar olması halinde. Carrer ve ark. tarafından bulaşıcı hastalıklar riskleri göz önünde bulundurulmamıştır. Nedenlerden biri yeter- siz veridir. Çin’de bir odada birden fazla öğrencinin kaldığı öğrenci yurtlarında Sun ve ark. [57] tarafından yapılan tekli bir çalışma havalandırmanın kişi başına 5 l/s’ye arttırılması halinde kendiliğinden bildirilen nezle riskinin azaldığını ve havalandırma oranında daha fazla artışın yalnız çok küçük bir yarar sağlayacağını göstermiştir. Bu sonucun diğer bina- lara diğer insan yoğunluğuna genelleştirilmesi zordur fakat Li ve ark. [26] tarafından yakın zamanda yapılan çalışma bir miktar destek sunmaktadır ve bu çalışmada kişi başına 0.9 l/s oranındaki düşük bir havalandırmanın fazla kalabalık restoranlarda COVID-19’un yaygınlaşmasına neden olma şüphesi taşıdığı belirtilmiştir. Hafif enfeksiyonların kısa vadeli devamsızlık oranlarına neden olduğunu varsayan Milton ve ark. [20] tarafından yapılan bir çalışma kişi başına 24 l/s oranındaki bir havalandırma kişi başı 12 l/s oranına kıyasla devamsızlık riskini önemli oranda düşürdüğünü göstermiştir. Fakat bu sonuçlar çapraz kesit çalışmada elde edilmiştir ve kişi başı havalandırmanın 40 – 45 l/s düzeyinde olduğu müdahale çalışmalarında teyit edilmemiştir [58]. Fakat, başka bir çalışma virüsün kişi başı yaklaşık 40 l/s’lik yüksek havalandırma oranlarında filtre üzerinde hayata kalabildiğini göstermiştir, söz konusu oran 100-200 ppm düzeyindeki açık alan CO₂ düzeyinin üzerinden geri hesaplanmıştır[59]. Mevcut COVID-19 pandemisi ile ilgili olarak, REHVA CO²’in 800 ppm’nin altında (yani kişi başına yaklaşık 10 l/s) olmasını sağlayan havalandırma oranları tavsiye ederken, ASHRAE oranların en azından iyileştirilmiş filtrasyon verimliliği ile birlikte minimum yasa şartlarını yerine getirmesi gerektiğini tavsiye etmektedir [60]. Pandemi sırasında binalarda havada bulunan patojenlerden kaynaklanan enfeksiyon riskinin has- tane koğuşlarında (hasta odaları) meydana gelene benzer olduğunu düşünürsek, 6 h-1’e uygun toplam havalandırma oranının yüksek verimliliğe sahip filtrasyonla gerekli olacağı sonucu çıkarılabilir, söz konusu değerin 2 h-1’i açık alan havası olabilir; bunlar ASHRAE 170 standardının sağlık tesisleri için öngördüğü oranlardır[61]. 6 h-1 oranı içinde 25 öğrenci- nin bulunduğu 100 m²’lik bir sınıfta kişi başına 17-20 l/s’ye veya her bir m2 için yaklaşık 5 l/s’ye eşdeğerdir, söz konusu değerde açık hava bileşeninin ASHRAE 170 Standardında belirtildiği gibi en az %30 olması gerekir[61]. Bu nedenle, bu açık hava bileşeni kişi başı yaklaşık 20 l/s olabilir ve bu da uygulamada devamsızlığı azaltmak amacı ile Milton ve ark. [20] tarafından bulunana yakındır. Yukarıda belirtilen kanıtlar ile binalardaki havalandırma oranının Şekil 1’de gösterildiği gibi her yerde kişi başı 4 ile 25 l/s olabileceğini varsayabiliriz. GELECEK Havalandırma ile ilgili birçok inanış vardır ve bunların birçoğu kısmen doğrudur. Birkaç tanesi daha fazla havalan- dırmanın her zaman kapalı alan hava kalitesini iyileştireceğini, düşük havalandırma oranının her zaman yetersiz hava kalitesi anlamına geleceğini, havalandırmayı ölçmenin basit oldu- ğunu, havalandırmanın insan cevaplarını öngören bir ölçüt olarak kullanılabileceğini, açık alan havasının ve kapalı alan- lara verilen havanın temiz olduğunu, havalandırma sisteminin temiz olduğunu ve kapalı mekanlarda bulunan havanın tam olarak birbiri ile karıştığını varsaymıştır. Havalandırma ile ilgili farklı inanış ve görüşlere ve onların doğru olup olmadığına bakılmaksızın, binalarda havalandırmaya ihtiyacımız vardır ve söz konusu havalandırmanın belli sayıda farklı kriteri yerine getirmesi gerekir. Güvenilir, esnek ve işlevini yerine iyi getirir, uyarlanabilir ve farklı ihtiyaçlara ve alışık olunmayan durumlara duyarlı olması gerekir. Bu kriterleri karşılayan havalandırma şartlarını belirleme acil bir görev olarak ele alın- malı ve yüksek öncelikli olarak çözülmeli ve çerçeve dışında düşünmeyi havalandırma için yeni gelişmiş çözümleri gerek- tirebilir [62]. Diğer bir ifade ile binalarda havalandırmayı tanımlamak için yeni bir paradigma ve çerçeve acil olarak gereklidir. Daha fazla araştırma da gereklidir. Mevcut bilginin kullanılması ve geliştirilmiş tasarımı desteklemek için tüm ana bina türlerindeki kapalı alanlarda maruz kalma ölçümlerinin nüfusu temsil eden kampanyalarla desteklenmesi gerekir. ÇEVİRİ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=