Tesisat Dergisi 306. Sayı (Haziran 2021)

60 Tesisat / Haziran 2021 tesisat.com.tr ÇEVİRİ GIRIŞ K apalı alanların havalandırılması her zaman hava kir- leticilerin kapalı alanlarda birikmesini azaltmada ve böylece havada bulunan patojenlerin bulaşma riski dahil olmak üzere rahatsızlığın ve sağlık risklerinin ortadan kaldırılmasında “müttefikimiz” olmuştur. Geçmişte, binalar daha az hava geçirmez iken havalandırma binanın kabuğu, şaftlar veya çalışan pencereler aracılığı ile yapılmıştı (ken- diliğinden havalandırma); günümüzde havalandırma her zaman değil fakat büyük ölçüde mekanik olan özel olarak tasarlanmış sistemler aracılığı ile yapılmaktadır. Odaların açık alan havası ile havalandırılmasının olumlu etkisi açık alanın temiz olması ve daha az kirli olması halinde gerçekleşir, ve genellikle bu varsayıma dayanarak havalandırma tasarlanır ve sıklıkla yapılan budur. Fakat açık alanlardan kapalı alanlara havalandırma aracılığı ile getirilen kirleticilerle ile ilgili yapılan simülasyonlar uygun filtreleme ve hava temizliği olmadan havalandırmanın arttırılmasının bu kirleticilerin neden olduğu hastalık yükünü ciddi oranda arttıracağını göstermektedir [1]. Bu sonuçlar açık alanın havasının temiz olduğunu varsay- mak yerine kapalı alanlara verilen açık alan havasının temiz olmasını sağlamanın öneminin altını çizmektedir. Açık alan havasının artırılmasının sağlık riskini arttırdığını gösteren yayınlanan birkaç incelemenin bu hatalı varsayıma neden olduğu görülmektedir[2]. BILGI Bu makalede artan dış alan hava temin oranı olarak anlaşılması gereken artan bina havalandırması kapalı alan PAWEL WARGOCKI Kapalı Alan Ortamı ve Enerji Bölümü Uluslararası Merkezi İnşaat Mühendisliği Bölümü (DTU BYG) Danimarka Teknik Üniversitesi HAVALANDIRMAHAKKINDA NE BILIYORUZ VE NE BILMEMIZ GEREKIYOR (*) (*) Bu makale REHVA European HVAC Journal Dergisi Nisan sayısından alınmıştır. (*) Havalandırma, pencerelerin açılması veya havanın süzülmesi aracılığı ile bile gerçekleştirilse tüm binaların önemli bir bileşenidir. İyi bir kapalı alan hava kalitesini sağlamanın temel aracı olarak şüphe götürmeyecek şekilde kabul edilmiştir. Bilimsel literatürde geniş bir şekilde açıklanmasına rağmen, havalandırma ile ilgili yeterince çözülmemiş sorular hala var. Bunların arasında, diğerlerinin yanı sıra: Bir binada ne kadar havalandırmaya ihtiyaç duyulmaktadır? Havalandırmayı belirlemek için hangi kriterlerin kullanılması gerekir? Bir binada kesin minimum havalandırma oranı nedir? Havalandırma şartlarını belirlemek için epidemolojik verileri kullanabilir miyiz? Havalandırma bir kapalı alan kalite ölçütü olarak kullanılabilir mi? Bu kısa makalede bu soruların bazılarını ele almaya çalışılmaktadır.