Tesisat Dergisi 304. Sayı (Nisan 2021)
olan ilişkileri geliştirmekti. Bir de envanter hedefi olduğu için bir süre sonra Türkiye’de var olan bütün markaların, yerli yabancı dernek bünyesinde var olması gerektiğini fark ettik. Üretilen veya ithal edilen hatta ihraç edilen rakamla- rın doğruluğu için daha çok firmanın envantere katılması gerekliliği ortaya çıktı. Bu gerçekten yola çıkarak yaptığımız tüzük değişikliği ile üye sayımız hızla artmaya başladı. Dernek bünyesinde, bütün markaların yer alabilmesi için biz üyeler ilk yıllarda çok çaba sarf ettik. Sektörümüzün bu ilk STK’sını kurma girişimi, yaşantımda çok büyük bir gurur kaynağı olmuştur benim için. Başlangıç noktasını 60’lı yıllar olarak alabileceğimiz sektörün yatırımları ve Ar-Ge çalışmaları, son yıllarda gerçekten dünya ölçeğinde bir kalite seviyesine kavuşmuştur. Günümüzde birçok firmamızın aynı zamanda önemli seviyede de ihracatçı olduğu gerçeği, sektörün gel- diği yer hakkında fikir veriyor. İSKİD birlikteliğinin getirdiği sinerjinin bence önemli rolü var. “Ancak Hala Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız” Özellikle AHU üretiminde, “benim cihazım daha güzel” subjektif yorumlarının önüne geçmek için Avrupa’da kabul gören sertifikaların yurdumuzda da çok yaygın olduğu bir gerçek ve olması gereken de budur. İlk Eurovent sertifika- sını 2000 yılında Teba olarak aldığımızı hatırlıyorum. Peki denetim acaba yeterli mi? Bu konuda İSKİD’in daha fazla katkı koyması gerektiğini, buna ihtiyaç olduğunu izliyorum. Yurdumuzda çok sayıda üretici var. Hatta global sertifikalara ilaveten, Almanya örneği, ulusal bir sertifika programı sis- teme ilave edilebilir. Bu arada hazır fırsat varken, hepimizin çok iyi bildiği ve fakat insan sağlığı için çok önemli bir konuya bir defa daha dikkat çekmek isterim. “İç Hava Kalitesi” Ülkemiz bu konuda içler acısı durumdadır ne yazık ki. Temiz havadan adeta korkarız. Her hangi bir restorana girin, dışarıda mis gibi bir hava olduğu halde içerde her zaman ağır bir koku vardır. Hele sigaranın serbest olduğu yıllarda durum tam bir felaket idi. Sigara dumanına ilave, değişmeyen pis hava ve üzerine bir de içerde split klima ile soğutma varsa, malum bildiğimiz ekşi bir koku. İnanın, ülke genelinde, gerçek bir havalandırma sistemi kurulmuş ve devamlı bakımı yapılan küçük işyeri veya restoran sayısı, tamamı ile mukayese edildi- ğinde azınlıkta kalır. Hatta sıralamaya bile girmez. Eczaneler bile bu tasnife dahildir. Çoğunuz bilirsiniz, İngiltere’de her evin her odasında sabit bir menfez vardı eski yıllarda. 1993’de kısa bir süre kaldım oradan biliyorum. Kapatmak yasak, dışarda kar da yağsa odaya dış hava girme mecburiyeti vardı. Şimdilerde mutlaka sistem artık şartlandırılmış havayı veriyordur. Avrupa’da özellikle inşaatlarda sıfırdan iç hava kalitesi için tesisat döşenir. Detaylarını bilirsiniz. İSKİD tabi ki her işveren ve yatırımcıya iç hava kalitesini tek tek anlatamaz. Kaldı ki bu salgın döneminde bu konularda birçok tanıtım ve açık oturum yapıldı ve çok faydalı oldu. “Yapılacak Şey Bu Konuda Devlet Kurumlarını Muhatap Almaktır” Devletin kapısı çok şiddetli ve de baskılı bir şekilde çalın- malı ve iç hava kalitesinin nasıl olması gerektiği, yalnız okullar için değil bütün irili ufaklı kapalı mekanlar için mecburi olması gerektiği konusunda çaba gösterilmelidir. Tabi büyük binalar, resmî kurumlar, AVM’ler, oteller, iş merkezleri konumuzun dışında. Onların da işletme sorunu var, o konuya hiç girme- yeyim. Ben küçük mekanlar ve konutlardan bahsediyorum. Tabi ki bu konu, sektöre de büyük bir iş hacmi yaratır. Yurtiçi ve dışında bu konuda sayısız üretici olduğu malum. İç hava kalitesizliğinin, toplum sağlığını ne kadar kötü etki- lediğini de biliyoruz. Tabi bu bir dilek, yorum Yönetim Kuru- lu’nun. n T esisat / Nisan 2021 43 tesisat.com.tr Celal Okutan ve Mustafa Baygan
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=