Tesisat Dergisi 300. Sayı (Aralık 2020)
86 Tesisat / Aralık 2020 tesisat.com.tr lüyorlar. Eğer bu doğruysa, ana nedenin damlacık veya temas yayılması olmadığını gösterir. Bu sektördeki çalışanlar genel- likle düşük ücretlerle ve kısa vadeli güvencesiz sözleşmelerle çalıştıklarından, hasta olsalar bile işten çıkarılma korkusuyla bunu gizleyebilir, bu nedenle enfeksiyon yayarak çalışmaya devam edebilir. Çok sayıda insanın birbirlerini birkaç gün içinde enfekte etmelerine bakıldığında, aerosol yayılmasının söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Çalışma alanlarında bulunan gürültülü makineler yüzünden, işçiler iletişim kurmak için bağırmak zorunda kalmakta, bu da havada çok daha fazla virüs oluştur- maktadır. Ayrıca kesim alanlarındaki iç hava sirkülasyonu, virüs yüklü aerosollerin yayılmasına neden olmaktadır. Bu alanlar 6-10 derecede tutulmak zorunda olduğundan, evaporatör fanları sürekli olarak filtrelenmemiş havayı sirküle etmekte, böylece aerosolleri hareketlendirmekte ve yaymaktadır. Bulaşma Özellikleri Enfeksiyon kontrolü için yapılan tavsiyeler, COVID-19'un bulaşma özelliklerinin 2003 SARS-CoV salgınınınkilere ben- zer olduğu makul varsayımına dayanmaktadır. COVID-19 ve SARS-CoV arasındaki ilk filogenetik ve immünolojik benzer- likler, bazı epidemiyolojik özellikler hakkında veri oluşturabilir. COVID-19'un bulaşmasının esas olarak öksürme ve hapşırma ile oluşan solunum damlacıkları ve kontamine yüzeylerle temas yoluyla gerçekleştiği düşünüldüğünden, baskın iletim yollarının damlacık ve temas olduğu varsayılır. İlk araştırmalar, pozitif vakaların dışkılarında ve konjonktival sekresyonlarında COVID-19 virüsünün varlığını tespit etti. Bilinen veya olası COVID-19 hastalarından alınan ishalli dışkılar dahil olmak üzere tüm sekresyonlar (ter hariç) ve atılımlar, potansiyel enfeksiyöz olarak kabul edilmelidir. Yayılmada Covid-19 ve SARS Benzerlikleri 2003 yılında Hong Kong'daki bir konut kompleksinde 187 SARS vakasını analiz eden bir araştırma, kompleksteki bir binanın orta ve üst katlarındaki kat sakinlerinin, alt katlarda oturanlardan önemli ölçüde daha yüksek risk altında oldukla- rını ortaya çıkardı. Bu bulgu, binanın havalandırma şaftından yükselen kirli sıcak havanın üst kattakileri etkilemiş olmasıyla açıklandı. Bu da, virüsün havadan yayılması anlamına geldi- ğinden, önleme ve kontrol için gösterilecek çabaların, bu tür yayılma potansiyelinin dikkate alınmasını gerektirmektedir. 2003 yılında bir uçuşta görülen, enfekte bir kişinin neden olduğu bir çalışmada yolcuların hastalanmasının, uçakta bulu- nan enfekte kişiye fiziksel yakınlığı ile ilgili olduğu görüldü. Enfekte kişinin önündeki üç sırada oturan 23 kişiden 8'inde, diğer yerlerde oturan 88 kişiden 10'unda hastalık bildirildi. Hastalanan kişilerin yüzde 90'ı, enfekte hastadan 1 metreden daha uzakta oturuyordu, dolayısıyla hava yoluyla taşınan küçük parçacıklarla bulaşma, vakaların oluşumunu doğrudan açıklamaktadır. Aerosol Oluşturma Prosedürleri (AGP'ler) Bazı tıbbi müdahaleler ve bazı diş hekimliği ekipmanları- nın, hastalar tarafından bulundukları oda havasında aerosoller oluşturduğu bilinmektedir. Bu AGP'ler ventilasyon, entübas- yon, hava yolu emme ve bronkoskopi gibi uygulamaları içerir. AGP'leri uygularken sağlık personeli tarafından Covid-19'a karşı; diş tedavilerinde hasta ağzından çıkan aerosollerin emilerek filtrelenmesi gibi çok özel koruma önlemlerinin alın- ması gerekir. Bunun yanı sıra AGP prosedürlerinin ardından odaları güvenli hale getirmek için katı temizlik rejimleri ve havalandırma gereksinimleri vardır. Entübasyon sırasında sağlık çalışanlarına yönelik yüksek riskin nedeni, hava yolunun uyarılması nedeniyle hastanın öksürme ihtiyacı olması ve sık sık öksürmesidir. Hastalara entübasyondan hemen önce kas gevşetici ilaçlar verilmesinin nedenlerinden biri de öksürüğü önlemektir. Çünkü risk, öksürükle oluşan aerosolden kaynak- lanmaktadır. Aerosol oluşturma prosedürlerini tanımlayan kanıtlar, büyük ölçüde, aerosol üretimi asla ölçülmediği için kesin bulaşma şeklinin bilinmediği düşük kaliteli vaka ve kohort çalışmalarından gelmektedir. Tüm bulaşma yolları için, bulaşıcı bir kişi bir ortamda ne kadar uzun süre kalırsa, o ortamda diğerlerinin temas etmesi için bırakacağı kirlilik o kadar büyük olur. Laboratuvar çalışma- ları, 48 saat sonra önemli bir azalma olmasına rağmen, yüzey kirliliğinin 72 saatten fazla sürebileceğini göstermektedir Virüsün aerosol içinde hayatta kaldığı gösterilmiş olma- sına rağmen, herhangi bir aerosol partikülünün (<5 mikron çap) havalandırmanın çok zayıf olmadığı sürece önemli bir seviyede 30 dakikadan fazla kalması olası değildir. Havalandırmanın iyileştirilmesi, yüksek insan yoğunluğuna sahip yetersiz havalandırılan ortamlarda havaya maruz kalma üzerinde en büyük etkiye sahip olacaktır ve mümkün olduğu durumlarda temiz hava değişim oranlarının artırılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca, mevcut alanların kullanılmasında dikkatli olunması TEKNİK
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=