meydana getirdiği bir bakır tuzudur. Ama içme suyu hiçbir zaman sirke asiti ihtiva etmez. Bakır karbonat tabakalarının kalınlığı hiç bir zaman bir kaç onda bir milimetre kalınlığını geçmez. Yani bu tabakalarının zamanla kalınlaşarak boruyu tıkamaları söz konusu değildir. Diğer taraftan bu yeşil örtü tabakaları her zaman oluşmayabilir. Sadece koyu kahve renkli koruyucu tabaka oluşur. Bu da korozyona karşı yeterli koruyucu bir tabakadır. Bu örtü tabakalarının oluşmasıyla yüzey korozyonu başlamış olur. Bu tabakalar oluştuktan sonra belirli bir miktar metal suya karışır. Bu suya karışan metalin miktarı da suyun pH değerine, tesisatın yeni veya eski oluşuna ve bir de suyun tesisatın içinde ne kadar beklediğine bağlıdır. Bu suya karışan bakır insan sağlığına kesinlikle zararlı değildir. Ama teknik açıdan zararlı olabilir. Eğer suyun akış yönünde bakır borulardan sonra galvanizli çelik borular döşenmiş ise bakır bu boruların çinko kaplamalarını bozarak korozyonu hızlandırır. Bu yüzden hiç bir zaman suyun akış yönünde bakır borulardan sonra galvanizli çelik borular döşenmemelidir. Noktasal-Delik Korozyonu Bakırda delik korozyonu Tip I ve Tip il olmak üzere iki ayrı şekilde karşımıza çıkar. Çeşitli nedenlerden dolayı koruyucu tabakanın bozularak veya bu tabaka oluşmadan bakırın yüzeyine yapışan yabancı maddelerin etkisiyle bakır borularda noktasal hasarlar meydana gelebilir. Bu korozyonun medenlerinin başında suyun pH değeri geliyor. pH değeri 6,5 ile 9,5 arasında olan ve asitik özellik göstermeyen sularda, delik korozyonuna çok ender rastlanır. İstanbul'daki şehir şebeke suyunun pH değerleri de bu öngörülen değerler arasındadır. Suyun özelliklerinden kaynaklanan nedenlerden başka, noktasal korozyona neden olabilecek faktörleri üç grupta toplayabiliriz. 1. Üretimden kaynaklanan nedenler, 2. Uygulamadan kaynaklanan nedenler, 3. İşletme şartlarından kaynaklanan nedenler. Daha önce de bahsettiğimiz gibi üretim esnasında alınan tedbirler ve özel uygulamalar ile oksik tabakasının kesintisiz oluşması sağlanarak noktasal korozyonun oluşması önlenebilir. Bakır boru tesisatlarının nasıl döşeneceği, nelere dikkat edileceği, hangi tür malzemelerin kullanılacağı, çeşitli standart ve şartnamelerde belirtilmiştir. Konu ile ilgili olarak Almanya'da, 28 x 1,5 mm ölçülerinden daha küçük ölçülerdeki borular ile yapılan içme suyu tesisatlarında sert lehimleme yapılması yasaklanmıştır. Yumuşak lehim uygulama şartı vardır. Birleştirmede kullanılan lehim ve lehim macunu (Dekapan), suda eriyebilen, içme suyu tesisatlarında kullanılmasına müsaade edilen malzemeler olmalıdırlar. Bunların özellikleri de DVGW şartnameleri GW 2 ve GW 7'de belirtilmiştir. Devreye almadan önce sistemin yıkanması ve devreye alındıktan sonra da suyun akış hızının çok yüksek olmamasına dikkat edilmesi gerekir. Bakır boru ile yapılan bir içme suyu tesisatında; - malzemeler, -planlama, - uygulama, - devreye alma ve - işletme tekniği gerektiği şekilde usulüne uygun ise o tesisatın çok uzun süre sorunsuz çalışmaması için hiç bir neden yoktur. Bakırın bazı fiziksel değerleri Erime noktası : 1083 C. lsı geçirgenliği (20 °C) : 305-309 W/mK 100 Kısı farklılığında genleşmesi Dikişsiz bakır borularda ortalama yüzey pürüzlülüğü Özgül ağırlığı : 1,7 mm/m : 0,0015 mm : 8,93 kg/dm3 Avrupa Teknik Medya Basın ve Yayıncılık Tic. A.Ş. Tarafından 1 6- 18 Ekim 199 7 Tarihleri Arasında Askeri Müze Kültür Sitesi Harbiye -İstanbul'da Gerçekleştirilen /. Sıhhi Tesisat Teknolojisi Sanitary Plumbing Konferansı'nda Sunulan Bildiridir. __________________ TESİSAT DERGİSİ SAYl 30,_________________ KASIM-ARALIK'97
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=