Tesisat Dergisi 30. Sayı (Kasım-Aralık 1997)

� istiyorum. Eskiden kullanılan kalaysız bakı r tencereler hat a o s lm i ı ral adnı ğa ır açko, kb as ıkkı r si çomr uel usru. yBu abkoı rr uzl ea rhı ni r ıl ni ddea ğzi el dhi irr. l i Soi rl uk pe ti bakırla birleştiğinde zehirli olur. İçme suyu da hiç bir zaman si rke asiti ihtiva etmeyeceği için bakır obloarbuillaercdeağni dakan içme sularınm insan sağlığına zararlı üşünülemez. Diğer bir söylenti de bundan bir kaç yıl önce Almanya'da çıkarıldı. Bi r bölgede bir kaç bebeğin hastalanmalarının nedeninin bakı r borular oaklaabnilseucleağrıiniddia edildi. Fakatdaha sonra bu borulardan şehir suyu değil, bahçedeki kuyudan alınan ve çok düşük pH değerinden dolayı içme suyu olarak kullanılamayacak sular olduğu anlaşıldı. Aslmda gerçek olan şudur ki, yetişkin bir insan hergün 2-3 mg bakırı besinler vasıtası ile alır ve yetişkin bir insanın vücudunda yaklaşık 100 mg bakır vardır. Bakır insan sağlığı için gerekli bi r elementti r. BAKIR - İÇME SUYU TESİSAT! BORULAR! Avrupa Topluluğu ülkelerinde, içme suyu tesisatında kullanılan bakır borular bir Avrupa Topluluğu standardı olan EN 1057 normuna uygun olarak üretilen, dikişsiz bakır borulardır. Bu normda, boruların ölçüleri, toleransları, malzemeleri ve sertlikleri belirtilmiştir. Fakat bu boruların Almanya'da, gaz ve su tesisatlarında kullanılabilmesi için ayrıca DVGW kuruluşunun GW 392 şg a e rtnamesinde belirtilen özelliklere de sahip olması rekiyor. Ancak bu borulaı-ııı üstündeki yazılarda marka, üretici fi rma, ülke, noı-mu ve ölçülerinin yanında DVGW işaretini ele taşıyabiliyorlar. DVGW Almanya'claki gaz ve su tesisatları nda kullanılacak her türlü malzeme ve alete uygunluk belgesi verebilen, tarafsız, bağımsız bi r kontrol kuruluşu, bi r dernektir. Bakır borulara uygunluk belgesi vermek için de, onların belirli testlerden geçirilerek, üretici firmalar tarafından devamlı kontrol altında tutulmalarını ister. öB zue bl l ai kk ı rd eb obr uu nl al raı nr ı ns a, hi içp yoClımz eays lı egr ei nrde kee nk aer bn oönn ef iml ml i tabakasından ve üretim esnasında kullanılan yağ artıklarından tamamen arınmış olmalarıdır. Zira bu yağ tabakası, örneğin sert lehimleme esnasında, yanarak karbon film tabakasına dönüşebiliyor. DVGW'nin GW ım;ı. 392 şarnamesinde öngördüğü maksimum değerler şöyledir: Yumuşak boruların iç yüzeylerindeki karbon miktarı 0,2 mg/dm2'den fazla olamaz. Sert boy boruların iç yüzeylerinde bulunabilen, üretimde kulandan yağların artıkları ise 1 mg/dm2'den fazla olamaz. Şartnamede öngörülen bu değerler sayesinde, eskiden bakı r tesisat borularında görülen delik korozyonu hasarlı büyük ölçüde azalmıştır. Avrupa'daki bakır boru üreticisi fabrikaların bi rçoğu bu konunun üzerinde hassasiyetle durmuşlar ve DVGW'nin istediği değerlerden çok daha iyi değerlerle üretim yapmaktadırlar. Modern teknoloji ile üretilen borular daha üretim esnasında korozyon önleyici işlemlere tabi tutulurlar. BAKIR BORULAR VE KOROZYON Bakı r borularda hasarlar meydana getirebilecek korozyonların çeşitleri ve nedenleri artık çok iyi bilindiği için, önlemler alarak bu hasarları engellemek de çok kolaydı r. Eskiden problem olan korozyon hasarlarından artık söz dahi edilmiyor. Fakat buna rağmen bakır boruda rastlanabilen, hasarlara neden olan veya olmayan korozyon türlerini anlatmak istiyorum. Bakır boru ile yapılan içme suyu tesisatlarında rastlanan korozyon türlerinden en önemlileri; yüzey korozyonu, noktasal - delik korozyonu ve erozyon korozyonudur. Yüzey Korozyonu Bakır borular ile yapılan bir içme suyu tesisatı devreye alındığında ilk önce suyun içinde erimiş halele bulunan oksijen ile reaksiyona giren bakırın üzerinde koruyucu - Bakı r (1) oksit - (Cu2O) tabakası oluşur. Bu tabaka bakır boruyu korozyona karşı koruyan çok önemli bir faktördür. Modern teknoloji ile korozyona karşı önlem alınarak üretilen boruların iç yüzeylerinde bu tabaka daha üretim esnasında oluşturulabiliniyor. Bu koruyucu tabakanın üst yüzeyi daha sonra su içinde bulunan tuzlar ve gazlar ile reaksiyona girerek, genellikle yeşi l renkte olan bir örtü tabaka oluşturur. Bu tabaka genellikle bazik bakırkarbonat, bazen de bakır korid veya sulfatdı r. Bu tabakanın insan sağlığı için zararlı olan yeşil küfle hiç bir ilişkisi yoktur. Yeşil küf sirke asitinin __________________ TESİSATDERGİSİ SAYI 30_________________ 1;�119 KASIM-ARALIK'97 L i

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=