Tesisat Dergisi 299. Sayı (Kasım 2020)

T esisat / Kasım 2020 57 tesisat.com.tr KAİZEN Kaizen kelimesi Japonca’daki "Kai" (değişim) ve "Zen" (daha iyi) kelime- lerinin birleşiminden oluşur. Türkçeye "iyileştirerek değiştirme", "sürekli iyileş- tirme" ya da "ıslah" şeklinde çevrilebi- lir. Toyota bunu araba yapmadan önce dokuma tezgâhı işinde de uyguluyordu hatta koca bir ülke bu iş yapış şeklini 1700'lerin başından itibaren uyguluyor. Toyoda ailesi gelişim alanları çok geniş olan bir sektör için attığı her adımı standartlaştırıp üzerine yeni bir adım atarak ilerledi. Her yeni projelerinin en başında kaizeni özellikle gözettiler ve yeni ürünün tüm üretim sürecine tespit ettikleri yenilikleri aktardılar. Böylece kurumsal bir sıçrayış yaşadılar. 300 yıl boyunca uygulanan bir sis- tem tabi ki o milletin kültürüne işler. Zaten yalın üretim sistemini anlatan hemen hemen her kitap daha ilk say- falarda bunun bir kültür işi olduğunu, bir reçete olmadığını söyler. Totoya felsefe- sini herkes kendi iş koluna evirirse başa- rıyı yakalayabilir, reçete olarak görenler ise kesinlikle hüsrana uğrar. Kaizen kelimesini, "Toyota nasıl olu- yor da başarılı işler çıkarabiliyor?" soru- suyla koca şirketi mercek altına alan Amerikalılar sayesinde duyar olduk. Hatta bu çalışmalardan biri 1982 yılında Michigan Üniversitesi’nin ABD-Japonya otomotiv endüstrisi hakkındaki karşılaş- tırmalı araştırması oldu. Araştırmada ABD ve Japon oto imalatçıları tarafın- dan kullanılan farklı yaklaşımlara odak- lanıldı. Günün sonunda Amerikalılar’ın, "eee… o kadar çalıştık emek verdik bari bir işe yarasın" deyip edindikleri tüm bilgileri bir danışmanlık gibi tüm dün- yaya özelliklede gelişme çabası gös- teren ülkelere "bakın ilacınız burada" sloganıyla pazarladılar. Avrupa'da bu felsefeye pek de itibar edilmez. Kızmak yok lakin bu felsefe Avrupa tarafından birazda tembel yönetici kılavuzu olarak görülmekte. Aklı kendine yetmeyenin akıl araması gibi. Aldığı danışmanlığın %5'inden fazlasını 5S'in (Endüstriyel tertip, düzen ve temizlik) oluşturduğu şirketlere yazıklar olsun deyip burada bırakalım. Ne de olsa Vecihi Hürkuş tay- yare fabrikasını 1926'da Japon üretim felsefesiyle kurmadı ama Türk felsefe- siyle kapandığı kesin. BİR FİKRİM VAR, AMA NASIL? Kaizen organizasyonunun bes- lenme kaynağı çalışanların zihinleri yani fikirleridir. Toyoda her zaman ve herkesten fikir toplamayı çok önem- sedi hatta teşvik etti, tüm Japonya'da 1700'lü yıllardan beri olduğu gibi. Fikri, kişi ayrımı yapmadan herkesten aldı. Aldı çünkü alabildi, yani bir temizlikçi ya da en alttaki mavi yakalı "iler tutar yanı" olan fikirler verebildiği için aldı. Peki bu kişiler nasıl fikir verebildiler? 1700'lülerde Avrupa ve Japonya'da bugünkü popüler adıyla "Best Seller Books" kavramı yerleşmişti, bize ise ilk matbaa 1726'da devlet baba eliyle henüz gelmişti. Avrupa'ya ise matbaa 1440'lı yıllarda geldi, öncesinde Çin'de vardı. İlk sivil matbaamızın kurulması 1800'lerin ortasını buluyor. İşte görü- leceği üzere daha işin başında, giden trene 300 yıl geriden bakıyoruz. Bu geriden bakma durumumuz ne yazık ki hala devam ediyor. Bir organizasyonu tabanın genel eğitim seviyesi bir yere taşır. Yani kişi önce donanımıyla yaptığı işi anlayacak, hâkim olacak ve sonra da fikirleriyle

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=