Tesisat Dergisi 294. Sayı (Haziran 2020)
T esisat / Haziran 2020 39 tesisat.com.tr SALGIN VE İÇ ORTAMLAR C OVID-19 insanlık tarihinin ilk sal- gını değildir. Antik zamandan bugüne insanlık birçok hasta- lık yapıcı (patojen) ile başa çıkmaya çalışmıştır. Yaklaşık olarak, milattan önce 450. yılda başlayan Atina Veba- sı’ndan, 18. Yüzyıla kadar dalga dalga gelip Avrupa’yı kasıp kavuran ‘Kara Ölüm’e; tifo, tifüs, koleradan, AIDS, Ebola, Zika’ya kadar… İspanyol Gribi ise anımsanan son büyük çaplı salgın olmakla birlikte, son salgın değildir. Altmışlı yıllarda doğanların çocukluk yıllarında çocuk felci ve verem salgını vardı. Kızamık salgınları şiirimize, verem romanlarımıza, şarkılarımıza girmiştir. Salgınların tarihi ve ayrıntıları ile ilgili olarak kurgu ve kurgu dışı çalışmalar bulunabilir. Öte yandan, hastalıkların tarihi, tıp alanındaki gelişmelerin de tarihidir [1] İnsanlığın çoğu kez hazır- lıksız yakalandığı bu salgınların bilimsel gelişmelerle sonuçlanması doğrusal bir oluşum değildir. Hastalık yapıcıların (patojenlerin), doğanın parçası olduk- ları ve değişinime uğradıkları bilimsel gerçeğinin anlaşılmasında; salgın- ların ortaya çıkmasının koşullarının, hastalığın yayılım hızının artmasının nedenlerinin ve alınacak önlemlerin kurulu düzenle ilgisi de etkili olmuştur. Salgınların ortaya çıkmaları ve yayıl- malarındaki en önemli etkenler hijyen eksikliği ve bağışıklık zayıflığıdır. Savaş- lar ve yoksulluk durumu ağırlaştıran nedenlerdir. Dünyada yoksulluk bitmedi, savaş- lar bitmedi. Fakat; COVID-19 savaşta olmayan ülkelerin insanlarını da yok- sul olmayanları da etkiledi. Çünkü; bu salgında daha öncekilerde olmayan bir yaşam biçimi var. Kapalı alanlarda geçirilen zaman tarihte olmadığı kadar uzun. Metrolarda, otomobillerde saat- lerce alınan yol, içeriye girdikten sonra dış dünya ile bağlantının kesildiği cam giydirmeli plazalar, dışarıda güneşin battığı anlaşılmadan dolaşılan alışveriş merkezleri… Buralardaki kapalı ortamın ve yapay iklimlendirmenin insan sağlığı üzerinde etkileri uzmanlık konusudur. Bu kapalı mekânlarda, içerideki havanın koşul- landırılması da ‘İç Ortamlarda Hava Hareketleri’ alt başlığı altında toplanır ve bir Makine Mühendisliği konusudur. Makine Mühendisliğinin, Akışkanlar Dinamiği ve Termodinamik alt başlık- larını bir araya getiren, dolayısıyla Isı Geçişi ve İklimlendirme konularını da içeren İç Ortamlarda Hava Hareketleri; havanın bir ‘giriş açıklığından’ kapalı bir ortama girmesi, içerideki hava ile momentum, ısı ve kütle (havanın içe- risindeki su buharı ve çeşitli partiküller, bu arada virüs taşıyan damlacıklar!) alışverişi yapmasını ve kapalı hacmi bir ‘çıkış açıklığı’ndan çıkarak terk etmesi- dir. Merkezi klima sistemlerinde, odayı terk eden havanın temiz hava ile karış- tırılmaması, kanal iç yüzeylerinin UVC ile dezenfekte edilmesi ya da odayı terk eden havanın filtre edilmesi konuları, elbette, odaya giriş açıklığı üzerinden verilen hava akımının hijyeni açısından alınacak önlemlerdir. Fakat; asıl sorun, giren havanın, kapalı hacim içerisinde dağılımıdır. Bu dağılım, özel olarak bir tasarım yapılmamış ise türbülanslıdır. Bu özel tasarım, yalnızca, ameliyathane, ‘temiz oda’ adı verilen hassas tasarım Prof. Dr. Seyhan Uygur Onbaşıoğlu İstanbul Teknik Üniversitesi / Makina Fakültesi
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=