Diğer taraftan, TMD'nin kuruluşundan bu yana geçen sürede odamız ve şube yönetim kurullarının bir ihtisas derneği olarak kurulan; tüzüğünde odaya kayıt şartını temel ilke olarak kabul eden Tesisat Mühendisleri Derneği'ne, bir ihtisas derneği olarak yaklaşmadığı, müşterek projelerle sorumluluk yüklemediği; eşgüdümlü müşterek hizmetlerden kaçındığı ve derneğin yetki ve sorumluluklardan uzak tutulmaya çalışıldığı gözlenmektedir. Bu husus açıkca ifade edilmemekle beraber TMD'nin kuruluşundan bu yana Oda ve Şubelerimiz ile olan ilişkiler ve müşterek yaptırımlar bu gerçeği ortaya koymuştur. Gerçekte Oda ile dernek arasında hiç bir ihtilaf olmadığı dikkate alındığında ana nedenin Oda'nın 40.000 makina mühendisi'nin temsilcisi; derneğin ise oda'ya kayıtlı 1 .000 makina mühendisi'nin oluşturduğu bir örgüt olduğu ortaya çıkar. Bu bağlamda Oda Yönetim Kurulları görev ve yetkileri yönünden haklı görülebilir. Ancak Oda'nın bütün üyelerinin tesisat dalında hizmet vermediği makina mühendisliğinin değişik ihtisas dallarında ve bu dalların farklı branşmanlarında çalıştığı dikkate alındığında tesisatla ilgili bütün yaptırımlarda TMD'nin katkısı olması, görüşünün alınması zorunluluğu inkar edilemez. Uzmanlık ve sertifikalandırma yönetmelik ön tasarısı ise TMM Odaları camiasında uluslararası uygulamalar dikkate alınarak sağlıklı ve doğru bir şekilde hazırlanmalıdır. Avrupa Birliği'ne girme aşamasında batı ülkelerindeki uygulamalar incelendiğinde görüleceği üzere, profesyonelliğe yönelik çok farklı yöntemler mevcuttur. -Bilgi toplumlarında sorun tersten çözümle aşılmıştır. Bizim örf ve adetlerimizde de halkımız, tüketici veya müşteri işi bir bilene güvenerek verir ve yaptırır. Batıda tüketici uzmanını arar. Yapabilirlilik sigortasını sorar, işi verir. Sonuçta sorununu sigorta ile kolayca çözer. Bu koşullarda sigorta kurumları, sigorta ettiği mühendislik hizmetinde uzmanlık arar, uygun görürse sigortalar. Bu sorumluluk zinciri uzmanlık ve sertifika adı verilen profesyonel mühendislik hizmetini doğurmuştur. Hiçbir mühendis uzman olmadığı hizmeti diploma yetkisi ile yapmaz ve yapamaz. Bu bağlamda uzmanlık üniversite sonrası mesleğe yönelim, mesleki eğitim, deneyim, tecrübe, hizmet ürünleri ile değerlendirilir. Her ihtisasda usta-çırak, kalite ve üretim özelliklerl gibi ,nitelikler öne çıkar. Bu nedenle profesyonellik ünvanı yasal yoldan tarafsız yetkili kurullar tarafından verilmelidir. Bu bakımdan odalarımız, üniversiteler, ihtisas dernekleri, kamu örgütleri kendi başlarına uzmanlık ve profesyonellik konularında hiçbir meslektaşı belgelendirmek hakkına sahip olmamalıdırgörüşündeyiz. Profesyonelliğin kurumsallaşması sosyal yasalar ile mümkündür. Kaldı ki, taslakta yazıldığı tarzda adayların eğitim süreci içinde ısı alanında 4. dönem ders olması, eğitim sonrası bir yıl süre ile bir uzman mühendisin yanında çalışma şartı, veya 6 ay süreli staj istendiği takdirde oda tarafından düzenlenen tesisat mühendisliğine giriş kursları yaz okul ve seminerleri ile "Tesisat Mühendisi" yetişemez, uzman olunamaz. Bu yönden sıradan, basit yapılarda; konut, apartman ve benzeri binalarda diploma yetkili (kayıtlı) mühendislere (Oda Güvencesinde) Yapının İmar Yasaları "Building Codes" şartlarına uyması kaydıyla, tesisat projesi yaptırılması, meslektaşların tesisat mühendisliğine yönelmesi bakımından serbest bırakılmalıdır. Önemli yapılarda ısıtma ve sıhhi tesisat yanısıra merkezi ısıtma, havalandırma, klima, egzost havalandırma, mutfak, çamaşırhane, yüzme havuzu, fittness centre, yangın, otomasyon, hastane tesisatı, laboratuvar tesisatı, çevre, enerji konularında ise uluslararası kurallara uygun profesyonellik ve uzmanlık aranmalı, bu hizmetlerde sorumluluk güvence ve sigorta sistemlerine bağlanmalıdır. Uygulamada en büyük sorun genç diplomalı mühendislerin profesyonel uzmanlığa yönelim olanaklarıdır. Bu amaçla; eğitim ve tecrübeye yönelik uzmanlık süreci içinde kendilerine devlet teşviki zorunludur. Bu amaçla, uzmanlık eğitimi devresinde kendilerine belirli koşullarla sürekli iş olanağı, tasarımda öncelik, vergi indirimi, eğitim süresi içinde odaların desteği ve benzeri haklar tanınmalıdır. Bilginin, teknolojik gelişimin sonu yoktur. Ancak 2 1 . yüzyıla girerken teknolojinin eriştiği bu düzeyde, zorunlu temel uygulama kuralları belirlidir. Özellikle yapı teknolojisinde standartlar, şartnameler, yönetmelik, yapı kodları ve yasalar bu koşulları sağlamıştır. Dolayısıyla, uzmanlığa yönelik gelişim bu tür sağlıklı ortamda sağlanabilir. Bu amaç mühendislik hizmetlerinin toplum yararına olmasını ön plana çıkarır. Kaynaklar /1/ ASHRAE /2/ ASME /3/ ASPE /4/ Canada Professional Eng. Society /5/ Prof. Dr. Çıtıpıtıoğlu (ODTÜ) /6/ Celal Okutan (Tesisat Dergisi) /7/ Celal Okutan (TMMM Birliği Bülteni) /81 Celal Okutan (TMO Bültenleri) /9/ /. Ulusal Tesisat Mühendisleri Kongresi /10/ TMMO Makina Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Hazırlıkları /11 J TMMO İnşaat MülıendisleriOdası yayınları /12/ TMMO Kuruluş Yasası ------------- ----- TESİSATDERGİSİ SAYI29 .---------------- ";;l EYLÜL-EKİM'97
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=