Tesisat Dergisi 29. Sayı (Eylül-Ekim 1997)

1. Mühendislik Mühendislik, doğanın kaynaklarını insan yararına profesyonel olarak kullanma sanatıdır. Batıda kullanılan "Engineering" sözcugu Latince "Engnerane" kelimesinden türemiş olup, yaratıcılık anlamına gelmektedir. Mühendislik hizmetinin doğal iki ana kaynağı, malzeme ve enerjidir. Mühendislik hizmeti, çok sağlıklı bir eğitimi gerektirir. Mesleki eğitim ve deneyim, mühendislere olaylar karşısında sorunlara ekonomik ve teknik çözüm yolları bulma yeteneğini kazandırır. Mühendislikte gelişim, uygulamada değişen teknoloji ve koşullar karşısında bütün etken parametreleri dikkate alarak olayların sonuçlarını kestirebilmek, gerekli önlemleri almak, gelişmeyi istenen yönde sağlayabilmek ve ileri teknolojiyi takip edebilmekle mümkündür. Bilim, teknoloji ve mühendislik bölünmez bir bütünün parçalarıdır. Bilim, teknolojik gelişime temel oluşturur. Bu bakımdan bilim adamı mühendislerin görevi konuyu bilimsel yönleri ile bilmek, araştırmak ve eğitmek bu yöntemle gelecekteki uygulamaların sınırlarını genişletmek olmaktadır. Bu açıdan akademisyen, araştıracağı konuyu kendi seçer, seçtiği alanda derinlemesine araştırır, bu yöntemle sonuçlar çıkarır, neticede sonuçları teknolojinin gelişimine sunar. Dolayısıyla bilim adamı mühendisler somut dünyasının gerçeklerinden yola çıkarak bilim dünyasını geliştirir. Öte yandan ülkemiz şartlarında akademisyen meslektaşlarımıza, yukarıdaki hizmetler dışında sektörde önderlik ve rehberlik görevleri düşmektedir. Bu görev nedeniyle üniversite-sanayi, üniversite-uygulama ilişkilerinin gelişimini sağlamanın yanısıra; eğitim sonu mesleğe yönelimde, bilim ve teknik yönünden mesleki gelişime, eğitimcilerin profesyonel tarzda katkıda bulunmalarını gerektirir. Bu bağlamda akademisyenlerin, mühendislik hizmetlerinde; uygulamaya dönük gerekli bilimsel bağlantı köprüleri kurmak suretiyle uzman mühendislik görevleri bulunmaktadır. 2. Tarihçe Mühendislik hizmetlerinde ilk büyük ölçekli başarılı üretim M.Ö. 2250 yıllarında inşa edilen Mısır piramitleri sayılabilir. Matematik ve fizik bilimine dayalı eski eserler; Mısır Medeniyeti yanısıra Pers, Yunan ve Roma dönemlerinde görülmüş, bu uygarlıklarda yollar, mabetler, yapılar inşa edilmiştir. Tecrübeye dayalı klasik devrin ilk mühendislik kitabı "Vitruvius De Artchitecture" adlı eserdir. M.S. 1. asırda hazırlanmış olan bu eser 1O cilt olup, yapı malzemeleri, uygulama yöntemlerini, hidrolik ölçümleri ile şehir planlamasını ele almaktadır. Ortaçağ Avrupası'nda mühendislik; askeri ve inşaat alanlarında ağırlıklı olup, bu devrin mimarisi 13. asrın ortasına kadar gotik mühendisliğini simgelemiştir. Aynı dönemde Uzak Doğu'da Hindistan, Çin, Japon ve Moğol imparatorluğu ise daha sofistike mühendislik eserlerini ortaya koymuş, ayrıca yapı su, ve kanalizasyon, metalurji alanlarında gelişim sağlamıştır. 1 3. asırda Marco Polo'nun eserlerinde bu yapıtların etkisi görülür. Uzmanlığa yönelik ilk gelişim 1747 senesinde yol ve köprü mühendisliği (National School of Bridges and Highways) eğitimi veren enstitü ile Fransa'da ortaya çıkmıştır. Dünyada kendisine ilk kez "İnşaat Mühendisi" ünvanı veren tasarımcı John Smeaton (1724-1 792) olmuştur. 1828'de ise İskoçya'da ilk "Mühendislik Birliği" kurulmuştur. 1 9. asırda gelişen inşaat mühendisliği hizmeti, kendi mesleki disiplini içinde bazı uzmanlıklar kazanarak yeni mühendislik dallarını ortaya çıkarmış, buhar makinasının icadıyla öncelikle makina mühendisliği gelişmiş, makina meslek dalının endüstri alanındaki hızlı değişimi elektrik, kimya, uçak, gemi, endüstri ve uzay mühendislik dallarını doğurmuştur. Bu değişimde rol alan ilim adamları olarak Alessandro Volta, Michael Faraday, James Watt, James Clerk, Maxwell, Heinrich Herz gösterilir. Mühendislik hizmetlerinin gelişimine en .büyük katkı, uzun savaş dönemleri nedeniyle askeri· mühendislik uzmanlık alanlarından gelmiştir. Özellikle harp öncesi ve harp zamanındaki zorunlu gelişimler, inşaat mühendisliği ihtisas dalında yol, su, tünel, korunak, köprü inşaasından başlayıp, diğer dallardaki liman, gemi, uçak, silah endüstrisine kadar uzanmış, ulaşım, kominikasyon, otomasyon, metalurji, metroloji, meteoroloji, kimya, fizik, atom ve uzay mühendisliği hizmetlerine kadar uzanan sahalara yayılmıştır. Günümüzde ileri batı ülkeleri mühendislik hizmetlerini, teknik hizmetler "Engineering Services" başlığında toplamışlardır. Bu kapsamda; kişisel yetenek, davranış, tecrübe, sorumluluk bilinci gelişimi ve buna bağlı sosyoekonomik ve politik değerlendirmelerin yanısıra bütün mühendislik dallarında ve özellikle yapı teknolojisi uzmanlık hizmetlerinde inanılmaz gelişimler görülmüş, bu hizmetlerin teknolojik üretime büyük katkıları olmuştur. İleri teknoloji uygulamasında bu hizmet, mühendislik mimarlık mesleğinin kendi etkinliği dışında diğer mesleklerle ilişkilerini zorunlu kılmış yapıda mühendislik hizmet sektörü, ekonomi, hukuk, tıp, çevre enerji, sağlık mühendisliği vb. disiplin dallarıyla bütünleşmiştir. __________________ TESİSATDERGİSİ SAYl29 __________________ � EYlÜL-E�'97

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=