nedeniyle iklimlendirmedir. Özellikle ABD'nin yaklaşık % 98'i bu şekilde ısıtılıp, soğutuluyor. Amerika, zamanında bu sistemi uygulamış. Klimalarla; ya ısı pompası (heat pump) kullanılarak, ya da elektrik enerjisi ile ısınma sağlanıyor. ısıtılmış hava, taze havayla karıştırılarak kanallardan geçiriliyor. Bugün Avrupa'ya baktığımız zaman; Almanya, lngiltere, ltalya, KuzeyAvrupa ülkeleri, ispanyave Fransa'daki binaların hemen hemen hepsinin raclyatörlü sıcak sulu ısıtma sistemi ile ısıtıldığını görüyoruz. Bir de zeminden ısıtma sistemleri kullanılıyor. 1 980'li yılların sonlarına doğru, zeminden ısıtma sistemleri Avrupa'da çok iyi durumdaydı, fuarların gözde sistemiydi. Daha sonra bunlar ortadan kalkmaya başladı. Bunun birkaç sebebi var. Bir tanesi, çoğunlukla bu sistemleri kullanan Kuzey ülkeleri oldu. Kuzey ülkelerini incelediğimiz zaman, aylık ve günlük sıcaklık farklılıkları çok fazla değil. Orada daha homojen bir sıcaklık meyli var. Günden güne sıcaklık değişimleri çok yüksek olmuyor. Zeminden besleme sistemleri ataleti yüksek olan sistemlerdir. Yani dış ortam sıcaklığının çok değişmediği yerlerde rejime girdiği zaman size gayet güzel sıcaklık sağlar. Ama dış ortam sıcaklığı değişen yerlerde zeminden besleme sisteminin adaptasyonu zaman alır. Çünkü önce zemin ortam sıcaklığına denk sıcaklığa getirilir. Yani binayı ısıtırsınız. Ondan sonra oda ısınmaya başlar. Sıcaklık arttığı zaman da içerisi fazla sıcak olur. Onun durması belirli bir zaman alır. Böyle ataletli bir sistemdir. Ayrıca bir yerde su sızdırması olduğunda çok büyük problemler yaşanır. Bu nedenle çok büyük tedbirler alınmalıdır. Bunun dışında zemin sıcaklığı 29 °( nin üstüne çıktığı takdirde ayaklarda, kan dolaşımı bozukluğu yapıyor. Bunlar tıbbi olarak açıklanmış durumlardır. Dolayısıyla o tarihlerdeki talep artış hızını koruyamadı ve pazar payı düştü. Şu anda benim bildiğim kadarıyla en çok Almanya'cla kullanılıyor ki, orada ela %1 0'lar seviyesinde. Güney Avrupa ülkelerinde, Fransa, ispanya veya ltalya'da bu nispeten daha az. Çünkü bu ülkeler, Akdeniz ülkeleri sınıflamasına girdiği için (biz ele keza öyleyiz) sıcaklık değişkenlik gösteriyor. Gece sıcaklık değişimleri yüksek olabiliyor. Bu açıdan bakıldığında o atalet esasında enerji tasarrufuymuş gibi görünse de tersine dönüyor. Tasarruf olmaktan çıkmaya başlıyor. Günümüzde Avrupa'da radyatör kullanımları daha ziyade zeminden besleme şeklinde yani yerden ısıtma sistemiyle klasik radyatörlü sistemi karıştırarak ara bir çözüm olarak ortaya çıkarılmış.Yerden ısıtma sistemleri birtakım belirli problemler içerdiği için zeminden besleme metodunu seçmişler. Yerden ısıtma sistemiyle, zeminden besleme sistemi tesisat şeması olarak aşağı yukarı aynıdır. Bir tane ana kolon geçer. Ana kolondan kollektör grupları alınır, kollektör gruplarından da oda dağıtımı yapılır. Ya iki, ya da üç kollektör grubu vardır. Ama bunlar binanın girişi ya da dairenin girişindeki tesisat kollektöryerine monte edilir. Orası kapaklı bir dolap gibidir. O dolapta ana vanalar vardır ve buradan branşman alınır, sonra da odalara dağıtım yapılır. Bu daha ziyade Almanya'da kullanılan bir sistem.Bu sistemde kullanılan radyatörler Kompakt Ventilli Radyatör diye geçer.Radyatörün içinde bir dağıtım armatürü vardır. Bu dağıtım armatürü sayesinde giriş ve çıkış radyatörün altından yapılır. Odanızda boru göremezsiniz, sadece radyatör vardır. Bu ülkelerde yalıtım daha iyi olduğu için panel radyatörün__ PKKP tipi değil de, yarı PKKP gibi olan PK tipi kullanılır. Ozellikle lngiltere'cle PK tipinin kullanım oranı oldukça yüksektir. Onların sıcaklık anlayışı ile bizim sıcaklık anlayışımız arasında fark var. Örneğin onlar, ortam sıcaklığı 18 °ce geldiği zaman "ısınıyoruz" diyorlar. Biz ise 22 °( - 24 °( isteriz. Halbuki _onlar, soğuk ülke olmalarına rağmen 18 °C ile yetiniyorlar. Uzerlerine kazak giyiyorlar ve böylece ekonomi, tasarruf oluyor. Onlar bunu daha az ısınarak yapıyorlar. Teknolojik olarak da ayrıca birtasarrufları var. Soğuturken de aynı şekilde. Muhittin TEKMAN - Frankfurt ISH Fuarı'nda borulu veya düzlem yüzeyli çok güzel dekoratif radyatörler gördük. Acaba Türkiye'de bu radyatörlerin üretimi veya ithalatı var mı? Yalçın KAYALIOĞLU - Dekoratif radyatörler esasında sadece banyolar için değil, her yerde kullanılabiliyor. Tüm radyatörler sizin isteğinize göre imal ediliyor. Çok farklı çeşitlerde imal edilebiliyor. Bunlar boru esaslıdır. Boruları çok değişik bir teknoloji ile büküyorlar, büktükleri boruyu çok dar, uzun, bir ucu kapalı U profil haline dönüşüyor. Dışarıdan görülmeyecek bir biçimde yüksek frekans kaynağında kaynatıyorlar ve isteğe göre üretiyorlar. Yani kaç kilokalori veya ne kadar uzunlukta istiyorsanız ona göre özel sipariş olarak üretiliyor. Bir başka deyişle genişliği, yüksekliği, herşeyi ona göre yapılabiliyor. Bunlar standart üretim değil, ama pahalı üretimler. Şu anda bunlar ülkemizde çok fazla kullanılmıyor. Kullanılamamasının sebebi de özel üretim gerektirmesi, yani burada üretilmesi gerekli, aksi takdirde ithalatı çok zor. Muhittin TEKMAN - Ülkemizdeki radyatör üretiminin gelişimi nasıl olmuştur? Demirdöküm'ün bu sektördeki konumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Yalçın KAYALIOĞLU - Türkiye'cle ilk döküm radyatörü Demirclöküm, 1_958 yılında, Almanların Hilden firmasıyla işbirliği yaparak lstanbul-Silahtar'daki tesislerinde üretmeye başlamış. Bu tarihten önce ithal ediliyormuş. Biz bu konuda üretime başladıktan sonra uzun bir süre tek firma olarak çalışmışız. Şimdi ise döküm radyatörler İnegöl'deki tesislerimizde üretilmektedir. Panel ve Çelik radyatörler ele Bozüyük'te.Döküm radyatörde Demirclöküm'den sonra, önce Odöksan firması, dahasonradaToprakfirması devreye girmiş. Hatta bir aralar izzet Baysal da döküm radyatör üretmiş. 1987 yılında Haliç Projesi kapsamında Haliç Silahtar'daki tesisimizi kapattıkve aynı üretimi İnegöl'de yapacakşekilde, fakat yepyeni bir yatır ı m yaptık. Şu anda bizim dökümhanemiz diyebilirim ki Avrupa'nın en modern dökümhanesidir. Bu arada Avrupa'da da yeni dökümhane yatırımı yapılmadı. Çünkü Avrupa, yavaş yavaş bu döküm teknolojisi ile ilgili birçok üretim kolunu bırakıyorveya başka yerlere kaydırıyor. Şu anda Avrupa'da döküm radyatör üretimi birkaç ülkede var. Döküm radyatöre ilk alternatif, sac radyatör (dilimli çelik TESİSAT DERGİSİ SAYI 29________ ________ __ � EYLÜL-EKİM'97
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=