Tesisat Dergisi 283. Sayı (Temmuz 2019)

Tesisat / Temmuz 2019 49 tesisat.com.tr Karakuş uluslararası projeleri ile ilgili şunları söyledi: “2016 yılında tam üye olduğumuz Avrupa Soğutma, İklimlendirme ve Isı Pompası Müteah- hitleri Birliği (AREA)’nin de yer aldığı, bir AB projesi olan REAL Alternatives 4 LIFE; küresel ısınmaya sebep olma etkisi düşük soğutucu akışkanların tüm Avrupa’da yaygınlaştırılmasını destek- lemek amacındadır. Proje çerçevesinde SOSİAD tarafından doğa dostu soğu- tucu akışkanlar konusunda bilgi düze- yini artırmak için Türkçe’ye kazandırılan 9 modülden oluşan bir online eğitim platformu hizmete sunuldu. SOSİAD’ın beş temsilcisi, Belçika, İtalya ve Alman- ya’da CO2 ve hidrokarbon cinsi soğut- kanlara uygun servis teknikleri konu- sunda eğitim aldı ve yetkili eğitmen olarak sertifikalandırıldı. Türkiye’de Eğitimcilerin Eğitimi gerçekleştirildi, katılımcılar sertifikalandırıldı. Proje, 2020’de sona erecek.” DOĞANIN HIZMETINDE BIR UNIDO PROJESI Karakuş, kısaca Demonstrasyon Projesi olarak adlandırılan; Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı’nın (UNIDO) “Düşük Küresel Isınma Potan- siyeline (GWP) Sahip Soğutucu Akış- kanların Teşviği için Pilot Etkinlikler ve Uygulamalar Projesi” hakkında da şu bilgileri verdi: “Bu proje; Türkiye’de küresel ısınmaya yol açma potansiyeli yüksek freon gazlı soğutma sistemle- rinin alternatif akışkanlara göre enerji verimliliğinin hangi mertebede oldu- ğunun ölçülmesi, revizyon yapılması ve bunun raporlanmasını konu alıyor. Bu projemizi T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, UNIDO ile birlikte takip edi- yor. Proje sürecinde SOSİAD tarafın- dan belirlenecek üç pilot uygulamada, mevcut soğutma sisteminde, soğutucu akışkan değişimi yapılacak, 15 gün ara- lıklarla test ve ölçümleri izlenecek. Elde edilecek sonuçlar, üç ayrı ilde düzen- lenecek toplantılarla, sektör ve hedef sektörleri temsilcileri ile paylaşılacak. Son aşamada detaylı olarak raporlana- rak UNIDO’ya teslim edilecek.” SOSİAD, DÜNYA SOĞUTMA GÜNÜ’NÜ DESTEKLIYOR SOSİAD’ın Dünya Soğutma Günü’nü desteklediğini ve bunu Tür- kiye’de ilk kutlayan dernek olduğu için duyduğu memnuniyeti dile getiren Karakuş, “Dünyanın dört bir yanından sanayi sendikaları ve meslek kuruluş- ları 26 Haziran’ı Dünya Soğutma Günü olarak ilan etmek için bir araya geldi ve 26 Haziran, Dünya Soğutma Günü ola- rak kabul edildi. Dünya Soğutma Günü, gıda güvenliğinden tıbba, üretimin tüm alanlarında kritik önemine dikkat çek- mek için önemli bir fırsat yaratacak” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Açılış konuşmasının ardından, SOSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hayati Can “Soğutmanın Hızla Yükselen Yaşamsal Önemi”, Proje Teknik Takım Lideri Dr. Kadir İsa “Proje Hedefleri ve Genel Çerçevesi” ve SOSİAD Yönetim Kurulu Üyesi - Proje Koordinatörü Kıvanç Aslantaş “Proje Uygulama Detayları ve Beklenen Sonuçlar” baş- lıklı sunumlarını gerçekleştirdi. CAN: SOĞUTMA SEKTÖRÜ, ÇEVRE DOSTU BIR YAŞAMI OLUŞTURMAYI HEDEFLEMELI Hayati Can sunumunda Avrupa ölçekli sera gazlarının artış eğilimin- den bahsederek, “Türkiye, bu artış eğiliminde yüzde 146 ile birinci sırada. Avrupa genel olarak kendisini yeşile doğru götürüyor. Biz de bunun bir parçası olmalıyız. Ancak içinde yaşa- dığımız dünyada kentlerimiz aşırı yüksek sıcaklıklarla boğuşuyor. Kent merkezleri, atmosferde ölçtüğümüz ya da meteorolojinin ölçtüğü sıcaklıkların yaklaşık 5 °C üstüne tırmanan bir eğri çiziyor. Bunun dünyamızdaki yarattığı etki; aşırı yüksek ve aşırı düşük sıcak- lıklar, fırtınalar, aşırı yağış ve deniz sevi- yelerinde yükselme olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin kentleşme eğrisine baktığımızda, 1927’de henüz daha nüfu- sumuzun yaklaşık yüzde 25’i kentlerde yaşarken şu anda nüfusumuzun nere- deyse yüzde 90’ı kentlerde yaşar hale geldi. Dolayısıyla bu değişim, bu sek- tördeki insanların önündeki iş yükünü açığa çıkaran temel değişim çizgisidir. Çünkü bu değişim bizim gelecekte neler yapmamız gerektiğini söylüyor” dedi. Gıda maddelerindeki ürünlerin insan sağlığına etkisi ve bunun sonuç- larıyla ilgili 2017 yılında yaptığı bir çalışma hakkında bilgi veren Can gıda güvenliğine dikkat çekerek: “Soğutma ile bakteri üreme hızı düşürülerek, gıda- nın içinde zararlı toksin maddenin belli bir oranın altında kalması hedeflenir. Bakteri üreme hızı sıfırlanamayacağı gibi, sonsuz bir muhafaza da gerçek- leştirilemez. Gıda zehirlenmeleri konu- sunda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) istatistik verisi sunmuyor. Sağlık Bakan- lığı ise yalnızca sindirim sistemi sorun- ları diye bir başlıkta ölüm vakalarını sunuyor. Bu oran çok yüksek olmasa da, ülkemizde yılda yaklaşık 200 bin kişinin zehirlenme vakası geçirdiğini, 10 bine yakın kişinin hayatını kaybet- tiğini söyleyebiliriz. Bilgi kaynaklarının kıtlığı ve veri saklanmaması, sonuçla- rın ve açılan soruşturmaların sonuçla- rının bir merkezde toplanmaması gıda güvenliğinin sağlanması konusundaki durumu da özetliyor” dedi. Hava kir- liliği konusuna da değinen Can; “Hava kirliliği konusunda durum daha vahim. Türk Toraks Derneği bu yılın başında açıkladığı yayınında Türkiye’de hava kirliliği nedeniyle her yıl 32 bin kişinin öldüğünü ve ülkemizin 81 ilinin 80’inin havasının Dünya Sağlık Örgütü kriterle- rine göre kirli olduğunu ifade etti. Biz iki gerçekle karşı karşıyayız: İnsanlarımız hem gıdalardan zehirlenerek hem de

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=