Tesisat Dergisi 28. Sayı (Temmuz-Ağustos 1997)

bölümün sonunda küçük harflerle yazılmış bir dip notu var ki insan inanmak istemiyor: Bu birkaç satırda, olayın üzerinden 20 sene geçtikten sonra yayınlanan gizl i dökümanlardan olayın CIA tarafından bilindiği belirtilmektedir. CIA halısının altında daha neler olabileceğini hayal etmeye çalışırken, Moskova sokaklarının temizliği aklıma geliyor. PLASTİK POŞET Numan'ın önerisi ile denediğim ve çok sevdiğim (Dünyada ne ço~ sevilecek şey varmış!) 5 tane Guiness birası istiyorum. ikisi teneke üçü şişede, önüme koyuyor tezgahtar. Bilmem kaç Ruble, ödüyorum ve biraları bir poşete koymasını bekliyorum, sonra da istiyorum. Plastik torba 1000 Ruble diyor. Bedava deği l. Moskova'da sokaklarda, parklarda, kırlarda, bayırlarda o bizdeki plastik kirl i l iğini görmüyorsunuz. Bunun sebebinin plastik torbaların olmayışı diye düşünüyorum. İsmailovski parkında, Türk malı plastik torbalar satılıyor. Glasnost plastik torbayı ithal etmiş. Biz onsuz yaşayamıyoruz. Ya Moskova'lılar? Bunca sene torbasız yaşamışlar. Şimdi niye bu torbalar. Paralı dahi olmasalar, olmaz mı ? Glasnost bunu getirmesin. Çöplüğe dönen kıyılarımızı, ormanlarımızı, kentlerimizi düşündükçe Glasnost'a da Perestroika'ya da kızıyorum . ACAYİPLEŞTİ HAVALAR Acayipleşti havalar bir güneş, bir yağmur, bir kar atom bombası denemelerinden diyorlar. Stronsium 90 yağıyormuş ota, süte, ete umuda, hürriyete, kapısını çaldığımız büyük hasrete. Kendi kendimizle yarıştayız, gülüm. Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz ya dünyamıza inecek ölüm. Nazım Hikmet bu şiirini Urallar'dan önce mi, sonra mı, neden yazdı, bilemiyorum. Bildiğim bir şey varsa O'nu sevdiğim, hem de taa delikanl ı lığımdan beri. Oğüdünü tutuyorum: Sevmek mükemmel iş delikanlım. Sev bakalım .... Mademki kafanda ışıklı bir gece var, benden izin sana, seeeeev sevebildiğin kadar Bahçe mezarlık kavramı 1820'Ierde ortaya çı kmıştır. Kiliselerin bitişiğindeki aşırı kalabalık, kötü kokulu mezarlıkların yerine, kiliseden uzak ve kilisenin ölüler üzerindeki iddiasının azaldığı "bahçe-mezarlıklar" fikri ortaya atılmış ve uygulanmaya başlam ıştır. _Bugün bunların pekçok güzel örneğini lngiltere, Fransa ve ltalya'da görmek mümkündür. Bu mezarlıklarda yürüyenler, çeşitli ağaç ve bitkileri öğrenebilir, heykel sanatının son örneklerini görebilir, mimari stiller hakkında bilgi edinebilir ve sembolizm ile tanışarak duyarlılıklarını artırırlar. Nazım Hikmet'in, "Sen şimdi yalnız saçımın altında / infarktında yüreğimin / alnımın çizgisindesin memleketim /memleketim / memleketim" diye seslendiği ülkesine, zaman zaman getirilmesi tartışmalarının olduğu mezarı, işte böyle bir bahçemezarl ı kta, Yunus Oteli'nin hemen yanında. Mezarlıkta dolaşırken ünlü şairleri, bilim adamlarını , Kremlin'e gömülmeyen Kruşçev'i orada görüyorsunuz TESİSAT DERGİSİ SAYI 2."---;-- --------------- ~ TEMMUZ-AĞUSTOS'97

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=