Tesisat Dergisi 27. Sayı (Mayıs-Haziran 1997)

kendi iç organizasyonlarını gerçekleş-tirebilirler ve meslek birliği oluşturabilirler. Bu hem uygulamalarda bir bütünlük sağlar, hem de Türk Standartları'na yardım eder. Yani şöyle bir ürün standardı yapsak, diye kimse düşünmez. Sektördeki insanlara da talepte bulunduğunuz zaman oradaki insanlar düşünür ve sektördeki kuruluşlar temsilcilerini gönderirler. TSE'nin komisyonları şirketlerin gönderdiği insanlardan oluşuyor. Onlarla biraraya gelir komisyonlar oluşturursunuz, ürün standartlarının yanısıra uygulama standartlarını ortaya çıkarırsınız. Bugün Türkiye'de ürün standardı var, fakat uygulama standardı yok. Yani herkes kendi bildiğine göre uygulama yapıyor. Ben bu açıdan bir meslek birliği oluşturulması projesini doğru buluyorum. Kolay değil, önceki konuşmasında söyledi, bir plastik boru ve fittingsçilerin bir niyeti olmuş ama arkası gelmemiş. Bu da öyledir, tökezleye tökezleye gider. Dernek de kursanız o dernek de kendi içinde çok güzel ilerlemeyebilir. Ben DOSİDER üyesiyim mesela, orada da herşey güllük gülistanlık değil. Yani firmaların çıkarlarına dokunduğu vakit, insanlar birbirlerine diş gösterebiliyorlar, olabiliyor bu. Burada da olacaktır bu tür şeyler ama birbirimize tahammül etmeyi ortak bir dili, ortak bir söylemi geliştirmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bu anlamda bu tür bir dernek oluşturulması çalışmalarına başlanması halinde ben kendi adıma ve şirketim adına katkı koyabileceğimizi belirtiyorum. Teşekkür ederim. Celal OKUTAN : Borulamada standartları, normları ana noktalardan Türk Standartlarına koyduğunuz takdirde biz de yardımcı oluruz. Bunları deklare ettiğiniz zaman halk ve müteahhit uyanacaktır. O zaman sorumluluk konulacaktır. Bayındırlık Bakanlığı'ndan hiçbir eleman burada sizin plastik borularınızın şartlarını bilemez. Projecilerin de % 80'i bilmez. Halkın bilinçlenmesinden ziyade, uzmanların bilinçlenmesini, diğer bir deyimle, uzmanlığın teşekkül etmesi için de örgütlenmemiz şarttır. Halkın bilinçlenmesinden ziyade uzmanların bilinçlenmesini, diger bir deyimle uzmanlıgın teşekkül etmesini meydana çıkarıp, onun için de örgütlenmemizşarttır. Süleyman BAYRAMOĞLU - ISIYER: Bu toplantı bana bir fayda getirsin veya adım olsun diye düşündüğümde ne yapmam lazım? Ben genel konuşmanın taraftarı değilim. Ben bir soru sormak istiyorum. Polipropilen üreticilerinin % 90'ı burada. Polipropilen üreticilerinin ithalcisi dahil olmak üzere polipropilenin petrokimya rafinerisinde hangi temel malzemeden yapıldığını, örneğin ben şurada yanlış mı diye sorayım. Polipropilen propan esaslı gazın bir çeşit yoğun molekülleştirilmiş şeklidir ama esas itibarı ile propan gazından bir üründür.Yani rafineride dördüncü beşinci sıradaki bir üründür. Halbuki polietilen aynı rafineride beşinci sırada yani tepegaz dediğimiz en hijyenik mamulüdür. Bu arkadaşlar şunu kabul edebilirler. Örneğin polipropilen ile üretilen bir boru en pahalısı 1 Mark'tır ama polietilenden üretilen bir boru da bir buçuk Marktır. Bunu itirafederseler Batıdaki açıklık dolar. Herkes borusunu satsın ama en pahalı boruya göre en ucuzuna fiyat alıyor. Eğer biz burada bir centilmenlik anlaşması yapacaksak açıklıkla herkes ürününün gerçek m�liyeti ile aradaki karı belli bir seviyede tutmaya çalışsın. ()rneğin, bir malzeme üreticisine % 30 bırakması gerekir. Uç aşağı beş yukarı anlaşılırsa o zaman biz çok daha açık davranırız ve bizim bu samimiyetimiz de dışarıda ses getirir. Aksi takdirde, örneğin bir polipropilenci daha ucuz bir polipropilenci devreye girdiği zaman ağlarken, aynı polipropilenci çatlak bağlı bir boruya gördüğü zaman ona nasıl kötü rekabeti yapıyorsa x vatandaşı o da aynı şeyi yukarıya doğru yapıyor. Yani böyle bir anormallik var. Eğer bunu düze indirirsek, bu toplantıdakilerin hepsi samimi arkadaşlar, burada bunun adımı atılırsa ben hazırım. Tek başıma ben niye 10 milyon harcayayım? Birleşelim, benim payıma 2 milyon düşsün. Herşeye açığım, yeter ki samimi arkadaşlarım olsun. Teşekkür ederim. Celal OKUTAN : Süleyman Bey, arkadaşların samimiyetine muhakkak güvenmeniz lazım. Ayrıca böyle bir toplantıda sizin öne sürdüğünüz konulardaki değerlendirmenin, yapılabileceğine ben inanmıyorum ama siz istiyorsanız bunu, mesela ben bir tesisat derneğinin kurucu başkanıyım. Bana biryazı yazın. Ben size bir ay içerisinde bunu daha detaylı şekilde altında imzam ile cevap verebilirim. Eğer kendi aranızda birleştiğinizzaman bunun TESİSAT DERGİSİ SAYI 17 , � MAYIS-HAZİRAN'97 '223 • , . . .

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=