Tesisat Dergisi 27. Sayı (Mayıs-Haziran 1997)

algılamak, insanın ihtiyaçlarına cevap verecek ürünleri üretmek. Endüstri devriminden sonra imalatçılar olarak güç, üstün üretim gücündeydi. Büyük üreticiler üstün üretim gücüyle pazardan büyük paylar almaktaydılar. Sonra iletişim gelişti ve teknoloji yaygınlaşmaya başladı. Yaygınlaşan teknoloji başka yerlerde de aynı ürünlerin üretilmesini sağladı ve düşük fiyat pazardan pay almaya başladı. Ama 80'1erden sonra dünyada yeni bir değişim oldu. Bol ve ucuz mala doyan piyasalar nitelikli ürünler aramaya başladılar. Hiç kuşkusuz nitelikli ürün düşük fiyatın pazar hakkını tamamen alamadı. Nitelikli ürün düşük maliyetle olmak zorunda. Çözümünün de kaliteyi kontrol değil, kaliteyi üretmek olduğu ortaya çıktı. Şimdi herhangi bir kaliteden sözedebilmek için az önce de belirtildiği gibi bunun için ödenecek bedelin yanında, bunu yapabilecek görgü ve kültürün de oluşmuş olması gerektiğini söylemeden geçemeyeceğim. Ne bir kimsenin, ne bir toplumun kendi görgüsünün üzerinde ne örgütlenmesi, ne tasarlaması, ne üretmesi mümkün değildir. Kültür ve görgü ise bir gecede kazanılacak değerler değildir. Kendimizi bir geçmişe hapsetmeden dünya ile bütünleşmeye çalışarak eğitimimizi çağdaş uygarlık seviyesine getirmek ne kadar görevimiz ise insanımıza layık olduğu malları üretmek ve vermek de o kadar görevimizdir. Bu yoldaki çabaları için bütün sektörü ve ISKİD'i candan kutlayarak, hepinize teşekkür ediyorum. Celal OKUTAN: Sevgili Önder ŞAHİN'in bu güzel konuşmasını özetlemek benim için çok güç. Çünkü ekonomi sınırları içinde kalite ve standardı çok değişik yönleri ile tarif etti. Evrelere dokundu, yani kalite ve standardın, bugün nitelikleri için bir analiz yapıldığı zaman hergün ve her ortamda değişir noktasına getirdi. Aslında biz 20. asrın ikinci yarısında bu evreleri yaşadık. Yani atom devri, enformasyon devri, bilgi-işlem devri ve genetik mühendislik devri dediğimiz dört devri 50 sene içine sığdırdık. Bu taş devri gibi devirlerin hiç altında kalmayan teknolojik, yapısal bir değişimdir. Bunu dikkate aldığımız zaman hangi kültür, hangi görgü içinde olursak olalım, dünyanın küçüldüğünü, kalite ve standartta belirli bir bazda insan odaklı yaklaşımların zorunlu olduğunu görüyoruz. Zaten ekonomik gelişmelerin birinci amac:, toplumun düzeyini yükseltmektir. Toplumun düzeyini yükseltmek herkesi memnun etmek değildir, insanca yaşamaktır. Ama Türkiye'nin 1980'den sonra gelişimi yerine çökmeye başlayışı da diyebiliriz. Türkiye'de bunun değerlendirilmesi lazım. Türkiye'de kalite ve standartlara dönük en büyük sıkıntımız bilimsel ve teknik esasların profesyonellerin eksik, tüketicinin korunamamış olmasıdır. Ben bu yönden son sözü Prof. Dr. Macit TOKSOYa bırakıyorum. Macit TOKSOY: Beni Macit TOKSOY olarak değil Manisa civarında Gö!Marmara'da bir balıkçı olarak görün isterseniz birkaç dakika için. Bugün uçakta gelirken Hürriyet Ege'de bir rezalet vardı. Sanki bugünkü Panel'i biliyorlarmış gibi Panel'in konusunu gazete başlıkyapmış. "Malzeme kalitesiz, sistem kalitesiz" ve sonunda GölMarmara denilen, çokgüzel biryer. Bu GölMarmara'da önce bizim insanımız ve İzmir'de Nato'da çalışan Amerikalılar bütün ördekleri, kuşları vurdular. Şimdi de yanlış yapılan bir su pompalaması ve dolayısıyla trilyonluk bir yatırım balıkları zehirliyor, bu gölden geçimini temin eden insanların yaşamını etkiliyor. Bu, bizim yarattığımız bir kalite rezaleti. Şimdi bir tüketici olarak, konumuz özellikle klima olduğuna göre ben burada veya evimde oturduğum zaman bu araçların konfor sağlamasını istiyorum. Bu araçlar bana konfor hizmeti veriyorlar. Bu konfor hizmeti sadece bulunduğum mekandaki cihazların performansına bağlı değil tabii ki. Aynı zamanda bu cihazlar sağlam olursa yine konforlu hissediyorum kendimi çünkü ikide bir onların değiştirilmesi ile uğraşmıyorum. Bakım ve işletmesinde bana birtakım kolaylıklar sağlanmışsa, yine kendimi konforlu hissediyorum. Cihazların emniyeti tabi en büyük konfor, estetik de çok önemli. Bütün bunların ötesinde bir de otorite güvencesi olmalı yani, bu da kendimi konforlu TESİSAT DERGiSİ SAYI 17 i� MAYIS·HAZİRAN'97 : 142 .� � ,;

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=