Tesisat Dergisi 26. Sayı (Mart-Nisan 1997)

ISH'97 Frankfurt RESİM 3 Her kattaki odaları gezerken göze çarpan şeylerden biri de, köşelerde bir insan boyu yüksekliği ndeki demir döküm cihazlar (Resim 3). Bir tanesinin üst kısmı seramik döşenmiş diğerleri çıplak ve değişik şekillerde. Soba olduklarını tahmin etmek zor değil ama Üzerlerinde hiç bir kapak vs. göremeyince içinde odunu nasıl yakıyorlar diye merak ediyorum. Görevlilerden biri beni oda dışarısına çıkarıp her kattaki odaların kapılarının açıldığı koridordaki bir ahşap kapağı açıyor ve sobaların yanma hücrelerini gösteriyor. Doğrusu iki açıdan çok güzel bir tasarım: Bir sobada baca tepse de-biz soba tütüyor RESİM 4 deriz- duman gazı bulunduğunuz odaya değil koridorlara geliyor. İkincisi ise Üstad GOETHE çalışırken sobaya odun atma gibi bir işle uğraşmıyor. Odasında çalışırken dışarıdan birileri ocağı sürekli besliyor. Sobaların bir başka özelliği ise büyük kütleleri. İç taraftan yakılan ateş ile oldukça büyük bir ısı enerjisini içinde depolayan bu kütle ateş söndükten sonra da uzun bir zaman boyunca depo l a dığı enerjiyi odaya vermeye devam ederek ısıtma fonksiyonunu devam ettiriyor. Görüyoruz ki bu sobalara göre enerji depolama en azından 17. yüzyılın başından bu yana zamanın tesisat mühendisleri olan Alman sobac ıl arınca aktif olarak kullanıl ıyor. Üstad Goethe'yi ben bir şair ve düşünür olarak bilirdim. Ama müzede satılan birçok hediyelik eşya üzerindeki tayf (Resim 4) onun renklerle de ilgilendiği ni gösteriyor. Bu ilgi fizikle veya resim sanatı ile ilgili bir uğraşı değil, duygularını renklerde arama çabası olsa gerek. Goethe'nin evinde doğrusu pekçok güzel şey var. En azından iki yılda bir Frankfurt fuarına gidip de bu evi görmemiş meslektaşlarımız var ise onlara gezmelerini tavsiye ediyor. Bunu bana tavsiye eden Sayın Yalçın Kayalıoğlu'na teşekkürlerimi sunuyorum. Kütüphanesinde gördüğüm bir kitabın ismini vererek Goethe'nin evinden çıkalım. Kitap tek pencereli duvar tarafındaki kitaplığın pencereye yakın üstten ikinci rafında, orta sıralarda. İsmi "TURC: ALG: TUN: PERS: ARABIA". Cilt sırtına okuyamadığım bir ismin yanına 1633 tarihi düşülmüş. Kitabın içindekini çok merak ediyorum (İlgili, uzmanların kitabı okumasına imkan verilebiliyormuş). Ancak ismi oluşturan gruba baktığım zaman son yaptığı açıklama ile Başbakan Kohl'un 450 senelik düşünce l eri taşıdığı görülüyor. Zeil'de büyük Kaufhofun karşı köşesindeki Zeil Ga leria 'yı gezmelerini de meslektaşlarıma öneriyorum. Cam ve çel ikten ol uşturulmuş bu yapıda çatıdakiler dahil hemen tüm tesisatı görmek mümkün. Cam çatılı Atrium'un üzerindeki kapanır-açılır güneş perdesi de yapıdaki değişik uygulamalardan TESİSAT DERGİSİ SAYI 16 ~ MART-NİSAll'97 203 •

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=