Tesisat Dergisi 26. Sayı (Mart-Nisan 1997)

Şadan ÇELİK HSK A) Klima Sektörü Sorunları Soru-Yorum 1- Yetişmiş personel taşaron istihdamı sorunu 2- Projesiz taahhüt yapılması 3- İmalat ve taahhüt firmalarının plansız maki na yatırımı (atıl yatırım) 4- Yan ürün üreticilerinin ana mamul yapma girişimlerinin olumsuz etkileri 5- Fiyat istikrarsızlığı a) Mamul madde satış b) Taahhüt satış B) Çözüm Önerileri 1- a) Usta çırak standartsız ortamlarda yetişiyor. b) Taşaronlar eğitimsiz çırakların şantiyede o I d u ğu kadar olur kriterinde yetişmesine rıza gösteriyor. c) Sosyal güvencesiz eleman sadakatsiz oluyor. d) Taşaron ticari kural ve kaidelere uymamayı ilke edinmiş ana müteahhit olarak bu konuya göz yumuluyor. 2- Satış firmaları ve taahhütçüler mimari projeye teklif veriyorlar. Konu hakkında tam bilinçli olmayan yatırımcı ­ nın karşısına muhtelif çözümler çıkıyor. Bu teknik ve ticari olarak itimatsızlık ve dejenerasyon yaratıyor. Olumsuz neticelenen uygulamalar yatırımcıyı ürkütüyor. 3- Sektörün ve Türkiye'nin yıllık potansiyelinin çok üstünde kapasitelerde üretim makineleri münferit girişimler ile getiriliyor. Hem firmalar için pahalı çözüm hem de ülkemiz için ölü yatırım ve kaynak israfı. 4- Yan ürün üreticileri ilgi ve potansiyellerini ana konularına yoğunlaştıracakları yerde kısmi sapmalar ile ana mamul üretimine girişmekte, bu durum ihtisaslaşmayı önlediği gibi yan ürün kalitesine ve fiyatına olumsuz etki yapmaktadır. 5- Gerek satıcılar gerekse taahhüt yapan firmaların fiyat sunuşları ticaretin gereği cümlesi ile izah edilemeyen aynı tür işe farklı fiyat verilmesi, hem firmaların kendi içinde tenakuzu hem de firmalar arası tenakuz olarak karşımıza çıkmaktadır. Sektöre itimat ve güveni sarsan ciddi bir husus olarak üstünde fazlası ile durulması gereken bu konu özellikle düşündürücüdür. Comment Vedit BALKIR KLİMATEK 1) Sektörün "ayağa düşmüş" olması. 2) Haksız rekabet. 3) Lüks sayılması, KDV'nin % 23 olarak devam etmesi. 4) Bilinçsiz ve sorumsuz pazarlanması. 5) Bilinçsiz ve sorumsuzca satın alınması. 1) Ülkemizde 1994 ve bilhassa 1995 yılında çok büyük bir ivme kazanan klima satışları, tüm yatı rımcıların "iştahını kabartmış" ve her önüne gelen klima ithalatına gi rişmiştir. Bilhassa Çin, Tailand, Malezya, Singapur, Güney Kore gibi ucuz işçili k-düşük kalite mallar piyasayı boğmuştur. Şu anda Türkiye'de 100'e yakın klima markası vardır ve bu bir dünya rekorudur. 2) Bi l indiği gibi Sanayi Bakanlığı 'nın klima ithalatçılarından istediği bir sürü "yerine getirilmesi" zor ve masraflı şartlar mevcuttur. Ancak, bu şartları yerine getirmeyen ve değişik metotlarla klima ithal eden bir sürü firma, masraf yapmadıklarından ucuz, kalitesiz ve en vahimi yedek parçasız cihaz satmaktadırlar. Her bakımdan haksız rekabet ve vatandaşın kaldırılmasına dayanan bu durumun acilen durdurulması şarttır. 3) Tüm medeni ülkelerde "klima" bir ihtiyaç olarak görülmekte ve KDV'leri ona göre düşük ve normal seviyelerde tutulmaktadır. Ülkemizde, kürk veya parfüm gibi lüks tüketim malları ile aynı seviyede görülen, ama "insanların medeni bir şekilde yaşamasını" sağlayan klimalar bir an ewel ihtiyaç malı sayılmalı ve KDV'si en azından % 23'den % 15'e indirilmelidir. 4) Klima, her şeyden ewel teknolojik bir cihazdır. Bilinçli ve ehliyetli kişiler tarafından alınıp satılmalıdır. Örneğin, beyaz eşyacı veya elektrikçiler tarafından pazarlandığı zaman en azından kapasite uyuşmazlığı yaşanacak ve bu durum klima cihazına, dolayısiyle ithalatçıya kadar suçlamalar getirebilecektir. 5) Yaşadığımız bu klima furyasında en çok mağdur olan tüketici olacaktır. Yarım bilgi lend irme, yanlış ve suistimale varan kandırmalarla satın aldırtılan cihazlar, isteni len randımanı vermekten uzak, devamlı problem üreten baş belaları durumuna düşecektir. Bu durumu önlemek için klima dernekleri medya ile işbi rliği yapmanın ve tüketiciler bilinçlendirilmeli, en azından uyarılmalıdır. - ---------- - - - - --TESİSAT DERGİSİ SAYI 2S_ _____ _ _______ ___ ,:·· ..· ,•. OCAK - ŞUBAT'97 , 160 ~ ........... ~ i

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=