Tesisat Dergisi 25. Sayı (Ocak-Şubat 1997)

Dergimizin her sayısında özel bir konunun işlendiği "Soru-Yorum" köşemizi bu sayıda "Boru ve Fittings Sektörünün Mevcut Durumu ve Sorunları"na ayırdık. Sektörde faaliyet gösteren firma temsilcilerine, boru ve fittings sektörünün genel durumu ve sorunlarının yanısıra kalorifer, sıhhi ve pis su tesisatlarındaki uygulama sorunları, boruların genel teknik özellik ve kullanım şekilleri ile ilgili düşüncelerini sorduk. İşte aldığımız yanıtlar ... Ali 8ID1 GELİŞİM TEKNİK Ltd. Şti. Türkiye'de tesisat sistemlerinde 1987 yılına kadar tek alternatif olarak galvaniz boru kullanılıyordu. Bunların bağlantı yerlerinde döküm fıttingsler kullanıldığında, sistemin çok çabuk korozyona uğrayarak ömrünün kısa sürede bitmesine neden olduğu, neticede de insan sağl ığını tehlikeye sokacak paslı suyun musluklardan aktığı görülmüştür. 1987 yılında Gelişim Teknik Ltd. Şti. , Avrupada yıllardır kullanılmakta olan polipropilen tesisat sistemlerıı ıue, bu maddenin kullanılmasını kendi araştırma geliştirmeleri ile sağlayan, aquatherm firmasının Türkiye temsilciliğini alarak Türk inşaat sektörüne kazandırmıştır. Kısa süre sonra bazı ithalatçı firmalar da eşdeğer fakat farkl ı renk ve markalardaki PP boruları ithal etmiş, ancak bunlar zamanla, kaliteyi önemsemeyen ve daha çok maliyeti düşünen Türk tüketicisini kazanmayı değil pazardan çekilme yolunu tercih etmişlerdir. Birkaç yıl sonra az sayıda firma aquatherm'i taklit ederek bu tür tesisat sistemlerini Türkiye'de üretmeye başlamıştır. Daha da artan satışların cazibesi ile bu sayı günümüzde 50'nin üzerindedir. Ozellikle ilk yıllarda polipropilen boruya karşı çıkan Türkiye'nin en büyük boru üreticisi bir firmanın geçen sene kendisinin de polipropilen tesisat sistemlerini üretmesi, Gelişim Teknik'in 1987 yılında ne denli doğru bir Boru ve Fittings Sektörünün Mevcut Durumu ve Sorunları adım attığını teyid etmektedir. Bu rekabet ortamının tüketiciye olumlu olarak yansıması teorik olarak mantıklıdır. Ancak Türkiye polipropilen pazarında ise bunun tam tersi görülmektedir. Haksız rekabet yolu ile diğer firmalar karalanmakta, tüketici ise yanıltılmaktadı r. Alman lisansı ile üretim yapı ldığı söylenmekte, hammadde üreticisine ait (ithal olması sebebiyle) yurtdışı raporlar kendi üretimlerine ait gibi gösterilmekte, suyun tadını bozmadığı ve koku yapmadığı garanti edilebilmektedir. Tüketicimizin malzeme hakkında yeterince bilgi sahibi olmayışı kaçırılmayacak bir fırsat olarak görülmektedir. TSE Antalya Bölge Müdürlüğünce Türkiye'de üretim yapan 10 firmanın polipropilen Tip-3 boru ve fıttingslerinden numuneler alınarak, Almanya'da yaptırı lan testlerde çıkan sonuçlar üzücüydü. Neredeyse bütün numunelerde toleranslar dışı ölçü sapmaları ve hijyenik testlerde de, bütün ürünlerde, ku l lan ı lan uygunsuz hammadde nedaniyle, içme suyu hattında kullanılmayacak derecede sağlıksız üretimler yapıldığı görülmüştür. Bunlara ilaveten Vestolen'e yaptırılan testlerde de, bir firma ürününde üzerinde yazıld ığı ve iddia edildiği gibi PP Tip-3 değil Tip-2 hammadde kullanıldığı tespit edildi. Tip-2 hammaddenin kullanılmasını anlayışla karşılasak bile, ki bu sıhhi tesisatta ku llanı lamayacak bir hammaddedir, bu kullanımı n tüketiciyi yanıltmak amacıyla yapıldığı boru üzerine yazılan Tip-3 ibaresinin varlığı ile ispatlanmaktadır. Nihai tüketicinin gözle ayırt edemeyeceği bu hammadde farkı sanırız Türkiye'deki denetleme boşluğundan çıkmaktadır.Bu tür tesisat ______________ ____ TESİSAT DERGİSİ SAYI 2S _ _____ _ ________ _ _ ~ DCAK-ŞUBAT'97

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=