Tesisat Dergisi 22. Sayı (Temmuz-Ağustos 1996)

Piramitleri'ne, Keops'a gidiyoruz. Piramitlerin yanından geçerek batıdaki bir düzlükte duruyoruz. Buradan her üç piramiti fotoğraf makinasının objektifi ne sığdınnak, çölü alabildiğine hissetmek mümkün. Efes'teki hatıra eşya satıcıları buraya gelmiş. Pazarlık, pazarlık. Oran 1 /3: üç isteyene bir. Celal ağabey ile, üçte bire olmasa da yarı yarıya düşürerek, ikişer kitap alıyoruz. İçlerinde yine tanrı ! arın arabalarından eser yok. Kumu, eğimli yüzeyleri, ağaçları ve de Heredot'a göre üç ayda bir değişen bana göre telefedilen, yüzbin insan gücü ile bu piramitleri, tapınakları inşa ettikleri savı çok mantıksız geliyor. Ah şu arkeologlar! çalıştığı giriş kapısına, modern çağın eski üzerine yaptığı , beton merdivenlerden çıkarak ulaşıyoruz. Dar giriş holünün üç metre içerisinde, parlak güneşten karanlığa henüz uyarlanmış gözlerimiz, dört kişinin, bir yer sofrasında yemek yediğini farkediyor. Mustafa ile onları aşıp içeriye girme teşebbüsümüz, içlerinden birinin "thicket-bilet" sorusuyla engelleniyor. Anlıyoruz ki, biz o merdivenleri inip, Resim 4 : Piramitlerin Yapılması (5). 250 metre uzaklıktaki gişeden bilet Düzlükten ayrılıp Keops'a iniyoruz. alma lıyız. Her yerde bir bilet, hem de Benim e'li, <l>'li, rt'li Keops'uma. bazen yürüyüş ikramiyeli. Centilmen Resim 5; Bir Tapınağın Yapılması (6). Arabamızı yaklaşık 250 metre uzağa bırakıp, Harun AI-Rashid'in oğlu Hanın Al - Mamun'un ateşle kızdırıp soğuk sirke ile çatlatarak bulmaya Mehmet biletlerimizi alıyor. Giriş kapısının önünde Celal Ağabeyi sigarasını içerken, Mehmet'i aştığı yolun yorgunluğu içinde, Süleyman'ı TESİSAT DERGİSİ SAYI 22 teknik .g~zi Resim 6 ; Keops Piramitinin Kesiti (2). kapalı hacim korkusunun çaresizliği nde terkedip Keops'a giriyoruz. Önce hafif eğilerek katettiğimiz giriş tünelini (O), sonra yarı boyda eğilerek tım1andığımız 77 basamaklı eğimli tüneli (E), 142 basamaklı eğimli büyük galeriyi (D) geçtikten sonra, yine yarı boyda eğilerek yürüdüğümüz yatay bir galeriden (C) sonra Kral Odası'na (A) ulaşıyoruz. Bir duvarındaki delikten, modern zamanların gürültülü fanıyla havalandırılmaya çalışılan, parlatılmış 70 ton ağırlı ğındaki granitten oluşturulmuş, geometrinin teorik düzl üğündeki dikdörtgen prizma içindeyiz. İşte, kralın değil, e'nin <l>'nin ve rt'nin kutsal odası. 400 ASA'lık filmle, bizi bu hacme hapsediyorum. Makinamı duvara dayayıp, parlatılmış yüzeydeki kusursuzl uğu çekmeye, Pisagor'u yetiştiren rahiplerin ruhlarını resimlemeye çalışıyorum. Keops seni seviyorum. Sen kusursuzsun. Keops'un Ka'sını** çalınmış

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=