halinde,VLADIKA VKı\S'ta mevcut kapasiteden yılda 67 milyar m1 gaz alınabileceği anlaşılmaktadır. BOTAŞ yetki lileri bu tekl ife büyük ilgi göstermişlerdir. Ayrıca bu hattın GÜRCİSTAN tarafından inşa edilebileceği de GRUZTRANSGAS Başkanı Sayın ZAZASYIIILI tarafından ifade ediI mişti r. Busuretle konferansta ortaya çıkan en önemi igerçeklerden biri,gelecek yı ilardaartan doğal yatakların gazının bir an önce kullanılması için en kısa zamanda BOT AŞ'adevredilnıesi gerektiğini savundu. Doğal gazın yer altı tesislerinde depolanarak mevsimlik talep dalgalanmalarına cevap verebilecek bu kapasitenin yaratı l mas ı içinyetkilileri ngerekli önlemleri almakta geç kaldığı anlaşılmaktadır. gaz talebinin Türkiye'nin batısından değil, doğusunda (İran, e) Doğal gaz yokluğunda mevcut tü m enerji kaynaklarından kojenerasyona uygulanabilenlerden yararlanma yoluna gidilmeli ve bu tip projeler teşvikedilnıelidir. Bunlar sırasıyla çöpl ükle rden çıkan metan gazı,arıtma tesislerinin biogazı, kapanmış ocakların gazı, kok gazı , yakı lan çöplerin gazıdır (prol izgazı). Gürcistan gibi) yapılacak anlaşmalar ve çalışanlarla sağlaııabi leceği n i ıı ani aşı I mış olmasıdır. ı\yrıca doğal gazın LNG şekl inde temininde kapasitenin artırılması ve kaynakların çeşitlendirilmesi için BOTAŞ'ça çalışma ların sürdürülmekte olduğu anlaşılmıştır. Bu çal ışmalar şöyled ir: a) Ereğl i 'deki mevcut LNG terminalinin kapasitesi% 100 artırılarak6 milyarm 1 /yı l 'açıkartılacaktır. Kapasite artımı projesine 1996 sonunda başlanacak ve ilave kapasite 1999 yı I ında hizmete açı lacaktır. b) Al iağa'da ve İs~eııderun'da yılda 5 milyarm 1 kapasiteli iki LNG terminali kurulacaktır. c) Doğal gaz temini anlaşmaları tamamlanmış Cezayir, Nijerya ve Katar'a ilave olarak, Oman ve Yemen'den gaz alabi lme imkanları araştırılmaktadır. d ) Yeni doğal gaztemıinaliniıı kurulması için müracaat edecek özel kuruluşlara, BOT AŞ'ın da terminale% 15 oranında ortak olması kaydıyla izin verilebileceği anlaşılmıştır. Konferansta ortaya çıkan bir başka gerçek de Türkiye'ye şu anda kuru gaz ihraç eden GASPROM'un, bundan böyle Türkiye'de ancak ortak olduğu şirketlere ilave gaz verebileceğid ir. Bu nedenle, yılda 8 milyar 1111 olan gaz tahsisatının bile, Türkiye'deki ortakl ıklarsağlamaalınmadan yerine getirilemeyeceği, yani 1997-98 yı llarındaki gaz sıkıntısının daha da ağırlaşacağı anlaşılmaktadır. Konferansta ortaya çıkan diğer bir gerçek de, doğal gaz şebekes inin Türkiye'nin d iğer bölgelerine kadar uzatılmasının, ancak İran doğal gazının Türkiye'ye gelmesinden sonra mümkün olabileceğidir. Esasında Türkiye'de, gaz talep artışı paralelinde gaz arzının sağlanamamış olması büyük bir talihsizliktir. Bu suretle, Türkiye'de doğal gazı ku l!anarak bunun avantaj larından yararlanan, İstanbul, Kocaeli.Ankara, Bursa gibi bölgelerle, henüz doğal gaza kavuşmamış diğer bölgeler arasında bir haksız rekabet yaratıldığı açıktır. BOT AŞ'ın gayretlerine rağmen ortaya çıkan bu durumun, gelecek yıllarda enerji santrallerine ve kojenerasyona verilen doğal gaz miktarında sınırlamalarına neden olabileceği ve bunun giderek büyüyen elektrik enerjisi darboğazın ı daha da ağı rlaştı racağı anlaşılmaktadır. Konferansta doğal gazın yazın depolanması ve kışın ku llanılmasına imkan verecek yeraltı depolama birikimi yapı lmasında geç kal ınd ığı ve bu yüzden kışın doğal gaz sıkıntısının baş gösterdiği ifade edildi. BOTAŞ.doğal gaz depolamak için Marmara Denizi'nde Silivri civarında yeni bulanan doğal gazyataklarının bu maksatla kullanılabileceği bunun için halen TPAO mülkiyet ve imtiyazında bulunan Bütün bunlariçin, Belediyelereene~j iüretim ve satışına yetki veren yasal düze nlemeler gerekmektedir. 1) İGDAŞ'ın kendi bölgesindeki sanayici aboneleregaz tahsisatı yapma durumunda kojenerasyona öncelik vermesi sağlanma! ıdır. Böylece kojenerasyondan sağlanacak yüksek verimle ülke ekonomisine büyük ölçüde katkıda bulunulacaktır. g) Konferansta BOTAŞ ve İGDAŞ yetkilileri,doğal gaz için, özeli ikle TEAŞ'tan gelen ve önümüzdeki yı Ilarda daha da artacak olan doğal gaz talebinin (elektrik üretim maksat! ı) frenlen mesi maksadıyla, Türkiye'de nükleer santral k uru lmasın ın ciddi olarak programa a l ınmasın ı savunmuşlardır. Ayrıca İGDAŞ yetki li !eri, İstanbul'dadoğal gaz darboğazını gidermek için Bulgaristan sınırından İ stanbul'a kadar ayrı bir gaz pipe-line yapılmasını düşündüklerini ifade etmişlerdir. 2 - Yap-İşlet-Devret modelindeaksayan noktalar: 2.1 Veıgi sorunları Yap - İşlet - Devret modelinde, yatırını indi riminde, eskalasyon harcamanın gerçekleştiği yıldan itibaren 3 yı l ile s ınırlanmıştı. 3 yıl lıkeskalasyon bu tür projeler için yeterli değildir. YİD modelinde görevli şirketleri vergi bakınıındanenönenıli güvencesi yatırını indiriminde vergiyükü% 1!'den% 16.5'a çıkarılmıştır. Bu düzenlemelerle net vergi avantaj !arı azaltılmışolmaktadır. zarar mahsubunun (5) yıl ile sınırlı kalması mahzurludur. Mahsup daha geniş süreye uygulanabi ime! id ir. Sermaye eskalasyonu yatırım dönemi ile sınırlandırılmamalıdır. Özsemıaye değerlendirme dışı kalırken, döviz kredileri yı 1 sonu kurları ile değerl endirildiğinden, kredi-öz sermaye oranı giderek bozulmakta, örtülü sermaye tehdidi daha da artmaktad ı r. Bu konuda KYK'da gereklidüzenlemelerin yapı l ması zorunludur. Yatırımla ilgili faiz ve kur farklılıklarının yatırımın akti fleştiri l d i ği dönemin sonuna kadar yatırım mal iyetini atılması zorunludur.(Y.V.K- G.T. 163) Yatırını için döviz olarak getirilen sermayenin hemen harcanması mümkün değildir. Döviz mevcutlarından doğan gel irkurfarkları, daha yatırını dönemi başında vergiye tabi tutulacaktır. Yani getirilen yabancı sermaye üzerinden vergi alınmaktadır. VUK değerlendimıe hükümlerinde değişiklik yapılmal ıdır. İ stinıhak bedelleri masrafyazılabilnıelidir. TES i SAT DERG iS i SAYI 22
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=