Tesisat Dergisi 21. Sayı (Mayıs-Haziran 1996)

.. ııı • w • SU iZOLASYONU GERCEGI .!a Türkiye izolasyon malzemeleri tüketimi yabancı ülkelerden az olduğu gibi, uygun malzeme seçimi, detay çözümü ve uygulama konularında da istenilen düzeyde olmadığımız ortadadır. 4700'den fazla sanayi ürününü kapsayan inşaat sektörü, standartlara uygun üretim, kaliteli malzeme, yapı fiziğine uygun detaylar ve uygulamalar açısından gerek üreticiye gerekse tüketiciye önemli sorumluluklar yüklemektedir. Müteahhitler ve kullanıcılar bilinçli bir şekilde çağdaş teknolojiyi takip eden ve bunu standartlarına yansıtan firmaları bulmak ve ürünleri hakkında bilgi sahibi olmak durumundadırlar. Tüm inşaat malzemelerinin seçiminde yapı fiziği ve buna bağlı olarak uygun detay çözümü çok önemlidir. Su yalıtımı yapının koruyucusu olduğu için çok önemlidir. Yapı oturduğu zemindeki yeraltı ve yerüstü sıvılardan, çatısındaki ve duvarlarındaki yağmur sularından korunmak durumundadır. Bu korunma sadece binanın içindeki canlı konforunun sağlanması olarak değil, bina içindeki tesisat, makina, bozulmaya müsait kimyevi maddeler gıda, kağıt ve hassas elektronik cihazların korunması olarak da düşünülmelidir. Günümüzde bu konuda eskiden olduğu gibi sadece bitümlü malzemeler dışında, çimento bazlı reçine emülzerli, kaplama malzemeleri, betonun capilaritesinde kristal zinciri oluşturan yapı kimyasalları, akrilik, kauçuk, high polimer, pvc, polimer bitüm esaslı su yalıtım malzemeleri de kullanılmaktadır. İtalya'da yılda, 150.000.000 m2 Almanya'da ise l 00.000.000 m2'nin üzerinde kullanılan polimer bitümlü membranların Türkiye'deki tüketimi yaklaşık 7.000.000 m2 'dir. Memleketimizdeki yapılaşma örnekte verilen ülkelerden az olmadığına göre bizdeki su izolasyonu anlayışını gözden geçirmemiz uygun olacaktır. Buna göre; 1- Temellerde asfalt sürülüp arasınada jüt kanaviçe ve sonradan cam elyafı armatür konarak, katlar halinde uygulanı p yalıtımın yapıldığı kabul ediliyor. 2- Perdelerde ve ıslak zeminlerde bitümlü kauçuk kullanılıyor ve garantili olması için arasına fibrocam yapıştırılıyor. 3- Perdelerde bazı firmalar veya mühendisler, betonun veya üzerine yapılan sapın içine kapila riteyi dolduran bir takım kimyasallar katarak su yalıtımı yaptıklarını iddia ediyorlar. 4-Teraslarda da aynı metodlar uygulanıyor. Kimileri sadece kimyasal katkılı şap ve mozaik yaparak, kimileri ise asfalt kaynatı p Muhsin PALA İZOMİR sürerek arasına da fibrocam armatür yapıştırarak, su yalıtımı yaph�arını düşünüyorla� 5- Bazı oldukça bilinçli firmalar bi le, bütün su yal ıt ımı malzemelerinin her türlü detayda k u l la n ı l a bi leceği d ü ş ü ncesiyle malzeme seçiminde yanlışlar yapıyorlar. 6- Vur karayı al parayı devri geçmiş olmasına rağmen hôlô bazı resmi ve özel tüketiciler yalıtımlarını sıcak asfaltlara ve arasına konan fibrocam veya okside bitümlü pestillere bırakmış durumdalar. Bu çerçevede su yalıtımının gerçek önemının tam anlamıyla kavranmamış durumda olduğu ancak, tüketicinin ciddi bir kalite ve teknoloji anlayışı içinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Polimer bitümlü membranlar, bu problemlere çağdaş yaklaşımlar sonucu, eskiden kullanılan okside bitümlü örtüleri demode ederek ve kesin bir teknoloji üstünlüğü ve pratikliği sağlayarak piyasaya girmişlerdir. Bunlarla yapılan ciddi uygulamalar kesin sonuçlar vermiştir ve piyasada güven kazanmışlardır. Artık sadece ithal olanlar değil YALTEKS gibi Türkiye'de üretilenlerin de kaliteleri en üst noktaları bulmuştur. Bu tür membranlar dışında yüksek polimerle üretilen Layster ve robotlarla teknik bir uygulama gerektiren PVC ve TEK-PLAST gibi çağdaş teknolojiyi kullanarak

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=