Tesisat Dergisi 21. Sayı (Mayıs-Haziran 1996)

--------------(PANELJüyelerinin serbest dolaşımını temin etmeniz son derece güç. Fakat bu projeyi gerçekleştirme yönünde çalışmalar yapılıyor. Tam üye olma yolunda çaba harcadığımız Avrupa Birliği böyle bir yapılanmaya sahip. Gümrük birliği ve ram üyeliğin uzun vadede sektörümüze ne getireceğini gözden geçirmemiz lazım. Devamlı olarak kaliteyi arttırma mecburiyetiyle karşı karşıya kalacağız. Çünkü görüyoruz ki gerek Avrupa gerek dünya devamlı olarak kalite standartlarını yükseltiyor. Yine devamlı olarak rekabetle karşılaşacağız ve maliyetin düşürülmemesi gerektiğini anlayacağız. Bu iki husus AR-GE konusunda çok daha istekli ve becerikli olmayı gerektiriyor. Bu konuda büyi.ik çaba harcamamız gerekiyor. Birliğin gerektirdiği kurumsallaşmada karşılaşacağımız problemler olacak. Profesyonel yöneticilik gelişecek,danışmanlık kurumları güçlenecek ve bunları işletmek gerekecek. Bu nedenle eğitimin kökünden değişcirilmesi,gelir dağılımını yeniden düzenlemek gerekecek. Ayrıca çok daha bilinçli bir tüketici kamuoyu ile karşı karşıya kalacağız. Sonuçta hizmet sektörümi.izi.i geliştirme zorunluluğu doğacak. Bakım ve onarım servislerimizi etkili bir şekilde kuracak ve yayacağız. Müşteri de daha satış esnasında bir değerlendirme yapabilecek. Pazarlama konusuna büyük ağırlık vermemiz, gerek üretim gerek işletme safhasında çevre konusunda duyarlı olmamız gerekiyor. Ti.im bunlar uzun vadede çözmemiz gereken konular. Gi.imri.ik Birliği için soğurma ve klima sektöründe kısa vadede neler yapılabilir? Klima, endüstrinin birçok kolunda bir zorunluluk olarak var. Bunun dışında toplantı mahallerinde, işyerlerinde,ulaşım araçlarında konfor sağlamak için gittikçe artan bir oranda kullanılıyor. Toplum bilincinin artmasıyla bu gereksinim daha da fazlalaşacaktır. Türkiye'de imal edilen klima cihazları splic santraller, fancoil'ler ve soğutma grupları olarak 3 gruba ayrılıyor. Merkezi klima santralları Türkiye pazarında ihtiyaca göre değişik boyutlarda, değişik hücre kombinasyonlarıyla üreci lmektedi r. Ki.ide üretimine pek uygun değildir. Avrupa ve Türkiye'deki durum böyledir. İleri teknoloji kullanılan seri üretim haclarının kurulması gi.içci.ir ve üretim sayılarının büyük miktarlarda olmaması için üretimde otomasyon uygulanmamaktadır. Bu nedenle üretimde işçilik payı yüksektir. Memleketimizde işçilik ücretleri hala di.işi.ikcür ve bir süre daha böyle devam edecektir. Bu nedenle ülkemizde üretilen klima sancrallarının maliyetinde % 10 'lar mertebesinde ichalara nazaran avantajımız var. Klima sancrallarında önemli bir maliyet unsuru da nakliyedir. Ağırlığına göre hacminin büyi.ik olması nedeniyle ülkemizde üretilen bir klima santralı ile Avrupa ülkelerinde üretilen klima santralının ülkemize gelmesi arasında maliyet açısından sadece nakliyeden kaynaklanan % 1 5 oranında bir avantaj var. Dolayısıyla % 25 seviyesinde bir avantajdan söz edebiliyoruz. Bu avantaj ihracatta da avantaja dönüşemiyor. Bu avantaja rağmen Türkiye'de ithal i.iri.inler kullanılmayacak mı? Tabii ki kullanılacak. Bu, kalite ve fiyattan değil finansmandan kaynaklanıyor. Ti.irkiye'deki ve III. Dünya ülkelerindeki projelerin çoğu finansman sıkıntısı çekmekte, kaynak Avrupa, ABD ve diğer ülkelerden TESiSAT DERGiSi SAYI 21 temin edilmekte. Eximbank kredileri kullanılıyor. Bu durumda "Biz sana şu kadar para veriyoruz. Bu paraya karşılık malın en az % 85'ini bizim memleketimizden alacaksın" diyorlar. Bu şartlar ortadan kalkmadığı sürece Türkiye'ye klima santralları gelmeye devam edecek, başka memleketlerde de finansmanı yapan memleketin avantajı daima olacaktır. Türkiye bu konuda bir atılım yapmak istiyorsa finansman açısından bir takım mecodlar bulmak durumundadır. Çünkü finansman, pazarlamanın en önemli unsurlarından biridir. Fan-coil'lerde de % 15 mertebesinde bir avantajımız var. Bu nedenle rekabetimizi si.irdi.irebiliriz. Soğurma gruplarının ki.içi.ik boyurlu olanlarında avantajlı durumdayız. Büyük boyutlu olanlar için bunu söyleyemiyoruz. Çünki.i bunların Türkiye'de montajı yok. Dernek ki, aşağı yukarı 30 tonun üzerinde soğutma kapasitesine sahip olan gruplarda ithal malzemelerin avantajı devam etmekte. Bütünleşmeye çalışan Avrupa'nın bürokrasisi her noktada karşımıza çıkıyor. Sacın alma usulleri, şartnameleri hiç alışık olmadığımız kadar katı. Birçok kurumun onayını almamız gerekecek. Bunları ogreninceye kadar bir rakım dezavantajlarımız olacaktır ama bürokratik engellerin üstesinden geldiğimiz takdirde Avrupa'ya mal

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=