alüminyum kasalara galvaniz sac taban konmaktadır. Bazı hallerde ise tamamen alüminyumdan üretilmiş kasalar kullanılmaktadır. - Soğuk bölgelerde, kollektörlerde suyun donma tehlikesi mevcuttur. Bunu önlemek için kolllektör devresindeki suyu boşaltmak en kolay ve en basit önlemdir. Başka bir önlem olarak pompalı kapalı sistem uygulanmalı ve antifrizli su dolaştırılmalıdır. Yine pompalı açık sistemde donma tehlikesinin olduğu günlerde sürekli olarak pompanın gece ve gündüz çalıştırılması sağlanmalıdır. - Sistemin doldurulması ve boşaltılması sırasında, çeşitli yerlerinde hava kalarak sıkışması sorun yaratabillir. Buna engel olabilmek için, dikine konulmuş dirseklerden kaçınılmalı ve uygun yerlere hava alma muslukları konulmalıdır. Boru dağıtım ve kollektör yerleşim hattının su hareketi yönünde çok az bir eğimle yerleştirilmesi de sistemde hava oluşmasını önleyebilir. - Kollektörün havalandırılması için, yağmur sularının ıçıne giremeyeceği yerlerine 2-3 mm'lik delikler açılmalıdır. Deliklerin bulunmaması durumunda geceleri içeri sızan hava veya mevcut su buharı camlarda yoğuşarak buğu oluşturabilir ve kollektörün verimsiz çalışmasına neden olabilir. - Kollektörün tozlu ve rüzgarlı bölgelerde bulunması durumunda geçirgen örtünün (camın) kirlenmemesi ve kollektörün verimsiz çalışmaması için belirli aralıklarla kollektör camları UYGULAMA temizlenmelidir. Kollektörün, içinde su yokken mümkün olduğu kadar güneş altında bırakılmasına dikkat edilmelidir. Aksi taktirde özellikle cam kırılması ve boyaların kabararak dökülmesi sık rastlanan olaylardandır. - Kapalı tip genleşme depolu sistemler için, su ısıtıcısı, aşırı ısınma ve buhar oluşması tehlikesine karşı bir emniyet sübabı ile korunmalıdır. - Genleşme yalnız kollektördeki akışkanda olmamaktadır, cam örtü ve kollektörleri depoya ve birbirine bağlayan borular da genleşmektedir. Eğer bunun için pay bırakılmamış ise, çift yönlü sıkıştırarak yine cam kırılmasına neden olabilecek eğilmeler olabilmektedir. - Sıcaklık etkisi ile boyanın ve cam yünü içinde bulunan fenol maddesinin buharlaşması ve cama içten etki ederek geçirgenliğini azaltması bir başka problemdir. Buna bir ölçüde engel olabilmek için plakayı boyadıktan ve cam yününü de yerine göre kestikten sonra iki gün güneş altında bırakılması önerilebilir. -Sistemin ömrünü kısaltan en önemli etkenlerden birisi de kireçlenmedir. Buna açık sistemlerde engel olabilmek oldukça zordur. Ayrıca ısıtıcı devresinde farklı iki metal kullanıldığında bu elemanlar bir çeşit pil oluştururlar. Örneğin, bakır borulu kollektör galvaniz bağlantı borusu ile depoya bağlanmış ise, 16 temas noktalarında zamanla aşınmalar olmaktadır. Hem buna, hem de boruların genleşme etkilerine engel olabilmek için kollektör giriş çıkışlarında kısa plastik hortumlar ile bağlantı yapılması önerilebilir. Plastik hortumların zamanla çürüyeceği gözönüne alınırsa bu amaç için "dürit" adı ile bilinen malzeme önerilir. Depoyu paslanmaya karşı korumak için yapımı sırasında antipas boya ile boyanmalıdır. Bu aynı zamanda sistemdeki diğer parçalar içinde geçerlidir. Kollektör termik verimine kireçlenmenin etki ettiği ve bir iki sene gibi kısa bir sürede verimi düşürdüğü bilinmektedir. Kireçlenmeyi önlemek ıçın "Siliphos" kullanılabilir. Siliphos denilen polyfosfatlar 60°C 'ye kadar CaCO3 çökmesini önlemektedir. Kollektörlerin soğuk su girişine polyfosfat tankı monte edilerek, su bunun üzerinden geçtikten sonra kollektöre verilebilir. - Kollektörlerle elde edilen enerjinin, sıcak su kullanım dağıtım hatlarında kaybolmaması için bu dağıtım hatlarının çok iyi yalıtılmış olması gerekir. - Güneşli sıcak su hazırlama sistemlerinin ülkemizde oldukça yayılmış olması ilgili standartların TSE tarafından hazırlanması sonucunu oluşturmuştur. TSE tarafından hazırlanan üretici ve kurucu firmalara yararlı olacak standartlar TS 3680, TS 3817, TS 4801 ve atıf yapılan standartlardır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=