Tesisat Dergisi 21. Sayı (Mayıs-Haziran 1996)

.:..j .:.. ı;':.:.�:..:." _:0_·· n� E,:..:. n:.._ _____________________________-<Q_d,lcre imm AJonı:)-- Kanımca Türkiye tesisat sektöründeki endüstrisini bugünkü haliyle muhafaza ettiği, yani güncelleştiremediği takdirde Gümrük Birliği sürecinde büyük zararlar görecektir. Maalesef sektördeki tasarımcı arkadaşlarımız güncel teknolojiyi tam anlamıyla takip etmemekteler. kanısındayım. İleriki yıllarda daha iyi yerlere gelebileceğimizi umuyorum.Şu anda tesisat sektörünün 1955'li yıllara nazaran çok büyük gelişmeler kaydettiğini görüyoruz. Ancak bu gelişmeleri o yılları n durumu ile kıyaslamak yerine olması gereken durumla kıyaslamak gerektiğine inanıyorum. 1955'li yıllarda Güney <-K;;;e'oin kişi başına GSMH'si 150 dolar iken Türkiye'de 500 dolar idi. Bugün Türkiye'nin kişi başına düşen GSMH'si kayırlı ekonomiye göre 3000 dolara, Güney Kore'nin GSMH'sı 18.000 dolara çıkmıştır. Türkiye 1955'li yı llarda çok yol katetmiş olmasına rağmen bugünkü komım İtibariyle yetersiz kalmıştı r. Bu durumun önümüzdeki yıllarda Avrupa Birliği'ne girme aşamasında bazı sorunlar yaratacağı kanısındayım. Gümrük Birliği ve Avrupa ile bütünleşme hem gelişmiş ülkelerin ürünleri yönünden ülkemizi bir pazar haline getirecek hem de üretimlerimizle bu pazarda yer almış olacağız. Şu anda gelişmiş Avrupa ülkelerinde çok ileri teknolojilerin uygulandığı, robot uygulamalarına geçildiği, kaliteli ürün üretildiği hepimizce bilinmektedir. Türkiye ise yatı rı mları nı yapamamış olması nedeniyle bu gelişmenin bir hayli gerisindedir. Kanımca Türkiye cesisac sektöründeki endüstrisini bugünkü haliyle muhafaza ettiği, yani güncelleşciremediği takdirde Gümrük Birliği sürecinde büyük zararlar görecektir. Maalesef sektördeki tasarımcı arkadaşlarımız güncel teknolojiyi cam anlamıyla rakip etmemekteler. Ülkemizde uygulanan sistemler enerji ekonomisi, konfor ve hijyenik uygulamalar yönünden Bacı'daki uygulamaların gerisi nde_ kalmaktadır. Burada işin kolayına kaçıldığını, kişilerin kapasirelerini gereği kadar kullanmadıklarını düşünüyorum. Bu konuda yanılmış olmak isterim. Sitleymaıı BULAK :Gıi"nıriik Birliği'ııe ginııemizin Tesisat Sektbriiapsmdan sizce avantaj ve dezavantajları neler olacaktır? İhsan ÖNEN : Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmesi tesisat sektörünün TESİSAT DERGİSİ SAYI 21 il üretim kesimi için kısa dönemde pek çok üreticinin yaşama olanağını ortadan kaldırabilir. Ancak uzun dönemde yabancı ortaklıklar kurularak piyasanın genişlemesi sağlanabilirse ilerleme kaydedilebilir. Tesisat sektöründe geçeiğimiz 1 O yılda ortaklık kurularak üretime yönelecek yerde, ithal ürün pazarlama yolu tercih edilmiştir. Bunun, sektöre zarar verdiği kanısındayım. Şu anda Türkiye'deki tesisat üretim sektörü teknolojik olarak gerek üretim teknikleri gerekse ürün kalitesi yönünden Avrupa ülkelerinin gerisindedir. Aynı zamanda hammadde ve işçilik fiyatlarının yüksek olması nedeniyle maliyetler de yükselmektedir. Kalkınmakta olan ülkelerde işçiliğin ucuz olduğu dönemler artık geride kalmıştır. Batılı ülkeler robotlaşmak, oromasyona geçmek ve kalite kontrolünü üretim esnasında yapmak suretiyle maliyetlerini bir hayli aşağı çekmişlerdir. Bu yolla gelişmiş ülkeler, aleyhlerine olan yüksek işçilik maliyeci faktörünü ortadan kaldırmışlardır. Akıllıca hareket edilmediği takdirde ve ithal furyası devam ettiği sürece Gümrük Birliği'nin Tiirkiye'deki tesisat üretim sektörüne zarar vereceği kanısındayım. Gerek hizmet gerek mal üretimi bir ülkenin yaşayabilmesi için ana gelir kaynağıdır. Türkiye'nin Türk kökenli komşu ülkelerine büyük ihracat imkanları vardır. Onlarla olan ticari ilişkilerimizde petrole dayalı ürün alıp, carım ve beyaz eşyaya dayalı ürün sararak ticari dengemizi bulabileceğimizi ve ülke ekonomisini düzeltebileceğimizi sanmıyorum. 70 yı llık bir baskı rejimden sonra piyasa ekonomisine geçen bu ülkelerle olan ırk birliği nedeniyle Türkiye'nin şanslı olduğunu düşünüyonım. Ancak bunun akıllıca kullanılması lazım. Şu anda bu ülkelerde Türk mücealıhirlerin yatırımlara büyük katkısı var. Malzemelerin bir kısmı ülkemizden karşılanmakla beraber ticaret prensipleri ne göre mü ceahh i eler kendilerine en çok kazanç bırakan malzemeyi tercih ermekte ve Bacı ülkelerinden ucuz buldukları malzemeleri remin etmektedirler. Bu malzemelerin Türkiye'den remin edilme imkanı olsa, Türkiye hem

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=