Tesisat Dergisi 200. Sayı (Ağustos 2012)
180 Tesisat Dergisi Sayı 200 - Ağustos 2012 MAKALE 76 Tesisat Dergisi Sayı 200 - Ağustos 2012 + İnsan Merkezli Enerji Kontrolü: Bina Sistemleri Kontrol Döngüsüne Binanın Kullanımını Dahil Etmektedir Eindhoven Teknik Üniversitesi, Çevre Fakültesi, Bina Birimi Fiziği veHizmetleri, Eindhoven Ir.R.MAAIJEN EindhovenTeknikÜniversitesi,ÇevreFakültesi,BinaBirimiFiziği veHizmetleri, Eindhoven Prof. Ir.W. ZEILER RoyalHaskoningMühendislikDanışmanlığı,Rotterdam Ir.G.Boxem&PDEng. Ir.W.MAASSEN Giriş Geleneksel konfor kontrolü düzgün bir ısıl çevresi olan iç ortam havası düzenlemesine odaklanmıştır. Bireysel ihtiyaçlar farklı oldu- ğundan tüm ofis çalışanları için optimal dü- zeyde algılanan bir konfor seviyesi sağlamak imkânsızdır. Rahatsızlığa karşılık olarak bina kullanıcısı kendi konfor seviyesini düzenlemek için işlemler yapar. Bu işlemlerin istenmeyen etkisi ise genellikle binanın konfor sistemle- rinin kullandığı enerjinin artmasıdır. Burada gerçek talebe ve binanın kullanıcıların bireysel olarak iç ortamda bulundukları yerlere daya- nan yeni bir HVAC stratejisi sunmaktayız. Bu şekilde konfor için gerekli olan enerjiyi nerede ihtiyaç duyuluyorsa oraya sağlayacağız. Kritik performans göstergeleriyle bina konforu ve enerji performansıyla ilgili en önemli para- metreleri (örneğin: inşa faaliyetleri ve bina parametreleri)araştırdık.Bu kritikperformans göstergeleri sürecinin kontrol stratejisinin amacı bina kullanıcısının bireysel olarak ısıl konforunu sağlarken enerji talebini azaltmak- tır. Yeni yaklaşımımızla,mevcut taleple karşı- laştırıldığında, ısıtma talebinde hemen hemen %30’luk ve soğutma için talepte%38’lik bir enerji tasarrufu sağlanabilmiştir. Binayı kullananlarınbulundukları ısıl çevreden memnuniyetleri esas olarak HVAC sistemleri uygulamalarının başarısını belirler. Ancak, uygulamada, amaçlanan enerji verimliliği ve bunun yanında HVAC sistemlerinin konfor se- viyesi elde edilemez ve sonuçta çalışanların sağlık nedeniyle daha fazla devamsızlık yap- maları, düşük üretkenlik, çalışma verimi ve daha fazla enerji maliyeti ortaya çıkar. Daha konforlu bir iç ortam çevresi ve binanın enerji tasarrufu için olan talebi karşılamak için bina kullanıcısının bilgilerini binanın konfor kontrol stratejisine dâhil etmeye ihtiyaç vardır. Döngüde İnsan Faktörü Tasarruf elde etmek için HVAC sistemlerinin otomatik olarak gerçek bireysel ihtiyaçlara uyum sağlaması gerekmektedir. Bu ise bi- reysel ihtiyaçlarıyla kullanıcıların bina konfor sistemleri kontrol döngüsüne dahil edildiği birmetot gerektirir. Bu araştırma kapsamında bu metot “döngüde insan faktörü” yaklaşımı olarak da anılmaktadır. Literatür ofis binala- rındaki çalışma alanlarının zamanın büyük bir kısmında kullanımda olduklarını ve bina- lar arasında fark olduğunu göstermektedir [Mahdavi ve diğerleri, 2011].Burada ana fikir birey olarak bina kullanıcısının gerçek konfor ihtiyacına yöneldiğinde, bunun bizi bina sis- temlerinde enerji tasarrufuna götüreceğidir. Dolayısıyla, kontrolün amacı binada kalanların binalarını nasıl kullandıklarına bakmak ve or- tak olarak kullanılan noktalar olup olmadığını anlamaktır. RFID (radio frequency identificati- on_radyo frekansıyla tanıma) teknolojisi, bu- lunulan yerinbelirlenmesindeki ve kullanıcının tanınma ihtimalindeki kesinliğinedeniyle,bina kullanıcısının içeride bulunduğu yeri belirleme sistemi önerilmektedir [Li ve diğerleri,2012]. İncelenenÖrnekBina Amaç, enerjinin sadece ısıl şartların değişme ihtiyacını gösterdiği noktalara gönderilmesiyle insanlar üzerinde yapacağı etki öngörülerek binanın enerji tasarruf potansiyelini değerlen- dirmektir. Bu nedenle bina kullanıcısı ihtiyaç- larınınbinaservisleridöngüsünedahiledilme- si gerekmektedir. Bu araştırma gerçek bir binayı ve kullanıcının davranışlarını kullanmıştır: ölçümlerHollanda, Rotterdam’da bir mühendislik danışmanlık firması olanRoyalHaskoning’in binasının dör- düncü katında yapılmıştır. (Şekil1) Düşük bütçeli taşınabilir alıcı veya verici istasyonları olan kablosuz sensör ağları binayı kullananları gerçek zamanlı olarak izlemek ve kontrol etmek için oldukça yük- sek nitelikte imkân sağlamıştır [Feldnei- er ve Paradiso, 2010]. Bu nedenle statik kablosuz sensör istasyonları zeminemonte edilmiştir ve bu sensör istasyonları binayı kullananların taşıdığı mobil alıcı verici is- Toplantı odası Açık–plan ofis Koridormerdiven Küçük büro Tamamlanma yılı 2006 Kat alanı Yak.500m 2 Çalışan Yak.35 personel İşyeri tipi Esnek ofis alan İşin niteliği Bilgisayar/masa başı çalışma, tasarım, hesaplama HVAC sistemi Bölge ısıtması, soğutma cihazı Oda iklimlendirme Fan coil sistemi HVAC kontrol Oda seviyesinde Şekil1. İncelenen katın planı,Katın önemli özellikler,Binanın dıştan resmi. MAKALE 78 Tesisat Dergisi Sayı 200 - Ağustos 2012 tasyonlarla (veya ileride akıllı telefonlarla) işyeri seviyesinde yerini tespit etmek için iletişim kurmaktadır. Binayı kullananların pozisyonlarını izleyecek kablosuz statik alıcı verici istasyonlar işyeri, yazıcı odası, kahve makinesi civarı ve tuvalet vb. gibi önemli noktalara yerleştirilmişlerdir. Sinyal şidde- tini esas alarak bu alıcı verici istasyonlar bina kullanıcısının hangi bölge içinde oldu- ğunu belirlemektedir. Bu istasyonlarla 30 bölgeli bir ağ oluşturulmuştur. Ölçüm sonuçları kış periyodunda altı hafta için alınmıştır.Bu süre içinde kattaki kullanı- cılarınçoğu (20çalışan)mevkisinibelirlemek için bir istasyon taşımıştır. Çalışanların katı kullanma yüzdesi ortalama%40 dır. Kullanı- lan sıcak noktalar Şekil 2 deki gibi belirlen- miştir. Kullananların bir bölgede bulundukları toplam zaman tüm periyod için toplanmıştır. Bunlar şüphesiz çok kullanılan çalışma yer- leridir ve kahve makinesi, tuvalet ve yazıcı odası civarı gibi yüksek kullanım yoğunluğu olan yerlerdir. Cihazlar Elektrikli cihazların kullanılması binanın per- formansına en fazla etkiyi yapan değişkendir. Önceki araştırmada Parys ofis cihazlarının çalışmasının iç ortam kalitesine tesir eden unsurlardan etkilenmeyeceği sonucuna var- mıştı. Dolayısıyla, ofis cihazları üzerinden sağlanan dahili ısı kazançları oranını binanın kullanımoranınabağlamak çokdahamantıklı olmaktadır,[Parys ve diğerleri, 2011]. Bina kullanıcılarının ortalama davranış profillerine ve elektrikli cihazların kullanımına bakıldığın- da, aralarında, 0,94 belirleme katsayısı olan, güçlü bir ilişki görülür. İşyeri seviyesinden ba- kıldığında bu şekilde açıkça belli olan bir ilişki yoktur.Bu ise iki referans gün içinde bina kul- lanımıvecihazkullanımınıgösteren Şekil3 ’de gösterilerek kanıtlanmıştır. Bağlantılar açık olarak görülmektedir, ancak cihaz kullanımı bina kullanımıylabağlantılıdeğildir. Enerji TasarrufPotansiyeli Ölçüm verileri enerji tasarruf potansiyelini tasarlanan enerji talebiyle mukayese etmek için tespit etmek için bir simülasyona uygu- lanmıştır. Üç değişken belirlenebilir; B: fiili enerji talebi,C: belli noktalara sadece ihtiyaç duyulduğunda gönderilen enerji ve D: Ayrı olarak iklimlendirme kontrolü olan enerjidön- güsünde insanın olduğu işyeri seviyesi. Üç durum için kullanıcı profillerine göre elde edilen enerji tasarrufu potansiyeli Şekil 4 ’de gösterilmiştir. Ölçümler sadece ısıtma tale- binin olduğu kış döneminde yapılmıştır. Elde edilen elektrik enerjisi kullanımı ve bina kul- lanım özellikleri için profiller ayını zamanda yaz şartların da uygulanmıştır. Sonuçların güvenirliğini sağlamak için,modelin içindeki farklı profillere standart sapma uygulanarak bir hassasiyet analizi oluşturulmuştur. Sonuçlar Enerji tüketimi ve bina ortamında konfor sevi- yesiyle ilgili ilerikihedeflereulaşmak içinbüyük adımların atılması gerekmektedir. Artan enerji performanslarıyla beraber binayı kullananların etkisi oldukça önemli olmaya başlamıştır ve dikkate alınması gerekmektedir. Ele aldığımız vaka incelemesinde insan etkisi bina paramet- relerindekideğişmelerden3-5katdahayüksek- tir. Döngüde insan faktörü yaklaşımıyla enerji, binayı kullananların mevkilerini belirleyerek, sadece ihtiyaçduyulannoktalaragönderilmekte ve etkilerini önceden hesaplamaktadır. 6 haf- ta süreyle 20 çalışanlı bir ofis katında yapılan incelemede binan kullanılan yerlerindeki enerji kullanımının yoğun olduğu sıcak noktalar ayırt edilebildiğiaçık olarak görülmüştür. Binanın kullanımı ve bina performansı üzerine en önemli insan etkisi, elektrikli cihazların kul- lanılmasıarasındaki güçlü ilişki kat seviyesinde gösterilmektedir. Buna rağmen, işyeri seviye- sindebir ilişkidikkatçekebilir,ancakenerji tale- bini/dahili ısıkazançlarınıazaltılması içinbirçok yer bırakır. Yöntemin imkânları ve avantajları için daha ileri araştırma yapılmasına ihtiyaç vardır.Döngüde insan faktörü yaklaşımıyla ger- çek enerji talebiyle karşılaştırıldığında; ısıtma bakımından%20 ve soğutma bakımından ise %40’a kadar enerji tasarrufu sağlanabilir. Şekil 2. En çok kullanılan iş yerinin yüzdesi olarak kullanım yoğunluğu iki sıcak nokta (çok kullanılan çalışma yeri) ve tuvalet, kahvemakinesi ve yazıcı odası civarında artan faaliyet belirlenmiştir. Şekil 3. 4 işyerinin kullanım oranı ve bumahaller için referans günde toplam enerji talebi, zaman aralığı= 5 dk.Kırmızı oklar enerji talebinin kullanı- cıların işyerlerinde olmadığında düşürülebileceğini göstermektedir. Şekil 4. (B) fiili enerji talebi, oda seviyesinde enerji kontrolü (C) ve işyeri sevi- yesinde bireylere yönelik olarak enerjiyi göndermek (D) için fiili enerji taleplerini tasarlanan enerji talebiylemukayese etmek. Bu özet Timisoara’da 2012 REHVA yıllık top- lantısı sırasında yapılanREHVAöğrenci yarış- masında kazanan R.MAAIJEN’in çalışmasına dayanmaktadır. REHVAEuropeanHVAC Journal Ağustos 2012 MAKALE 50 Tesisat Dergisi Sayı 200 - Ağustos 2012 + İç Ortam Havası Sistemlerini Geliştirme ve Denetlemede İskandinav Yaklaşımı Sağlıklı iç ortam havasını kontrol etmek ve düşük enerji tüketimini elde etmek içinmevcut ve gelecekte ortaya çıkacak talepleri karşılayacaksak iç ortam havasını şartlandıran tesisatın iyi çalışmasıveazenerjikullanması içinüzerineçokdaha fazla ilgilenilmesigerekmektedir. İçhava kalitesine yönelikbu talepler içinhavalandırma teknolojisipazarda yerini aldıbile. Dansk VentilationGenelSekreteri ChristenGALSGAARD Sağlıklı iç ortam havasını kontrol ve düşük enerji tüketiminieldeetmek içinmevcutvege- lecekte ortaya çıkacak talepleri karşılayacak- sak iç ortamhavasını şartlandıran tesisatın iyi çalışması ve az enerji kullanması için üzerine çok daha fazla ilgilenilmesi gerekmektedir. İç hava kalitesine yönelik bu talepler için hava- landırma teknolojisi pazarda yerini aldı bile. İç ortam hava sistemlerinin – veya iç ortam hava tesisatlarının- binalar üzerinde önemli maliyetleri vardır, ve birçok durumda binanın kendisindeherhangibir tesisat çalışmasıbaş- lamadan tamamen tasarlanmaktadır. Her şey kolaylıkla tamamlanmalı: Belirlenen ürünleri al, her şeyin istendiği gibi CE belgeli olmasını sağla, parçaları tasarımmühendisi- nin belirttiği gibi bir araya getir, bağla. Daha sonra fişi tak, yeşil düğmeye bas vemükem- mel oda havasının tadını çıkart.Mükemmel. NiçinBuMantıkNormalNeticeDeğil? Bina inşaatı süreçleriyle ilgisi olanlar inşaat sırasında çözülmesi gereken zorluklar, tıkanık- lıklarhakkındabilgileri vardır.Maliyet konusu- nun işe karışması ise inşaat ve mühendislik firmaları için başlı başına bir savaş alanıdır. Bu nedenle, başarılı şirketler inşaat aşama- sındamaliyetleri nasıl daha iyi azaltacaklarını öğrenmiş şirketlerdir. AncakBuDoğanınBir YasasıMıdır?Bu ŞekildeMiOlmalıdır? Böyledevam etmesini kabul edemeyiz!!! İnşa- at şirketlerinin,müteahhitlerin ve taşeronların yukarıda belirtilen nitelikleri son on yıllar için- de oldukça gelişti. İnşaat şirketlerinde dahili “mühendislik süreçlerine” yüklenen ekonomik güç şimdi komple bir inşaat programı için bir- kaç bina bloğuna dağıtılmıştır En büyük değişiklik ise yeni binalara veya ge- nel bir tadilata uğrayan binalarda yerleştirilen teknik pakettir. İç ortam havası sistemleri in- şaatmasrafı olarak tahsis edilen tutarın de- ğişmesinde önemlibir rol oynar ve ilave olarak binanın kullanım sürecinde de işletme mas- rafların önemli bir kısmını oluşturur. Paradigma, YaklaşımDeğişikliği İçortamhavasısistemlerininkendidoğalyapı- ları bulunmaktadır ve kurallardan biri de nihai ayarlar ve çalışma kontrollerinin bina hemen hemen tamamlanmadan yapılamayacağıdır. İç ortamhavası tesisatlarının ısıtma,aydınlatma ve ofis cihazlarıyla bağlantılı olarak çalıştırıl- masının zorlukları inşaat sırasında fonksiyon testlerinin yapılmasını sınırlamaktadır. Ve monte edilen sistemlerin kısmi kabulü de bir seçenek değildir. İç ortam havası sistemleri bina içindeki sis- temlerin binanın sahibine veya kullanıcısına teslim edilmesine yakın fonksiyonel ve çalışır durumda olduklarını kanıtlamak zorundadır. Bu zorunluluk farklımilletlerdekibina gelenek- leriyle birçok şekilde gösterilebilir. İskandinav ülkelerinde kalite kontrol yöntemi- ni kullanmaya başladık, zira genel anlamda, istenen iyi monte edilmiş ve iyi çalışan ve enerji tüketim hedeflerini karşılayacak güven- ceyi sağlamaya yetecek kadar işlevsel olan yeni Avrupa kalite kontrol sistemleriyle bunu sağlamakmantıken kolay görülmektedir. Bu sistem bazı bina programlarıyla gayet iyi çalışmaktadır, ancak maalesef diğer birkaç binada çalışmamaktadır ve buda yeterince iyi bir şey değil!! YeniMetodolojilere İhtiyaçVar Kısmikabulvesektörolarakkabulesasınagöre çalışan geleneksel sistemler inşaat sürecinde monte edilen iç ortam havası sistemlerine uy- gun olmamaktadır. Aynı zamanda diğer birkaç teknik sistemin de ekonomik nedenlerle kısmi ödemelerle yapılanbir geçmişiolan geleneksel bu metodolojiyi kullanarak daima hedeflenen fonksiyonları yerine getireceği de beklenme- mektedir.Bu şekilde kısmı ödemeler bina inşa programının üzerindemutabık kalınan önemli aşamalarında yapılır. Bahsedilen, kısmi öde- meli,mekanizma bumaksada uygundur ve bu maksat için işe yaradığı sürece çalışmasında HVAC DOSYASI MAKALE 52 Tesisat Dergisi Sayı 200 - Ağustos 2012 + birmahzur da yoktur. Ancak, biraz önce belir- tildiği gibi, teknik tesisatın komple binayı si- müle edecek şekilde doğru çalıştığını gösteren testlerin yapılması gerekir. Son yıllarda bu tarz kontroller ve teknik tesi- satın testleri için “Devreye alma” terimi kulla- nılmaktadır. Şu husus herkes için açık olarak bellidir ki; iç ortam havası sistemleri ancak ve ancak binanın yapımı tamamlandıktan sonra uygun şekilde kontrol ve test edilebilir ve bu- nun yanındamonte edilmiş olan diğer tesisat- ların da uygun şekilde çalışması gerekmekte- dir. İkinci olarak, diğer tesisatların yapacağı etki de olabilecek etkilerin, yerinde yapılacak ölçümler veya teorik hesaplamaların, önceden tahmin edilmesini sağlamak için özellikle be- lirtilmelidir. Akıllı devreye almametodolojisi, diğer bir ifa- deyle, monte edilmiş tesisatların kontrolü ve binanın içinden rastgele seçilen oda ve böl- gelerde spot kontrol-yine başka bir ifadeyle iç ortam havası sistemlerinin ürettiği hava akımları, yönleri ve havadaki enerjiler ve bu enerjinin taşınması için kullanılan enerjinin ölçülmesidir. İç ortam havası sistemlerinin ve diğer ısıtma ve soğutma tesisatının etkisi ve, doğru enerji hesabının yapılmasını kolay- laştırma olarak, pencerelerin yaptığı etki, tüm binayı kapsayacak kadar genişletilebilir. Böyle metodolojiler kullanmak binanın kul- lanıcılarına veya sahiplerine monte edilen sistemlerin doğru çalıştığını kanıtlar ve enerji hesaplarınınmemnuniyet sağlayacak seviyeyi karşıladığını doğrular. Binanın işletme mas- rafları da belli bir binaya yatırım yapmak için motive eden unsurlardan biridir ve bumas- raflar bina kullanıldığı sürece devamlı olarak var olacak giderlerdir. İlave olarak böyle bir metodoloji açık olarakmüteahhidin temin et- tiği cihazların ve tesisatın çalışmasının doğ- ruluğunu sağlayacaktır. Bu yeni bir hareket tarzıdır,ancakaynı zamandabir kazan-kazan durumudur. Şekil 1 Avrupa şehirlerinde iç ortam havası iklimlendirme sistemlerinin çalışması için kullanılan enerjinin değişmesini göstermek- tedir. İç ortam hava akışının ve ısıtma ve konfor için havaya aktarılan enerjinin kontrolünün, sistemlerin devreye girmelerinin birinci gü- nündenbaşlayarakdenetimaltında tutulması gereken değerli bir unsur olması son derece gerçekçidir.Buüzerimizde olan en önemli so- rumluluktur. BuNasılMümkünOlacaktır? İSVEÇhavalandırmasistemlerinin fonksiyonel bakımdan kontrollerini uygulamaya koyan ilk ulusalpazardır.1991 yılındanberiOVKolarak adlandırılan (zorunlu havalandırma kontrolü) yönetmeliği bina sahibini havalandırma sis- teminin tasarlandığı şekilde çalıştırmasını sağlamaktan sorumlu tutmaktadır. Bu OVK kontrolleri bina günlük kullanıma açılmadan önce yapılmalı vedaha sonra sabitaralıklarla tekrarlanmalıdır. Yönetmelik OVK kontrolleri- nin remi olarak yetkilendirilmiş bir denetici tarafından yapılması zorunluluğunu da getir- miştir–bir “OVK-besikningsman”. “Besiktningsmannen” tesisatı kontrol eder ve onaylar, yasal gerekliliklerin karşılanmış olmasını vemekanik sistemin tasarlandığı gibi çalışmasını sağlar. Bu denetlemeler binanın kiracısı veya sahibi değiştiği zaman yapılma- lıdır. Danimarka sistemlerin devreye alınması için yeni bir standarttı uygulamaya koymak üze- redir. Bu standart DS447, Bina Havalandırma Standardının bir uzantısı olacaktır. Bu re- vizyon, iç ortam havasıyla ilgili daha yüksek şartların sağlandığını görmek ve bu şekilde ısıtma ve aydınlatma enerjisi kullanımındaki gelişmelerin binanın inşaat sürecinin sonun- da işler durumda olduğunu görmek için, yeni bir metodolojinin oluşturulması ihtiyacını da ortaya çıkartmıştır. Enerji çerçevesinin karşı- landığını kanıtlama ihtiyacı- ileride gerekecek düşük enerji tüketimi ve enerji harcamalarını bütçelenen seviyeler içinde tutmayı garanti etmenin de yoludur. DS447 mekanik, doğal ve hibrit havalandırma sistemlerinin şartla- rını belirler ve DS447 Bina Yönetmeliğinin bir parçasıdır. Birpaket klima santralının farklı iklimbölgele- rinde tipik enerji tüketiminin karşılaştırılması (Hava akışı 10.000m³/h, çalışma saatleri 12 saat/gün; gelen hava sıcaklığı; yaz 18°C - kış 22°C) Enerji çerçevesi planlanan bir inşaat progra- mında karşılanması gereken yasanın belirtti- ği seviyedir ve yasaca belirlenir. Seviye açık olarak bina yönetmeliklerinde belirtilir. Enerji çerçevesi ısıtma, havalandırma, soğutma, sı- cak su sağlanması ve aydınlatma için enerji sınırlarını belirler. Örneğin: 52,5 kWh/m²/yıl artı1.650 kWh’dabütünleştirme ilavesi olarak her kat için belirlenmiştir. Enerji tüketimiMWh/yıl Würzburg Paris Brüksel Stockholm DeBuilt Madrid Barselona Münih Hamburg Hollanda Şekil1. Avrupa’nın farklı iklimlerinde paket klima santralleri vasıtasıyla tipik enerji transferi örneği. BRIEFS FROM IMPORTANT SUBJECTS Its now mandatory to use Heat Cost Allocators or Calorimeters in Buildings with Central Heating Systems Effective from May 2nd 2012, buildings with central heating systems are required to equipped with systems that allows heating cost allocation based on the amounts of heat used. Building managers or individuals who fail to ensure that their buildings are equipped with such a system may be subject to legal sanctions. In this issue, we share with you, the informative bulletin released by the TOBB Turkish Chamber of Mechanical Engineers about the issue. As per paragraph C of article numbered 7 and provisional close numbered 6 of the “Energy Efficiency Law”, numbered 5627 that became effective on 02.05.2007, buildings with central heating systems that received their licenses prior to the release date of the bylaw titled “Bylaw for Allocation of Costs for Water used for Heating and Sanitary Purposes in Central Heating Systems and Sanitary Hot Water Systems” dated 14.04.2008 and numbered 26847are required to utilize systems that allow heating cost allocation based on heat usage amounts. Building managers and individuals that fail to comply with this new requirement may face criminal action for violation of the Law of Misdemeanor. 22 Nordic Approaches to Improve and Validate Indoor Air Systems Christen GALSGAARD / Dansk Ventilation Genel Sekreteri Even more focus must be put on well functioning and low energy consumption of Indoor Climate installations, if we are to meet the existing and coming demands for ensuring both control of healthy indoor climates and low energy consumption. Ventilation Technology for such demands to Indoor air quality is already on the market. Installations of indoor air systems or indoor air installations have severe cost impact in buildings, and have in most cases been thoroughly designed before any installation works are initiated at the building site. Everything should be easy to accomplish: Buy the specified components and units, ensure that everything is CE marked as demanded, put the stuff together according to the design engineer’s specification. Then, plug in, push the green button and enjoy an excellent indoor air climate. Perfect. 50 Turkish Climatization Market has a Huge Potential with its 2.2 Million USD Volume Ir. R. Maaijen¹ , Prof. Ir. W. ZEILER¹ , Ir. G. Boxem & PDEng. Ir. W. MAASSEN² / ¹Eindhoven Teknik Üniversitesi, Çevre Fakültesi, Bina Birimi Fiziği ve Hizmetleri, Eindhoven ²Royal Haskoning Mühendislik Danışmanlığı, Rotterdam Introduction Traditional comfortcontrol focusses on indoor temperature regulation with a uniform thermal environment. Due to individual differences it is not possible to provide an optimal perceived comfort level to all office workers. In response of discomfort, the building user performs actions to restore his individual comfort. An undesired effect of these actions is that the energy use of the building comfort systems often increases We present a new HVAC control strategy based on the actual demand and indoor localization of the individual building user In this way we supply energy for comfort only to those positions where needed. With critical performance indicators we looked for the most important parameter (e. g. human actions and building parameters) on building comfort and energy performances. The objective of this critical performance indicator process control strategy is to reduce the energy demand, while maintaining thermal comfort of the individual building occupant. With our new approach nearly 30% energy savings can be achieved on heating demand and up to 38% energy savings on cooling demand compared with current energy demand. The satisfaction of the occupants with their thermal environment mainly determines the success of the application of HVAC systems. 76 GÜNCEL 22 Tesisat Dergisi Sayı 200 - Ağustos 2012 Bilindiğiüzere02.05.2007’deyürürlüğegiren5627 sayılı“EnerjiVerimliliğiKanunun”7.MaddesininC bendivegeçici6.Maddesigereği;02.05.2012 ta- rihinden itibaren,14.04.2008tarihve26847sayılı “Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınmave SıhhiSıcakSuGiderlerininPaylaştırıl- masına İlişkin Yönetmelik”in yayımı öncesinde ruhsat alan, mevcutmerkezi ısıtma sistemine sahip binalarda; “ısınmamaliyetlerinin ısı kulla- nımmiktarına bağlı olarak paylaşımını sağlayan sistemlerin kurulması” artık zorunlu. Sistemin uygulanmasını sağlamayan bina yöneticileri ve kişilerhakkındaKabahatlerKanunu’namuhalefet suçundancezai işlemuygulanabilecek. Yasayagöre;çoklukolon ilemerkezi ısıtmasiste- mine sahip eskibinalardadönüşüm için verilen 5 yıllık süre doldu ve 02.05.2012 tarihinden itibaren, ısı pay ölçer kullanılması zorunluluğu başladı. Bu binalarda radyatörlerin daire içerisinde birden fazla olan kolon borularından beslenmesihalinde, tümüne tek tek ısıpayölçer takılması gerekiyor.Mevcut ısıtma sisteminin, daire içi dağıtım kolektörlü olması halinde ise; gidiş-dönüşsusıcaklığı ileokunandebiüzerinden daire bazında ölçüm yapan kalorimetrenin (ısı sayacı), ana hatla kolektör arasına, yani daire girişine takılması gerekiyor. Isı pay ölçerlerin yanı sıra yönetmelik gereği bütün radyatörlere termostatik vana takılması zorunluluğu var. Ayrıca termostatik vanaların oluşturacağı hidrolik dengesizlikten dolayı basınca ve debiye göre kendini ayarlayabilen sirkülasyonpompalarının tesisedilmesigerekiyor veböyleceherbirkonutunbireysel ısıharcaması hesaplanabiliyor. Yasanın çıktığı 02.05.2007 tarihindensonrayapılanmerkezi ısıtmayasahip yenibinalarda ise ruhsatalabilmek için,“ısınma maliyetlerinin ısıkullanımmiktarınabağlıolarak paylaşımını sağlayan sistemler”in kurulması şartı5 yıldıraranıyor. Daire Sıcaklığı 15 Derecenin Altına Dü- şürülemeyecek Toplam ısıtma giderlerinin hesaplanmasında; bina bazındamerkezi ısıtma yapılıyorsa, yüzde 70’ibağımsızbölümlerinölçülen ısı tüketimlerine göre paylaştırılacak. Toplam ısıtma giderlerinin yüzde30’u ise,ortakkullanımmahalleri,sistem kayıpları,asgari ısınmave işletmegiderlerinden kaynaklı ısıgiderleriolarak,bağımsızbölümlerin kullanımalanlarına görepaylaştırılacak. Eğer birden fazla bina da tekmerkezden ısıt- ma (bölgesel ısıtma) yapılıyorsa; yüzde 80’i bağımsız bölümlerin ölçülen ısı tüketimlerine görepaylaştırılacak.Budurumda toplam ısıtma giderlerinin yüzde 20’si ise; ortak kullanım mahalleri, sistem kayıpları, asgari ısınma ve işletme giderlerinden kaynaklı ısı giderleri, Mevcut Merkezi Isıtma Sistemli Binalarda Isı Pay Ölçer veya Kalorimetre Cihazı Kullanmak Artık Zorunlu olarakbağımsızbölümlerinkullanımalanlarına göre paylaştırılacak. Isıpayölçerler yakıt tüketimininpaylaştırılma- sınısağlarken,kalorimetreler tüketimiaritmetik olarak ölçme özelliğine sahiptir.Dolayısıyla ısı pay ölçer kullanıldığında kullanımmahallerine ilişkinbilgilerindoğrugirilmesisağlıklıpaylaşım içinçokönemli.Dahadoğrupaylaşım için,yeni binalarda çok sayıda ısı pay ölçer kullanımı yerine, tekkolonluvekalorimetreliuygulamalar yapılması en doğru uygulamadır. Bu konuda vatandaşlarımızınbilgilendirilmesivekonunun öneminin anlatılması gerekmektedir. Yasagereğidairesinikullanmayanların, radyatör vanalarını tamamen kapatmaları ya da ödeme yapmamalarımümkündeğil.Kullanılmayanda- irelerde,mahal sıcaklığının15derecenin altına düşürülmemesizorunlu tutuluyor.Kullanılmayan daire sahiplerinin, ortak alanların ısı gideri ile sabit 15 derece ortam sıcaklığını karşılayacak fatura tutarını ödemesi zorunluhale geliyor. CezaUygulamasıDeğilDestekGerekiyor Ülkemiz ve dünya enerji kaynaklarının daha ekonomik kullanımı, bunların çevreye olan olumsuzetkilerininasgariseviyeye indirilmesi, insanlığın geleceği açısından hayati öneme sahiptir. Enerji konusunda dışa bağımlı bir ülkeolanTürkiye’de,dışarıdanaldığımızpetrol ve doğalgazdan elde ettiğimiz enerjinin yüzde 20‘siniulaşımda,yüzde42‘sinisanayide,yüzde 38‘ini bina ısıtmasında kullanıyoruz. Merkezi sistemlibinalardakalorimetreveya ısıpayölçer uygulamasına tamolarakgeçildiğindebu rakam üzerinden yılda yaklaşık yüzde 40 tasarruf yapılması hedefleniyor. Merkezi ısıtmasistemlerinesahipbinalarda, ısınmamaliyetlerinin ısıkullanımmiktarınabağlıolarakpaylaşımınısağlayansistemlerinkurulması 2Mayıs2012’den itibaren zorunluhale geldi.Bu sistemlerinbinalardauygulanmasını sağlamayanbina yöneticileri ve kişiler yaptırımlar ile karşılaşabilecekler.TMMOBMakinaMühendisleriOdası’nınbukonudayayınladığıbilgilendirmebülteninisizler ilepaylaşıyoruz.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=