Tesisat Dergisi 198. Sayı (Haziran 2012)

GÖRÜNÜM 17 Tesisat Dergisi Sayı 198 - Haziran 2012 Bir yapının ısınma giderleri hiç bir şekilde hak- kaniyet prensiplerine göre pay edilemez. Yapıya ait dairenin konumu çatı, zemin, kuzey, güney durumları ısı giderlerini etkiler. Öncelikle yapıların izolasyonlu veya izolasyonsuz olup olmadığının tespiti, bölümlerin standartla- ra uygun yalıtımı ve buradaki ısı kayıplarına göre daire bazında enerji kullanım formülünün bulun- ması faydalıdır. “ “ detayları açıklanan bir proje tek kişi yerine uz- manlardan oluşan bir ekip tarafından yapılması gerekir. Daha doğrusu bu ekip şirket haline dö- nüşmüş içlerinde ısıtma, havalandırma, klima, sıhhi tesisat, otomasyon, enerji verimliliği gibi özel ihtisas gerektiren uzmanları içermelidir. Dolayısı ile artık çok maksatlı büyük yapıların tesisat projeleri meslek odalarının verdiği uzmanlık belgeleri ile yapılmamakta ve kontrol edilememektedir. doğruluğundan şüphe edilmekte, yapılanların çoğu hatalı olmaktadır. Ülkemizde bu tür projeler projeci tarafından taahhüt edilmekte gene o kişi tarafından ihtisas firmalarına ücretsiz yaptırılmaktadır. Bu yöntem ister istemez daha büyük hatalara neden olmakta, yapı hizmet müteahhit ve mümessil firmalarının inisiyatifine kalmaktadır. Bu hali ile hizmet kar elde etme amacına dönmekte, yatırımcı kandırılmak sureti ile müteahhit, tasarımcı, mümessil ve müşavirler bu uygulamalardan rant sağlamaktadır. Bu uygulamanın önüne geçmek ancak sorumluluk almak suretiyle mümkün olabilir. Dolayısıyla tesisat projeleri shell and core sistemi ile yapıl- malı, özel tesisat tasarımları ihtisas firmalarına yüklenmelidir. Daha sağlıklı bir çözüm ise her tesisat türünün tasarım aşamasında % oranı belirlenmeli, proje bedelleri bu oranlara göre uzmanlar tarafından daha sağlıklı yapılmalıdır. İhale kanunumuz bir proje tam yapılıp onay- lanmadan ihale yapılmayacağını şart koşsa da; yapı teknolojisinde dizayn and built metoduyla bu tür işler müteahhide yüklenmekte, büyük yanlışlıklara yol açılmaktadır. Bunun örnek- lerine toplu konut uygulamalarında fazlasıyla rastlanmaktadır. yönetmelik taslağı incelendiğinde yönetmelik hakkaniyetle paylaşım yerine denetim kuralları ile zor bir uygulamaya sokulmuştur. Öncelikle kabul edilen oran ve kabuller tahminidir. Bu anlamda yönetmelik bir denetim kuralları haline gelmiştir. Bu nedenle Çevre ve Şehircilik Bakan- lığı yetkililerine yardımcı olmak isteriz. Bir yapının ısınma giderleri hiç bir şekilde hakkaniyet prensiplerine göre pay edilemez. Yapıya ait dairenin konumu çatı, zemin, kuzey, güney durumları ısı giderlerini etkiler. Örneğin çok katlı yapılarda çatı katı ısı kayıplarının sadece bu kata mal edilmesi yanlıştır. Çünkü bu daire çatı katı altındaki bütün dairelerin üstünü örtmekte, yapıyı izole etmektedir. Aynı şekilde en alttaki zemin kat daireleri üst kattan izole etmek orta kat ısı kayıplarını azaltmaktadır. Ayrıca bir yapının daire cephelerinin baktığı yöne göre ısı kayıpları farklıdır. Bu yönleri ile ısı gider kabul ve oranlarında dikkatli davranmak gerekir. Ülke- mizde kaloriferle ısınan yapıların çoğu merkezi ısıtmadır. 20 veya 30 senelik binalarda proje ve uygulama günümüz teknolojisinden çok farklıdır. Ayrıca projede ortak hacim olarak görünen bö- lümlerin fonksiyonları değişmiştir. Bu anlamda ortalama kabullerinde yanlışlık yapılabilir. Arsa paylarına göre çözümlenen ortak bölümlerin hesaplamalarında dikkat edilmelidir. Daha gerçekçi bir çözüm olarak öncelikle yapıların izolasyonlu veya izolasyonsuz olup olmadığının tespiti, bölümlerin standartlara uygun yalıtımı ve buradaki ısı kayıplarına göre daire bazında enerji kullanım formülünün bulunması faydalıdır. Sıcak su üretiminde de benzer sorunlarla karşılaşılır. Bunlarda arsa paylarına göre paylaştırılması, belirlenecek bir formülle sıcak su giderlerinin tespiti doğru olabilir. Konuda amaç enerji paylaşımını hakkaniyetle yapabilmektir. Ancak bu çok zordur. Özellikle ülkemizde bu tür bürokrasiye boğulmuş bir yönetmeliğin uygulanmasında inanılmaz Tesisat Türleri Merkezi Isıtma ve Sıhhi Tesisat Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmelik Merkezi ısıtma sistemlerinde ısınma ve sıcak su üretimindeki ısı giderlerinin paylaştırılmasında sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu konuda çıkan Tesisat mühendislerinin ana uğraşı kolları incelendiğinde makina mühendislik hizmet dallarının ayrımları gibi çok değişik hizmetlere ayrıldığı görülür. 20. yy’ın başlangıcına kadar ısıtma ve sıhhi tesisat başlığında toplanabilen hizmet bugün: Isıtma - Havalandırma - Klima - Yangın - Sıhhi tesisat - Otomasyon - gibi kollara ayrılmış, bununla kalmayıp özel tesisat olarak mutfak, çamaşırhane, medikal gaz, doğalgaz, enerji, hastane teknolojisi gibi birbirinden farklı branşları içermiştir. Öyle ki bunlardan her biri özellikle yangın, otomasyon ve özel tesisatlar ayrı ayrı ihtisas gerektirmiştir. Bugün bu hizmetlerin hemen hemen hepsi tesisat tasarımcılarından istenmekte, bedelleri aynı kapsamda tutulmaktadır. Ayrıca asansör, doğalgaz, enerji etüt ve projeleri bu hizmetler içinde düşünülmektedir. Ülkemizde tasarımcıların %90’ı bir mühendis ve bir teknik ressamdan ibarettir. Dolayısıyla bir mühendisin bütün bu tesisat türlerini bilip uzman olarak yapmak, tasarlamak ve kontrol etmek imkanı yoktur. Hali hazırda uzman olmadan bu projeler yapılmakta ve kontrol edilmekte olduğundan projelerimizin

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=