Tesisat Dergisi 195. Sayı (Mart 2012)

GÖRÜNÜM 17 Tesisat Dergisi Sayı 195 - Mart 2012 Bu tür proje tetkikinde oda yetkilileri projeleri yönetmelikler, usuller, sistem seçimleri, kararlar yönleri ile inceleyip inanılmaz sorunlar ortaya koymaktadır. Özellikle CHP belediyeleri bu yönleri ile meslek odalarına büyük yetkiler vermektedir. Örneğin İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa bigi illerde geçerli yüksek yapı yönetmeliği imar öncesi projeleri bu yönden ele almaktadır. Örneğin; • Projelerin ne zaman ve ne gibi kararlarla yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın yeni uygulamaya konan Enerji Performansı Yönetmeliği kurallarını zorunlu kılarak proje incelenmekte, geriye dönüş yapılarak proje iade edilmektedir. • Avan proje düzeyinde hazırlanması gereken projelerin uygulama düzeyinde hazırlanması istenerek mekanik tesisat projeleri içinde, yüzme havuzu, mutfak, çamaşırhane gibi teknolojik projeleri aranmaktadır. Projelerde genleşme sismik önlemler gibi shop • drawinglerde yapılan detaylar aranmaktadır. Bu ve bunun gibi tetkiklerle bitmemiş projelerde uygulama aranmaktadır. Dolayısı ile otomasyon projelerinden başlayarak teknolojik projelere, doğalgaz, asansör, tıbbi gazlar gibi uzman detaylarda projelere bakılmaktadır. Ayrıca bu tür proje onaylarında hiç yüksek yapı projesi yapmamış projeciler de rol almakta; projelerde eksik ve kusurlar aranmaktadır. Bunun yanında Meslek Odamız sanki proje bitmiş gibi sözleşme ve fatura aramakta. Ona göre asgari ücret tariflemesinden düşük olmamak kaydı ile vize ücreti alarak ve kimlik belgesi vermektedir. Bu tür yanlış uygulamaya son verilmesi gerekir. Gerek belediyeler, gerekse odalar yönünden proje tanımı yanlış ele alınmaktadır. Projelerin imar yasalarına uygunluğu şarttır. Ayrıca uygulama projelerinin bilim ve tekniğe uygun- luğu zorunludur. Bunu için de proje, yatırım kararından, işletmeye kadar olan süreç içinde tasarım kararlarını, müşavir ve proje müdürlüğü kararlarını, müteahhit ve üretim uygulamalarını, işletmeye alma yöntemlerini, shop-drawing ve AS-build projeleri kapsayan sorumluluk içeren bir hizmet sayılmalıdır. Bu anlamda belediye imar onayı ve oda tetkikleri ile projenin tamamlanamayacağı bilmek ve kabullenmek gerekmektedir. Bunun için de projeye etkili her yetkilinin teknik sorumluluk taşıması zorunlu olmaktadır. Uygulama aşamasındaki modern binaların projeleri bu düzeyde olmalıdır. Ancak ülkemizde bu sistem uygulanmadığından imar sonrası projeleri müteahhit veya uygulamacı ele almakta, değiştirmek suretiyle sadece Ticaret Kanunu Borçlar Yasası çerçevesinde sorumluluk taşımaktadır. Bu nedenle afetler sonrası günah keçisi müteahhit olmakta, diğer yetkililer so- rumluluktan sıyrılmaktadır. Kanımca her yapının bir sorumluluk belgesi bulunmalı ve sorumlular müteselsil yükümlülük taşımalıdır. Özellikle düşünceyi açıklama ve yazma hürriye- tinden giderek basın hürriyeti ve gösteri hakları öncelik önemlidir. Kişilerle ilgili bu tür düzenleme yanısıra örgütler, gençler, yaşlılar gibi kesimlerin doğal hakları Anayasada yer almalıdır. Yeni Anayasa Türkiye Müteahhitler Birliği ile Vakıf 2000 ta- rafından ortaklaşa düzenlenen “Yeni Anayasa” konulu toplantı TMB Başkanı Emin Sazak ile Vakıf 2000 Başkanı A. Kurtcebe Alptemoçin’in konuşması ile başlamış, ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in konuşması ile sorun bütün şeffaflığı içinde net bir şekilde ortaya konulmuştur. Prof. Dr. Ali Bozer’in yönetici olduğu panel ise Prof. Dr. Şevki Hakyemez, Doç. Dr. Levent Gönenç, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ve Doç. Dr. Selin Esan bildirileri ile ele alınan konu çok çarpıcı yönleri ile dikkat çekmiştir. Genelde “Yeni Anayasa” hukuk yönleri ile ele alınmakta, buna karşın toplumun görüşüne baş vurmaktadır. insan hak- ları, yaşam, özgürlük koşulları ile hukuk ağırlıklı konular yanısıra kültür, bilgi ve teknolojiye çok az temas edilmektedir. Buna karşın kararların toplum tarafından verilmesi istenmektedir. Ayrıca Anayasa’nın herhangi bir maddesinin tartışılıp değiştirilemez olduğu bir Anayasa’nın bazı çekinceleri vurgulanmaktadır. Bu nedenle toplumun %80’i cahil olduğu takdirde; seçim ve kararların doğruluk nisbeti tartışılmaktadır. Dürüst olmak gerekirse okumuşların anayasası yerine toplumun görüşüne uygun bir anayasa uygulanması daha yararlıdır. Ancak bu uygu- lamada cahil halkın, gençlerin, kadınların ve bebeklerin haklarının korunması zorunludur. Anayasada Cumhuriyetin nitelikleri belirlenmeli, devletin ilkeleri, dil, bayrak ve milli değerler vur- gulanmalıdır. Bu meyanda devletin temel amaç ve görevleri açıklanmalıdır. Ayrıca “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletin Olmalı”dır. Bunun yanısıra kanun önünde eşitlik öne çıkmalıdır. Bir ülkede dil, din, ırk, renk, cinsiyet ayrımı düşünmeden uygulanacak eşitlik çok önemlidir. Bu temel hak ve hürriyetler tanımlanmalı, hiç bir kişiye, aileye, zümreye ve sınıfa imtiyaz tanınmamalıdır. Tüm yasaların anayasaya aykırı olmaması da çok önemlidir. Amaç kişi hakları, hürriyeti ve güvenliği olmalıdır. Bu meyanda özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı, haberleş- me, din, vicdan, seyahat hürriyeti ağırlık kazanır. Sektörde Göze Çarpanlar TTMD’nin kuruluşu ile başlayan dönemde TTMD üyelerinin hizmet verdiği kuruluşlar İSKİD, İZO- DER, DOSİDER, TİMDER, MTMD, İSKAV, İSEDA gibi derneklerle öne çıkmışlar, bugün bu örgütlerin sa- yısı İklimlendirme Meclisi ile 10 adede ulaşmıştır. Yıllar önce bir seminerde Prof. Dr. Macit Toksoy ile Prof. Dr. Ahmet Arısoy’a sizlerden bizlerin öğreneceği çok şey var dediğimde Prof. Dr. Sevgili Macit bizim de sizlerden öğreneceğimiz çok şey bulunmaktadır diyerek iltifatlarını esirgemedi. Gerçekten sektör büyük bir kaynaşma içinde ina- nılmaz başarıya ulaşmıştır. Bu anlamda rahmetli Prof. Dr. Osman Genceli, rahmetli Prof. Dr. Alpin Kemal Dağsöz başta olmak üzere Prof. Dr. Abdur- rahman Kılıç, Prof. Dr. Nilüfer Eğrican, Prof. Dr. Ahmet Arısoy, Prof. Dr. Hikmet Karakoç, Prof. Dr. Doğan Özgür, Prof. Dr. Birol Kılkış, Prof. Dr. Hasan Heperkan, gibi akademisyen dostların sektöre büyük faydaları olmuştur. Benzer şekilde önde gelen tasarımcılarda sektörel sorunlara sıcak bakmıştır. Buna paralel taahhüt yapan dostlar ile mümessil ve tedarikçi arkadaşların sektöre çok yararı olmuştur. Sektör, TTMD ve diğer derneklerin Yönetim Kurulu Üyelerinin katkıları ile büyümüş ayrıca kitap yazan, araştırma yapan, bilgilerini paylaşanmeslektaşlarla parlamıştır. Burada tüm dostların isimlerini sayıp bazılarını unutma yerine dernek, birlik, vakıf başkanlarını gıpta ile anmak, öne çıktıklarını vurgulamak isterim. Bu arada Or- han Turan, Rüknettin Küçükçalı, Celalettin Çelik, Metin Duruk, Zeki Poyraz gibi dostlarla rahmetli Üzeyir Garih’i saygı ile anarım. Vefat etmiş dostlardan Üzeyir Garih, Ünver Eğrikavuk, İhsan Önen, Erdoğan Atalar gibi meslektaş ve dostların katkılarından bahset- meyi yararlı bulmaktayım Üzeyir Garih, daima sektöre destek olmuştur. Bizlere yol göstermiş teşvik etmiştir. Ünver ise daima bir lider olarak çalışmış, İhsan Gören ve Erdoğan Atalar mü- hendislik sistemlerinin öncülüğünü yapmıştır. İtiraf emeliyiz ki onların yerini dolduracak kimseleri hala bulamamış durumdayız. Bir de sektörden artık yeter diyerek ayrılanlar var. Bunların başında Rüknettin Küçükçalı gibi yüz- lerce kitap yazıp mühendislere aktarmış değerli

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=