Tesisat Dergisi 193. Sayı (Ocak 2012)
SÖYLEŞİ 85 Tesisat Dergisi Sayı 193 - Ocak 2012 düstri bölgelerinin, organize sanayi bölgelerinin enerji haritalarını çıkarmak lazım. Dolayısıyla orta ve düşük ısı kullanan proseslerin belirlen- mesi gerekiyor. Daha sonra konumlarına göre orada güneş enerjisi kullanılabilir mi, bunların fizibilitesi nedir hesapları yapılmalı. İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan para almak üzere bu konuda İstanbul Ticaret Odası’na bir proje verdik. Proje verdiğimiz gibi reddedildi. Belki de Elginkan Vakfı’na gelmemiz gerekiyordu. “Sürdürebilirlik konusunda proje hazır- lamamı istediler” Her ilin bir kalkınma ajansı var. İstanbul Kalkın- ma Ajansı’nın bu seneki konusu; yenilenebilir enerjinin İstanbul’da uygulanması, sürdürülebilir bir kent, sürdürülebilir bir çevre, sürdürülebilir endüstri. Kaç kez konuştum, “Aman hocam bir proje getirin” dediler. Ama böyle bir projenin sahi- bi bir şirket olamıyor. Şirket olursa cebinden para koymak zorunda. Buna bir vakfın sahiplenmesi gerekiyor,bu durumda İstanbul Kalkınma Ajansı harcamaların yüzde 95’ini veriyor. Ajans, yapılan harcamaları hibe olarak veriyor. Belki 2012’de yeni bir proje açılır. O zaman ya bir vakıfla ya da bir sanayi odasıyla gitmek lazım. Böyle bir proje- nin bütün Türkiye’de gerçekleşmesi lazım. Sade- ce İstanbul değil, İzmir’de, Ankara’da, Kayseri’de, Konya’da uygulanması gerekir. Hepsinde etüt yapılması lazım. Bu etüt ile enerji harcamaları belirlendikten sonra, güneş enerjisiyle verimli hale getirmek için çalışılma yapılabilir. Böyle bir proje, yepyeni şirketlerin doğmasına ve yeni istihdamlar yaratılmasına olanak sağlayacaktır. Tabi bizim için de ürettiğimiz ürün açısından bir pazar anlamına geliyor. “Firmamı üniversitenin desteğiyle kur- dum” Selektif Teknoloji Sanayi Tic. Ltd. Şti’yi, üniver- sitenin yönetim kurulunun, Arı Teknokent’in, İTÜ KOSGEB’in ve TÜBİTAK-TEYDEB’in desteğiyle kurdum. Borç ve kredi aldık, teminat verdik, böylece projeye başladık. İki yıl önce başladığımız projenin amacı; hem yüksek verimli absorbent- soğurucu yüzeyleri geliştirmek hem de bunu yeni bir prosesle yapmak. Çünkü bu yaptığımız yüzeyler kolektör üreticilerine satılacak yüzeylerdir. Kolektör üreticisi bunu alıp, kolektör haline getirmek için arkasına su borularını monte ediyor. Ondan sonra düz kolektörler ya da boru şeklindeki kolektörler haline getiriyor. İzolan malzemeler, cam içeren bir kasanın içine konuyor. Türkiye’deki üreticiler, bunların satışı sırasında yüzeyleri yurt dışından alıyorlar. Ülkemizde otellerde özellikle yüksek verimli yüzeyler kullanılıyor. Kollektör üreticileri ile konuştuğumuzda yurt dışından seçici yüzey alırken, istedikleri metrekareyi yazdıklarını ve bir fiyat çıkardıklarını söylüyorlar. Verdikleri fiyatın ne- redeyse yüzde 40 daha pahalısını ödemek zorunda kaldıklarını ilettiler. Neden diye sorduğumuzda, “Üreticiler, sizin istediğiniz boyutlara uydurabilmek için kesiyoruz, biçiyoruz, firesi oluyor” diyorlar. Tabii yol parası ve gümrük ilavesi de var. Bu nedenle sa- dece yurt içinde üretim değil, mümkün olduğunca esnek, her çeşit boyuta uyabilecek bir malzeme üretmemiz gerektiği sonucunu çıkarttık. “Deneysel çalışmada zorlandık ama başardık” Bu malzemenin ulaşımının da kolay olması gerekiyor. Gerek yurt içine, gerek yurt dışına rulo halinde satmak çok karlı bir iş. Vakum teknolojisi ile üretilenler genellikle rulo halinde satılıyor. Dolayısıyla rulodan ruloya bir proses geliştirelim dedik. Benzeri proseslerin örnekleri dünyada var. Türkiye’de nano kaplama ve seçici yüzey olması açısından bir ilk. Ayrıca konum açısından ilk olarak biz ruloyu dik pozisyonda çektik. Dünyada bazı uygulamalarda yatay çekiliyor, o açıdan da proses ilginç oldu. Tabi bu kaplamaları yaparken, yüzeylerin homojen kaplanması gerekiyor. Bu homojenitenin sağ- lanması lazım, sürekli hareket eden bir bakır şerit, levha, sürekli hareket eden elektrolit var. Elektrokimyasal kaplama kimyasal işlemler, soljel işlemi, hatta termal işlemler hepsi bir arada. Bütün bunları bir arada kullanacak bir düzenek geliştirmemiz gerekiyordu. Önce çizdir- dik, tasarım yapıldı. Yerimiz 12 metreydi. Klasik elektrokimyasal proses kuran bir mühendislik şirketine telif hakları anlaşması ile aklımızdaki yöntemi çizdirdik ve hizmet aldık. Tabi onlar için de ilk olduğundan, proseste kullanılacağımız tüm malzemeleri her devreye aldığımızda ayrı bir problem yaşadık. Her şey hatalı çıkıyordu, Prof. Dr. Figen Kadırgan , Elginkan Vakfı Başkanı İlhan Üttü , Teknik Yayıncılık Muhittin Tekman yaptıkça hataları görüyorsunuz. Zaten deneysel çalışmanın zorluğu burada. Yap, gör, boz. Tekrar yap, tekrar düzelt. Çok zorluklar yaşadık. Aslın- da insanoğlu kafasına koyarsa yapabiliyor. Şu anda seri üretim yapabilecek duruma geldik. Ayrıca İTÜ KOSGEB’in alt yapısı laboratuar çalışmaları için zayıftı. Orada daha çok yazılım şirketleri var. Çok zorluk çektik, sinirlendik, üzüldük, arkadaşlarla tartıştık ama sonunda doğru noktaları bulduk. Sonunda hem süreç hem ürün geliştirmiş olduk. Biz, hem laboratuar kurduk hem proses geliştirdik. “Ürünümüzün patenti için başvuruda bulunduk” Ürünümüzün patenti için başvuruda bulunduk. 2012’nin Mayıs’ında yayınlanacak. Bu uluslar arası bir patent, sonra ülkelere getirilecek. Bunların hepsi para anlamına geliyor. KOSGEB ve TÜBİTAK destekleri de öyle. Önce harcıyorsunuz, denetime geliniyor ve banka üzerinden para hareketlerini görüyorlar, ondan sonra KDV hariç yüzde 75’i geri geliyor (o da 2-3 ay sonra geliyor). Dolayısıyla fi- nans açısından paranın organizasyonunu yapmak gerekiyor. Bu konuda da oğlum yardımcı oldu. Yuvarlana yuvarlana bugünlere geldik. Alacağım ödül ile ilgili başvuru sürecinden bahsetmek gerekirse; Elginkan Vakfı’nın teknik üniversitede yapmış olduğu duyuruyu değer- lendirdim ve başvuru dosyamı Vakfa götürdüm. İlhan Üttü Bey kurallara göre Arı Teknokent ya da KOSGEB’in beni aday göstermesi gerektiğini belirtti. Kendim de aday olabileceğimi yalnız dosyanın biraz daha zayıf kalabileceğini söyledi. Bunun üzerine Arı Teknokent’le görüştüm ve dosyamı yolladım. Çok olumlu yaklaştılar. Zaten Teknokent’lerin amacı; bu tarz projelerin geliş- tirilmesi. Böylece dosya Arı Teknokent kanalıyla Elginkan Vakfına gitti. Sonra vakıftan teknoloji ödülünü kazandığımı bildirdiler. Çocuğunuz olmuş gibi mutlu oluyorsunuz.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=