Tesisat Dergisi 193. Sayı (Ocak 2012)

SÖYLEŞİ 84 Tesisat Dergisi Sayı 193 - Ocak 2012 Elginkan Vakfı tarafından, teknoloji ve bilim insanlarının yaptıkları araştırmaları ortaya çıkarmak ve teşvik etmek, bilim ve kültür dünyasına yapmış oldukları hizmetleri takdir etmek amacı ile bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Türk Kültürü Araştırma ve Teknoloji” ödülleri, 23 Aralık 2011 tarihinde Maltepe Belediyesi Kültür Merkezi’nde sahiplerini buldu. Elginkan Vakfı Teknoloji Ödülü’nü “Güneş Enerjisini Yüksek Verimle Isıya Dönüştüren Nanokaplamaları Sürekli bir Yöntemle Rulodan Ruloya Sararak Prototip Üretim” isimli projesiyle Prof. Dr. Figen Kadırgan aldı. Figen Kadırgan ile projenin doğuş hikayesini ve teknik detaylarını konuştuk. “Elginkan Vakfı Teknoloji Ödülü” nün Sahibi Prof. Dr. Figen Kadırgan Oldu Prof. Dr. Figen Kadırgan Selektif Teknoloji Sanayi Tic. Ltd. Şti Bu proje epeydir aklımdaydı ve ülkemiz adına çok faydalı olacağına inanıyordum. Türkiye’de güneş enerjisi son derece verimsiz ve estetikten uzak bir şekilde kullanılıyor. Bu işin bir yanıydı. Diğer bir yanı da bir projeyi bilimsel birikimimi kullanarak, bir yerlere getirip, sonra üretip hayata geçirmek de son derece önemli benim için. Ancak teknolojiyi ispatladıktan sonra, bunu üretime geçirebilmek için çok disiplinli bir çalışma gerekiyor. Fikri ya da teknolojiyi ispatlama aşamasında temel bilim ve mühen- dislik bilimleri önemli iken, üretime geçirme aşamasında medyanın (Yani halka duyurma) ve politik kararların önemli rolü olduğuna ina- nıyorum. Yeni teknolojilerin teşviki (ki Sanayi ve Bilim bakanımızın bu yönde açıklamaları var) hem yatırım aşamasında hem de üretim aşamasında son derece önemlidir. Yenilenebilir enerjiye ve KOBİ’lere daha çok değer verilmesi gerektiğine inanıyorum. “Cari açığın en büyük payını enerji oluşturuyor” Ülkemizin cari açık oranı çok yüksek. Bu açığın en büyük payı da enerjiden geliyor. Enerjinin güvenilir şekilde temini son derece önemli bir konu ve bu da doğal kaynaklardan olacaktır. Türkiye’nin kendi petrolü, doğalgazı olmadığına göre doğal kaynaklarını maksimum kullanmak durumunda. Bu durumda iklim değişikliğine de olumlu yönde katkı yapılacaktır. Tabii ki bu kul- lanımın da bir fizibilitesi olması gerekiyor. Çok pahalı olmaması,yüksek verimli yöntemlerin kullanılması cari açığı olumlu yönde etkileyeceği gibi emisyonda azalma sağlanacaktır. Ülkemiz- de maalesef elektrik enerjisi çok tartışılmakla birlikte ısı enerjisinin kaynağından eldesinden kazandıracağı enerji verimi göz ardı edilmekte, teşviklerde hep elektrik göz önüne alınmak- tadır. Oysa ısı eldesi için de ya elektrik yada fosil yakıt doğrudan kullanılmakta ve bunun parası ödenmektedir. Örneğin binaların enerji harcamalarının %60’ı ısı enerjisidir. Binaların harcadığı enerjinin de diğer harcamalar içindeki oranı %40dır. Ayrıca ısıyı doğrudan güneşten elde ederken %90 oranında verimliliğe ulaşı- labilirken güneşten elektrik eldesinin verimliliği %18’i geçememektedir. O zaman ısıya teşvik neden verilmiyor diye bir soru üzerinde tartış- mak lazım. Bu teşvikler Almanya ve Avusturya gibi kuzey ülkelerinde verilmektedir. İspanya’da Madrid Bildirgesi’ne göre yeni yapılan bütün binalarda güneş kolektörü kullanımı zorunlu hale geldi. Ayrıca EU27 ülkelerinin tümünde bu kararlar yaygınlaşmaktadır. “Teknolojimizi geliştirmek için devlet desteğine ihtiyacımız var” Binaların Enerji Performansı (BEP) Yönetmeliği çıkıyor. Bununla birlikte binalara A, B, C sınıfı etiketleri verilecek, her binaya enerji yöneticisi atanacak. Tüm bu masraflar niye yapılıyor? Çünkü bütün dünyada karbondioksit salınımının getireceği bir vergilendirme sistemine doğru bir gidiş var. Dolayısıyla salınım da son derece önemli kazanıyor. Bu aşamada en ideali binayı yaparken, pasif enerjiden de yararlanacak şekilde mimari açıdan organize olmak, ondan sonra yenilenebilir enerji kaynakları ile buna destek olmak ve elektrik-doğalgazı kullanmak en ideali. “Orta ve düşük ısı kullanan proseslerin belirlenmesi gerekiyor” Avrupa’daki krizin devam etmesi nedeniyle devam ediyor ancak sadece binalar için değil, güneş ısısı, endüstriyel prosesler için de özel- likle Avusturya ve Almanya’da kullanılmaya başlandı. Endüstriyel proseste güneş ısısının kullanımı konusunda Türkiye’de yapılanları an- latmam için bir toplantıya davet ettiler. Şöyle bir inceledim, Türkiye’de böyle bir uygulama hiç yok ama potansiyel çok büyük. Bütün şehirlerin, en-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=