Tesisat Dergisi 193. Sayı (Ocak 2012)
114 Tesisat Dergisi Sayı 193 - Ocak 2012 SÖYLEŞİ model, 8 ayrı çeşit ile piyasadayız. Comfortfit adı altında tamamı izolasyonlu bir modelimiz var. Bu ürünün Türkiye’de muadili yok. O yüz- den bu ürüne biraz daha özen gösteriyoruz. Tamamen izolasyonlu. Şöyle ki diğer standart gömme rezervuarlarda deponun, yani tank dediğimiz su deposu kısmının etrafında yarı- sına kadar styrafor izolasyon vardır. Bunun ise tamamı kaplıdır. Nedeni gerek dolum ve boşal- tım sesini ortama daha az versin, gerekse ısı farklılıklarından kaynaklanan yoğuşmayı daha aza indirgesin diye ürünün tamamını izolas- yonla kapladık. Hem şık hem ihtiyaca daha net cevap verebilen bir ürün çıkarttık. “Biz ürünlerimizin tamamında belge olmasına dikkat ediyoruz” Öncelikle kendi imalatını yaptığımız gömme re- zervuar için şu an TSEK ve ISO çalışmaları de- vam ediyor. Hatta ses seviyelerini ölçmek mak- sadıyla kendi fabrikamızın içinde sessiz odamız dahi mevcut. Biz ses seviyelerini belirlemek için birtakım deneyler yapmak istediğimizde üniversiteler de dahil böyle bir ortamı bulama- mıştık. Bu da bizi kendi sessiz odamızı kurmaya kadar götürmüştü. Yine aynı şekilde belgelerini tamamlamak amacıyla şu anda TSEK çalış- maları yürütülüyor. Şu an ömür testi cihazında takılı ürünler. Onun neticelenmesi bekleniyor. Aynı şekilde bir yandan da kalite çalışmaları doğrultusunda ISO belgelerini almaya çalışıyo- ruz. Bu, belgeye verdiğimiz önemi gösteriyor. Belgeli ürün her zaman hem satıcısını hem de alıcısını daha fazla memnun eden üründür. Yine bir yandan gömme rezervuar için yurt dışında da fayda sağlayacak belgeleri almak için uğra- şıyoruz. Şu anda DVGW ile görüşmeler devam ediyor. Yurt dışından getirttiğimiz ürünlerde de belgesiz ürünü getirmemeye özen gösteriyoruz. 2011 aslında çok parlak geçmemekle birlikte kötü sayılmazdı. Bizi sevindiren tarafı geçtiğimiz senelere nazaran özellikle ödemeler konusunda dönen çok fazla evrak olmadı. Dönen evraklar çok düşük seviyedeydi. Ama yine son günlerde özellikle tesisat piyasasında, inşaat piyasası- nın türevi olan tesisat piyasasında ödemeler konusunda sıkıntılar başladı. Özellikle nakit konusunda firmalar sorun çekmeye başladı. Pi- yasanın bunu 2012’nin ortalarında doğru aşa- cağına inanıyorum. Tabi inşaat sektörü çok hızlı ilerliyor. Türkiye’de yabancıların talebi olmazsa Türkiye’deki talebi karşılayacak şu anda bina- ların stok fazlası var. Türkiye piyasası özellikle yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye başladı, inşaat, bina, daire satın alıyorlar. Bu da tabi in- şaat piyasasını hızlandırıyor. Bir de deprem gerçeği var. Son günlerde ciddi bir şekilde ensemizde hissettiğimiz ve bütün tartışma programlarında bahsedilen önü- müzdeki 10 yıl içerisinde tüm yapı stokumuz gözden geçirilecek ve depreme uygun olmayan binaların tamamı kentsel dönüşümle yenile- necek. Eğer bu uygulanırsa önümüzdeki 10 yıl inşaat sektörü için yine çok parlak geçecek. “Atık suyun geri kazanılmasıyla ilgili devlet tarafında yürütülen çalışmalar sevindirici” Türkiye’de son birkaç yıldır binalar için enerji verimliliği ve enerji kimlik belgesi konuşuluyor. Ama bu belgeleri incelediğinizde su ile ilgili hiç- bir şeyin yapılmadığını görüyorsunuz. Elektrikle, su ve yalıtımla ilgili her şey var ama su ile ilgili hiçbir şey yok. Binaya aldığınız enerji kimlik bel- gesinde suyla ilgili hiçbir faaliyet bulunmuyor. Biz bunu çeşitli birimlerle tartıştık. Ama tabi devlet kanadında bu işi halletmek gerekiyor. Sevindiren bir olay, son günlerde Yapı İşleri Ge- nel Müdürlüğü, yani Çevre ve Şehircilik Bakan- lığı bünyesindeki Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, bununla ilgili çalışmaya başladı. Özellikle atık suyun geri kazanılmasıyla ilgili bir çalışma yü- rütmeye başladı ve bizden de destek istedi. Biz de bu konuda bütün teknik desteği vereceğimizi söyledik. Belki bu enerji kimliğine bunu da ilave ettirmenin fırsatı çıktı. Bunun için uğraşacağız. Biz inanıyoruz ki enerji kimliğinde mutlaka su ile ilgili de şeyler olmalı. Çünkü binada harcanan tek şey elektrik değil. Taktir edersiniz ki elektrik faturası kadar su faturamız geliyor. Biz özellikle ‘gri su’ ile ilgili yasanın çıkması- nı ve uygulamaya geçmesini istiyoruz. Çünkü geçirdiğimiz her gün Türkiye’nin aleyhine işli- yor. Zaten yasanın çıkması da her şeyi anında değiştirmiyor. Uygulamaya geçmesi ve aktif bir şekilde uygulanması yıllara mal oluyor. Bu nedenle devletten bu yasaları bir an önce çı- karmasını bekliyoruz.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=